Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) öncülüğünde, 250’nin üzerinde kurum “Halkın iradesine ve Meclis’teki sesime dokunma” başlığıyla bir deklarasyon açıkladı.
Ankara’da düzenlenen toplantı ile yapılan deklarasyon açıklamasına HDK, DTK, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eş başkanlarının yanı sıra DBP’li belediye eş başkanları ve deklarasyonda imzası bulunan kurumların temsilcileri katıldı.
Deklarasyonun Türkçesini HDK Eş Sözcüsü ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Kürtçesi’ni ise DTK Eş Başkanı Leyla Güven okudu.
Ortak deklarasyonda, milletvekillerine, değişiklik teklifine “hayır” oyu verme çağrısı yapıldı.
Deklarasyonda özetle şöyle denildi:
“Ciddi endişeler taşıyoruz”
“Bizler, parlamentoda görüşmelerine başlanan dokunulmazlıkların düzenlemesine dair anayasa değişikliği ile ilgili ciddi endişeler taşımaktayız.
“Yasama dokunulmazlığı her şeyden önce seçilmiş, siyasetçilerin söz söyleme, düşünce açıklama hakkını garanti altına almayı amaçlayan demokratik bir hak olmalıdır. Bu hak sadece parlamentere ait olmaktan öte, kendisini seçerek Meclis’e gönderilen halka aittir. Nitekim milletvekilleri millet adına vekaleten görev yürütürken, temsil ettiği kesimlerin iradesini yansıtmakla mükelleftirler.
"Halkın iradesine açık müdahale"
“Milletvekillerinin, siyasi mücadelenin bir gereği olarak yürüttükleri düşünce açıklama faaliyetleri esnasında veya sonrasında soruşturulma, yakalanma ya da tutuklanmaları her şeyden önce halkın iradesine dönük açık bir müdahale olacaktır. Bu çerçevede; dokunulmazlık tartışmalarının siyasi intikam ve siyasi cezalandırma aracı haline getirilmesini tehlikeli bir gelişme olarak görüyoruz.
Yargı
“Öte taraftan, ülkemizde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki açık kaygı ve tereddütlerin yüksek yargı tarafından da kuvvetle dile getirildiği bir dönemde özellikle muhalefet milletvekillerine yönelik yargı müdahalesinin önünü açacak herhangi bir düzenleme yeni ve oldukça ciddi sorunlar doğuracaktır. Yargı yoluyla toplumun dizayn edilmesinde yeni bir aşama geçilecektir.
“Ayrıca özelde HDP milletvekillerini hedefleyen bu anayasa değişikliğinin, yeniden çatışmalı ortama evrilen Kürt sorununda siyasi çözüm arayışlarını tümden sonlandıracağından kaygılıyız.
Milletvekillerine çağrı
“Kürt halkı başta olmak üzere, HDP’de temsiliyetini bulan bütün ötekileştirilmiş kesimlerin parlamentodan atılmasının önünü açabilecek bu teklifin derhal geri çekilmesinin talep ediyoruz”. (HK)