Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcılarından Nuh Mete Yüksel'in bir "kaset" nedeniyle görevinden başka bir göreve verilmesiyle ilgili bu "olay" ve bu "fotoğraf" iki gündür gazetelerin manşetlerinde.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, "özel hayat"la ilgili bölümünde, "Asıl olan kamu yararıdır" dedikten sonra, özel hayatın gizliliğinin geçersiz yapılabileceği durumları şöyle sıralıyor:
a) Büyük bir suç yahut yolsuzluk üstüne araştırma ve yayın,
b) Toplumu kötü etkileyici bir tutumla ilgili araştırma ve yayın
c) Toplumun güvenliğinin ve sağlığının korunması,
d) İlgili kişinin sözleri yahut eylemleri sonucu halkın yanılmasının, yanıltılmasının veya yanlış yapmasının engellenmesi.
Ancak, Bildirge, "bu durumlarda dahi, özel hayatın kamuya açılan kesiti mutlaka konuyla doğrudan ilgili olmalı veya ilgili kişinin özel hayatının onun kamusal faaliyetini de etkileyip etkilemediği gözetilmelidir" diyerek uyarıyor.
Önce fotoğraf, sonra "özür"
22 Ekim (Salı) tarihli Hürriyet gazetesi sürmanşeti ve 22. sayfasının neredeyse tamamını Nuh Mete Yüksel'le ilgili haberlere ayırdı.
"Yüksel'in seks kaseti gerçek çıktı" başlığıyla verilen haberin spotunda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun kınama cezası verdiği Yüksel'in DGM savcılığından ayrıldığı duyuruldu.
Haber, Yüksel'in takım elbiseli bir fotoğrafının yanı sıra, yüzleri tahrif edilmiş bir kadın ve erkeğin yatakta sevişmelerini gösteren bir başka fotoğrafla birlikte verildi.
Fotoğrafın üstünde "Yüksel, odada esmer bir kadınla baş başa" ara başlığı görülüyordu, yanında ise olayın detayları aktarılıyordu. Fotoğrafın "temsili" bir fotoğraf olduğu ise, yazının sonlarında tek kelimeyle belirtiliyordu.
Aynı gazete, bugün (23Ekim) de yine manşeti ve 22. sayfasının tamamını Nuh Mete Yüksel'e ayırdı.
Bugün de iki fotoğraf kullanılmış ancak, bu kez Yüksel'in takım elbiseli fotoğraflarının tercih edildiği görülüyor.
"Kasetteki kadın Türk" başlığıyla verilen haberin spotunda bu kez, Yüksel'in birlikte olduğu iddia edilen kadınla ilgili "bilgiler" yer alıyor.
Yüksel'in takım elbiseli fotoğraflarından birinin üzerine "Özür" başlığıyla iliştirilmiş bir not var:
"Dünkü Nuh Mete Yüksel haberinde kullanılan temsili fotoğrafa, haklı olarak çok sayıda tepki telefonu geldi. Haberi daha çarpıcı sunabilmek için kullandığımız fotoğrafın amacını aştığını, o telaş içinde fark edemedik. Özür dileriz."
Fotoğraf bu kez Milliyet'te
Haber, aynı yayın grubunun gazetelerinden Milliyet'in bugünkü (23 Ekim) sayısında, manşetten veriliyor.
Milliyet gazetesi haberi, "Bu filmin yönetmeni kim?" başlığıyla duyuruyor. Üst başlık, "Kasetteki kadın Türk çıktı".
Haberin spotunda, "Seks videosu, Savcı Yüksel'in başını yedi. Ancak kaseti kaydedip Yüksel'e şantaj yapanları bulmak için soruşturma yapan yok" deniyor.
Haberde, kaseti kaydeden ve şantaj yapan kişilerle ilgili soruşturma yapılmaması eleştiriliyor:
"Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, kaset yüzünden Yüksel'e 'kınama' cezası verdi. Buna karşılık, kaseti kimin kaydettiğini ve şantajcıların kim olduğunu çözmeye yönelik hiçbir soruşturma açılmaması şaşkınlık yarattı. Adalet Bakanlığı ve polis kaynakları, 'Savcı Yüksel'in talebi olmadan biz böyle bir soruşturma yürütemeyiz. Ancak o, kasetin montaj olduğunda ısrarlı' diyorlar."
Türkiye Cumhuriyet yasaları ve gazetecilik etiği
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz da, Yüksel'le ilgili gelişmelere ayırdığı köşesinde, bu görüşü destekliyor:
"Her şey bir yana, Türkiye Cumhuriyet yasaları, iki herhangi insanın, özel bir alandaki özel görüntülerini kaydetmenin ve bunu dağıtmanın suç olduğunu söylemiyor mu? İsteyen herkes, insanların yatak odasına kamera sokup, görüntüleri kaydedip, bunları eş dost arasında bile olsa seyredebilir mi?"
Gazetenin iç sayfalarındaki devam haberi "'Komplo' diyen çok, 'Kim yaptı?' diyen yok" başlığıyla veriliyor.
Spot, "Savcı Yüksel'i görevinden eden kaset için Adalet Bakanlığı bile "Komplo" diyor. Ama ne savcılık ne emniyet olayın bu yönünü soruşturmuyor."
"Soruşturma eksik mi?" ara başlığıyla verilen bölümde, eski Adalet Başkanı, Elazığ Bağımsız Milletvekili Adayı Mehmet Ağar ile Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Fatih Mahmutoğlu'nun görüşlerine yer verilmiş. Ağar, "Asıl bu işi yapan ortaya çıkarılsın", Mahmutoğlu, "Kaseti temin eden soruşturulmalı" diyor.
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Kayıhan İçel'in yorumu "Kişinin özel hayatına girmek doğru değil", Yargıtay eski üyesi Yusuf Kenan Doğan'ın yorumu ise "Kaseti getiren soruşturulmalı" başlıklarıyla duyuruluyor.
Ancak, sayfanın alt kısmında, "Gölgeler incelendi" ara başlığıyla duyurulan ve kasetin montaj olup olmadığıyla ilgili incelemeyi aktaran bölümün altında Hürriyet gazetesinde dün yayımlanan ve gazetenin bugün okurlarından özür dilemesine neden olan fotoğraf yayımlanıyor. Fotoğrafın "temsili bir fotoğraf" olduğuna dair uyarı yok, fotoğraf altında Yüksel'in birlikte olduğu iddia edilen kadının kimliğiyle ilgili "bilgiler"e yer veriliyor. (BB)