Almanya Başbakanı Angela Merkel, Nürnberg’de partisinin düzenlediği bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'de iki Almanya vatandaşının daha gözaltına alınmasına değindi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, resmi açıklamasında, iki Almanya vatandaşının daha gözaltına alındığını, gözaltıların siyasi suçlamalara dayandığını ifade etmişti.
Tutuklu Almanya vatandaşları arasında, Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel, İstanbul'da Büyükada'da bir eğitim toplantısından gözaltına alınıp tutuklanan insan hakları aktivisti Peter Steudtner ile çevirmen Meşale Tolu da bulunuyor.
“Gözaltıların çoğu dayanaktan yoksun”
Merkel, Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre, hükümetin Türkiye politikasında yeni rota değişikliğine gittiğini hatırlattı ve “Ancak ortaya çıkan durumun ardından belki de bu politikayı yeniden gözden geçirmemiz gerekli” dedi.
Merkel, gözaltına alınanların durumuyla ilgili şu yorumu yaptı:
“Bu tür gözaltıların çoğu, tamamen bir dayanaktan yoksun. O nedenle burada kararlı bir tepki vermeliyiz. Bunların bizim hukuk devleti ilkelerimizle bağdaşır hiçbir yanı yok. Bu koşullar altında Türkiye ile Gümrük Birliği’nin genişletilmesi benim için söz konusu olamaz.”
Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki Türkiyeli seçmene “Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi, Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller Partisi’ne oy vermemeleri” çağrısının da kabul edilemez olduğunu söyledi, “Buna bizim ülkemizdeki insanlar tek başına karar verir” dedi.
“Yakında yaptırım uygulama noktasına erişilecek”
Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz da gözaltılarla ilgili Berlin'de açıklama yaptı.
“Yakında Türkiye’ye yönelik yaptırım uygulama noktasına erişileceğini” belirten Schulz, “Bunun birkaç hafta veya ay değil, önümüzdeki günlerde Almanya hükümeti tarafından gözden geçirilmesi gerektiğini” söyledi.
“Son gözaltılar Türkiye ile Almanya ilişkilerini daha da kötüleştirecek. Bunun siyasi nedenlere dayanma ihmali yüksek görünüyor. Türkiye’nin keyfi uygulamalarının ortaya çıkması halinde vatandaşlarımızı korumak için harekete geçmek gerekiyor.”
Schulz bu kapsamda Avrupa Birliği üyelik müzakereleri ve Gümrük Birliği’nin genişletilmesi konularının ele alınması gerektiğini söyledi ve “Almanya vatandaşları Türkiye'ye tutuklu bulunduğu sürece ben Gümrük Birliği’nin genişletilmesi taraftarı değilim” dedi.
Seyahat uyarısı talebi
Schulz ayrıca, Türkiye’ye yönelik resmi bir seyahat uyarısının da yapılması gerektiğini ifade etti, Dışişleri Bakanlığı’nın bir süre önce yaptığı sözlü uyarıların “ne kadar ileri taşınabileceğine bakılması gerektiğini” kaydetti.
Die Welt gazetesine konuşan Hıristiyan Demokrat Birliği Milletvekili Jürgen Hardt da Türkiye'ye yönelik bir seyahat uyarısı yayınlamayı ciddi bir şekilde değerlendirdiklerini söyledi.
Almanya hükümeti Temmuz ayında Türkiye'ye gidecek vatandaşlarını uyarmış, seyahat etmeleri durumunda konsolosluklara bilgi vermelerini talep etmiş ancak resmi bir seyahat uyarısı yayınlamamıştı.
Reuters’ın haberine göre, Türkiye'ye gelen turistlerin arasında Almanyalıların oranı yüzde 10.
“Almanya vatandaşlarının serbest bırakılmasını bekliyoruz”
Almanya hükümeti sözcüsü Steffen Seibert de Deniz Yücel’in 13 günlük gözaltı süresi dahil toplamda 200 gündür tutuklu olması vesilesi ile açıklama yaptı, “Türkiye’den, makul olmayan nedenlerle tutuklu bulunan tüm Alman vatandaşlarını serbest bırakmasını bekliyoruz” dedi.
Yargılama sürecinin hukuk devleti ilkelerine uygun olması gerektiğini söyleyen Seibert, hem hukuk devleti ilkelerinin hem de Viyana Sözleşmesi’nin, gözaltına alınan Almanya vatandaşları hakkındaki bilgilerin sürüncemede bırakılmamasını ve tutuklulara konsolosluk hizmeti verilmesinin engellenmemesini öngördüğünü ifade etti. (AS)