Anadolu Ajansı Yayınları’ndan çıkan Muhabir kitabı ikinci baskısını yaptı.
Kitabın ilgi çekici başlıklarından biri Barış Gazeteciliği.
TIKLAYIN - Barış Gazeteciliği Kütüphanesi
Kitapta Barış Gazeteciliği bölümü bu fotoğrafla sona eriyor. |
Kitap, Barış Gazeteciliği’ni şöyle tanımlıyor:
“Habercinin hangi hikayeleri haberleştireceği ve bunları nasıl kurgulayacağı konusunda denge, adalet ve doğruluğu gözeterek toplum için genel faydayı sağlamaya yönelik bir seçim yapması ve barış için fırsatlar yaratırken çatışmaya yönelik şiddet içeren unsurları barıştan yana taraf olarak değerlendirilmesidir.”
AA’da pek rastlamadığımız toplumsal cinsiyet ve sınıf açısından kapsayıcı bir “çatışma konusu” tanımı yapan kitap, “Barış Gazeteciliği için “Bugün kaç kişi öldürüldü?” ve “Kim kazanıyor?” sorularıyla birlikte “Bu çatışma ne hakkında?” ve “Olası çözümler nelerdir” gibi sorular da eklenmelidir” önerisinde bulunuyor.
TIKLAYIN - Barış Gazeteciliği Elkitabı
Özellikle Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı Harekatı”nın yaşandığı bugünlerde AA’da karşımıza çıkan “Şu kadar terörist etkisiz hale getirildi” haberlerini düşünürsek, AA’nın kendi akademisinden çıkan bu kitabı acilen okuması gerekiyor.
Basın özgürlüğü kısıtlanabilir!
Kitaptaki bir diğer ilgi çekici başlıksa “Basın Özgürlüğü ve Medya-Terör İlişkisi”.
“Hangi hallerde basın özgürlüğü kısıtlanabilir?” sorusuna yer veren bu gazetecilik kitabı, basın özgürlüğüyle ilgili “Türkiye’de bazı durumlarda bu özgürlüğün güvenlik aleyhine kullanıldığı ve istismar edildiğini söylemek mümkündür” tespitinde bulunuyor.
Bu duruma örnek olarak gösterilen manşetlerden biri ise, 12 Ocak 2016’da Sultanahmet’te gerçekleşen bombalı saldırıya ilişkin Cumhuriyet gazetesi manşeti.
Muhabir kitabı, Cumhuriyet gazetesinin “basın özgürlüğünü ihlal ettiğini” iddia ettiği “Katliam ülkesi” manşetini bakın nasıl değerlendiriyor:
“Gazetenin Sultanahmet saldırısını veriş biçimi, tartışmalıdır ve kamuoyunda infial uyandıracak düzeydedir. Ayrıca turizm açısından sıkıntılı günler yaşayan Türkiye’ye daha az turist gelmesine neden olabilecek bir yaklaşım söz konusudur.”
“Gazetecinin ülkenin turizm gelirini koruma yükümlülüğü” üzerine bir öneride bulunmayan kitap, bunun yerine “Türkiye’de basın özgürlüğü bu anlamda mutlak bir özgürlük olarak algılanmakta ve zaman zaman herhangi bir ilke gözetilmeksizin savulmaktadır” değerlendirmesini yapıyor.
Bir garip başlık: "Terör Yayın İlkeleri"
Son olarak kitapta yer alan “Terör Yayın İlkeleri”nin bir maddesine dikkat çekelim:
“Terör örgütünün propagandasını yapan yayınlar yasal düzenlemeler çerçevesinde engellenmelidir.”
En azından yasaya göre, yayın yasaklama ve engellemeler mahkemeler yoluyla gerçekleştiği Türkiye’de adı “Muhabir” olan bir kitaptaki “yayınlar engellenmeli” ilkesinin yayıncılıkla ilişkisiyse açıklanmamış.
Kitapta ne var?
343 sayfalık kitabın editörleri Hayri Çetinkuş (Haber Akademisi Koordinatör Yardımcısı) ile Necati Keleş (Ekonomi Haberleri Editör Yardımcısı) , proje danışmanı ise Ümit Sönmez (Haber Akademisi Koordinatörü).
Kitaba katkıda bulunanlar:
Ahmet Önder, Ali İhsan Çam, Barış Kılıç, Batül Eyövge Yılmaz, Bünyamin Yılmaz, Cem Özdel, Dilek Atçeken, Emine Dalfidan, Ersin Atasoy, Ersin Şiyhan, Esra Kiraçci, Eşref Fahri, Fahrettin Altın, Furkan Düzcan, Halil Çelik, İlker Girit, İsmail Çağlar, Kubilay Çelik, Kübra Güran Yiğitbaşı, Mehmet Can Doğan, Meevlüt Eren, Murat Halezeroğlu, Seçil Özay, Seda Salantur, Selçuk Aval, Selma Kasap, Selma Yüksel, Semih Gümüşeli, Setaç Bulur, Sezgin Tunç, Şerife Gül Arıman, Turgay Yerlikaya, Umur Koçak Semiz, Yeşim Karaaslan, Yıldız Aktaş, Yılmaz Yücel, Yusuf Özkır ve Zeynep Akyıl.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Şenol Kazancı’nın önsözünü yazdığı kitap, iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte gazeteciliğe bir başvuru kitabı olma iddiasında. Kazancı da, öz sözünde “Kitapta ‘haberde doğruluk ve güvenin’ adresi AA’nın haber örnekleri kullanılmıştır ve örnekler ortalama standardı yansıtmaktadır” diyor.
