Avrupa İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) kasım ayında yayımladığı verilere göre; Türkiye 2022’de 588 bin tonluk hacimle Avrupa Birliği‘nden (AB) en fazla geri dönüştürülebilir plastik atık ithal eden ülkelerden biri oldu.
Türkiye Avrupa’dan 2021 yılında ise 518 bin ton plastik atık ithal etti. Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye gönderilen plastik atıkların miktarı 2004'ten bu yana 155 kat arttı.
Atık miktarıyla beraber plastik atıkları dönüştürmek için Adana ve Mersin'de açılan tesis sayılarında da artış oldu.
Basında çok kez gündeme gelen ve halkın tepkisine neden olan Mersin Akdeniz ilçesindeki CETA Geri Dönüşüm Tesisi, yaydığı zehirli gazlar nedeniyle halk sağlığını tehdit etmeyi sürdürüyor.
Emek Mahallesi’ndeki tesisisin yaydığı kötü koku ve zehirli gazlar pekçok kez kamuoyunun gündemine geldi. Tesisin yaydığı kötü koku ve zehirli dumandan etkilenen Karacailyas, Emek ve Evren Mahallesi sakinleri defalarca kez şikâyet dilekçeleri verdiler ancak sonuç alamadılar. Ayrıca 2021 yılında belediyeden geçici ruhsat verilen CETA, ruhsatı da kalıcılaştırdı.
Emek Mahallesi Muhtarı Nuri Kalka, Emek Mahallesi sakini Mehmet Sucu ve Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümünde Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ile son durumu konuştuk.
Yurt dışından gelen atıkların yaşadıkları mahallede bulunan Ceta Geri Dönüşüm tesisine getirildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Kalka, “Yurt dışından gelen pis atıklar buraya getiriliyor. Lağım kokusu desen değil, tuvalet kokusu desen o da değil, çok ağır bir kokuya maruz kalıyoruz. Geri dönüşüm tesisi özellikle sabaha karşı zehirli dumanı bacalardan salıyor. Çocuklar ve yaşlılar bu durumdan çok daha fazla etkileniyor. Buraya gelen yetkililer ve vekiller de sesimiz olmuyorlar, bir çözüm üretmiyorlar. Dilekçeler veriyoruz ilgili yerlere ama sonuç alamıyoruz" dedi.
“Tesisten kötü kimyasal kokusu geliyor”
Emek Mahallesinde, geri dönüşüm tesisine yakın bir yerde oturan Sucu ise hastalıklara dikkat çekti: “Mahallede astım hastaları var, solunum cihazlarına bağlı yaşayanlar var. Kalp krizinden ölen insanlar oluyor. Oksijen tüpüne bağlı olan iki mahalle sakini önceki günlerde hayatını kaybetti. Tesisten inanılmaz kötü kimyasal kokusu geliyor. Bu tüm mahalleli rahatsız olduğu gibi, çocuklar ve yaşlılar daha çok etkileniyor.”
“En fazla plastik üreten ikinci ülkesiyiz”
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gündoğdu da “Türkiye’nin plastik kirliliği konusunda birçok açıdan problemli bir ülke olduğunu” söyledi.
Etkili bir atık yönetiminin olmadığını ifade eden Gündoğdu, “Avrupa’nın en fazla plastik üreten ikinci ülkesi ve aynı zamanda tüm bu plastikleri üretmek için en fazla ham madde ithal eden aynı zamanda da çöp ithal eden ülkelerden biri” dedi.
Yeni plastik ham madde üretim fabrikalarının kurulması planlarının yapıldığını belirten Gündoğdu, plastik üretimi konusunda kısıtlama ve yasaklamanın gelmemesi halinde Türkiye’nin gelecekte tehlikelerle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
"Türkiye çöp ithalatını yasaklamalı"
Gündoğdu, Avrupa Birliği’nin plastik atıkları, Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) üyesi olmayan ülkelere göndermekten vazgeçmesinin ve OECD üyesi olan ülkelere de belirli şartlar koymasının önemli bir değişim olduğunu ancak riskler de barındırdığını ifade etti:
“Çünkü henüz ne tür bir kriter konulacağını bilmiyoruz. Umuyoruz bu kriterler plastik çöp dolaşımını imkânsız hale getirir. Türkiye’de AB’nin kararını beklemeden çöp ithalatını yasaklayarak kendi çöpünün azaltılması ve değerlendirilmesi konusuna eğilmeli.”
"Türkiye en fazla çöp ithal eden ülke"
Eurostat kasım ayında yayımladığı rapora değinen Gündoğdu, Türkiye'nin 2022’de AB'den en fazla geri dönüştürülebilir plastik atık ithal eden ülke olmasını eleştirdi:
“Kendi çöpünü bile toplayamayan bir ülke niye başka ülkelerin çöpünü ithal ediyor? Avrupa Komisyonu’nun gündeminde plastik çöp ihracatı var. Bu da demek oluyor ki Türkiye AB için bir çöp limanı haline gelecek.
Dışarıdan gelen çöplerin yanı sıra bir de Türkiye'nin kendi çöpü var. Türkiye yıllık 32 milyon ton belediye çöpü üretiyor ve bunun da yüzde 12-15’i plastik, yani 4 milyon tona yakın plastik çöp demek. Bunun ne kadarı toplanabiliyor belli değil, bana göre yüzde 10-15 civarında toplanıyor.
“Zaten sürekli yanan geri dönüşüm tesisleri ve bunların yanmadan da meydana getirdikleri çevre kirliliği vardı. Buna bir de yeni plastik kaynaklı kimyasal kirlilik eklenince gıda üretiminin kısa, orta ve uzun vadede risk altına girmesine neden olacak. Gelecek zehirli kimya ve plastik sanayisinde değil, gelecek tarıma dayalı kalkınmadadır.”
(MK/RT)