Kitap “Haber ve Muhabir”, “Habercilikte Uzmanlaşma”, “Habercilikte Yazım Kuralları”, “Haberin Görsel Destekleri”, “Medya Hukuku” ve “Temel Terimler” bölümlerinden oluşuyor.
Haber ve Muhabir bölümünde yer alan “Haberin Tarihi”, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Gazetecilik”, “Haber”, “Muhabir” ve “Örneklerle Haber Yazımı” başlıklarıyla kitapta haber kaynağının seçiminden ilk paragrafa ve hatta son okumaya kadar haber yazımı süreci anlatılıyor, “flaş” habercilik, trafik kazaları, Resmi Gazete Haberleri, özel haber ya da basın toplantılarına kadar çeşitli alanlarda haber yazımları inceleniyor.
Habercilikte Uzmanlaşma kısmında “Habercilikte Uzmanlaşma”, “Kriz Haberciliği ve “Barış Gazeteciliği“ alt başlıkları yer alıyor. Bu kısımda da polis adliyeden, ekonomiye, finanstan kültür sanat magazine kadar çeşitli uzmanlık alanları ile kriz dönemlerinde habercilik irdeleniyor.
Habercilikte Yazım Kuralları’nda “mi” soru ekinin yazımından, de/da bağlacının yazımına kadar çeşitli yazım kuralları sıralanıyor.
Haberin Görsel Destekleri bölümündeyse fotoğraftan görüntülü haberlere, grafikli haberlerden yeni medyanın kullanımına kadar çeşitli yöntemler uyarı ve içeriklerle açıklanıyor.
Medya Hukuku bölümü, “Medya Hukuku” ve “Basın Özgürlüğü ve Medya-Terör İlişkisi” ara başlıklarından oluşuyor.
Temel Terimler kısmındaysa ekonomiden finansa, diplomasiden spora çeşitli terimler ile bölgesel örgütler ya da Birleşmiş Milletlere bağlı kuruluşlar listeleniyor.
AA'nın yayın ilkeleriAA kitapta “savaş, çatışma, terör, şiddet ve afet durumlarında yayımlanacak haberler” konusundaki yayın ilkelerini de açıkladı. AA haberlerini bu ilkeler ışığında denetleyebilirsiniz. Anadolu Ajansı; 1. Savaş, çatışma, terör, şiddet ve afet durumlarında kamuoyunun bilgi edinme hakkının gerektirdiği haberciliği ifa ederken evrensel insan haklarını, ulusal güvenlik ve kamu düzenini dikkate alır, bu konuda sorumlu yayıncılık örneği gösterir. 2. Toplumu şiddete, teröre, etnik ayrımcılığa sevk edecek veya halkı sınıf, ırk, dil. inanç, cinsiyet ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa yöneltecek yayın yapmayı reddeder. 3. İnsanlar arasında nefret duyguları oluşturacak; korkuya, kaosa, düşmanlığa, paniğe ve yılgınlığa neden olacak her türlü yayın ve yaklaşımlardan uzak durur. 4. Yayınlarının şiddeti özendirici, korkuyu yaygınlaştırıcı, travmalara yol açıcı, eşitlik ve adalet ilkelerini zedeleyici, insan onurunu küçültücü, ayrımcılığı teşvik edici bir nitelik ve üslupta olmamasına dikkat eder. 5. Savaş, çatışma, terör ve şiddet olaylarında haberlerini abartısız, objektif verilere dayanarak ve mümkün olduğunca yetkili bir kaynağa dayandırarak yayımlar. Yetkili mercilerin yayın yasağına uyar. 6. Terör saldırısı, kaza veya doğal afetler sonrasında hayatını kaybedenlerin isimlerini aileleri öğrenmeden yayımlamaz. 7. İnsan hayatının kutsiyetini vazgeçilmez kabul ettiğinden terör, şiddet ve afet olaylarında mağdurları ve yakınlarını rencide edecek yayın yapmaz. 8. Savaş, çatışma, terör ve afetlerde, kim olursa olsun, kişinin mahremiyetinin korunması ve ölülerin onuruna saygı gösterilmesini esas alır. 9. İdam cezalarının infazını, insanların acı çekerek öldürülüşünü gösteren görüntü ve fotoğrafların yayımlanmasından kaçınır. 10. Kamuoyunda psikolojik sarsıntıya yol açacak türden, insanlık onurunu ayaklar al-tına alan görselleri, ölü ve yaralıların yüzlerinin, parçalanmış beden veya uzuvlarının yakın plan çekimlerini yayımlamaz. 11. Suç ve terör örgütlerinin doğrudan veya dolaylı propagandası niteliği taşıyan yayın yapmaz. 12. Terör örgütlerinin dilini, jargonunu, tanımlarını, imajlarını ve imalarını terörün propagandasına yardımcı olacak şekilde kullanmaz. 13. Her hangi bir doğal afet, şiddet veya terör olayı yaşanması hâlinde, elde ettiği haber ve görüntüleri toplumsal fayda ve dayanışmayı dikkate alarak abonelerine ulaştırır, sansasyonel içerik ve görüntülere yer vermez. |
(EA)