Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İçişleri Bakanlığı, yazar ve hak savunucusu Doğan Akhanlı’nın gözaltına alınmasını “Interpol’ü suiistimal etmek” olarak yorumlayan Avrupalı siyasetçilere yanıt verdi.
Bakanlığın Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmayan ve açılan dava halen devam eden Akhanlı’nın “cinayet işlediği, silahlı soygun yaptığı” iddia edildi. Oysa Akhanlı mahkemede bu suçlamalardan beraat etmiş, beraat kararı da Yargıtayca sadece örgüt üyeliğinin tartışılması yönünden bozulmuştu.
İçişleri Bakanlığı ayrıca, Akhanlı’nın, “Almanya Başbakanı Angela Merkel’in açıklamasının ardından serbest bırakıldığını” ileri sürdü ancak Merkel suistimale dair açıklamasını yaptığında, Akhanlı zaten serbest bırakılmıştı.
Avrupa’dan “suiistimal” suçlaması
İspanya, Granada'da 18 Ağustos'ta Türkiye'nin talebiyle Interpol'de çıkarılan yakalama kararıyla gözaltına alınan Doğan Akhanlı, 20 Ağustos'ta adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Akhanlı'nın iade prosedürü sonuçlanana kadar İspanya'yı terk etmesine izin verilmiyor.
Almanya Başbakanı Merkel, Almanya vatandaşı yazar ve hak savunucusu Doğan Akhanlı'nın İspanya'da Türkiye'nin talebi sonucunda gözaltına alınmasına tepki gösterdi, Türkiye'yi uluslararası polis teşkilatı Interpol'ü “istismar etmekle” suçladı.
Merkel’in ardından Avrupa Birliği (AB) Komisyonu da “Interpol'ün suistimal edilmemesi gerektiğini” açıkladı.
Bakanlık, mahkeme hüküm vermiş gibi ithamda bulundu
İçişleri Bakanlığı’nın dün akşam yayınlanan açıklamasında da Akhanlı’nın halen yargılandığı suçlardan hüküm giydiği önkabulü yer aldı:
“Erdoğan [Doğan] Akhanlı, 1984 yılında iki örgüt üyesi ile birlikte İstanbul Tahtakale'deki bir döviz bürosuna gerçekleştirdikleri saldırıda işyeri sahibini öldürmek ve örgüt adına silahlı soygun gibi adi suçları işlemiş, bu suçlardan dolayı da hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır.
“Hakkında verilen Yargıtay Kararı sonrasında Adalet Bakanlığı'nın talebi üzerine 21 Kasım 2013’ten itibaren Kırmızı Bülten ile arattırılmaya başlanmış olup halen de ülkemizde aktif olarak aranmaktadır. 19 Ağustos 2017’de Kırmızı Bültene istinaden İspanya'da gözaltına alınmış ve açık kaynaklardan edinen bilgilere göre kısa süre sonra serbest bırakılmıştır.
“Akhanlı'nın serbest bırakılmasıyla sonuçlanan bu gelişmelerin, Almanya Başbakanı Sayın Angela Merkel'in açıklamalarından sonra gerçekleşmesi manidardır. Elbette ki özellikle Almanya Başbakanı tarafından İnterpol kanallarının ülkemiz tarafından suistimal edilmesi suçlaması kabul edilemez. Çünkü tüm Kırmızı Bültenlerde olduğu gibi Erdoğan Akhanlı hakkında da aynı kurallar uygulanmıştır.”
Akhanlı hakkındaki Kırmızı Bülten kaldırıldı
“Ayrıca, bir suçlunun aynı teşkilat içerisinde bulunduğumuz bir başka ülke tarafından korunması da akdettiğimiz anlaşmalara aykırıdır. İnterpol teşkilatının kendi kurallarını hiçe sayarak bu Kırmızı Bülteni askıya alması da güvenirliliğini ve tarafsızlığını sorgulamaya açmıştır.”
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, İnterpol Genel Sekreterliğinden aldıkları mesajda, Akhanlı hakkındaki Kırmızı Bültenin sistemden geçici olarak kaldırıldığı bilgisinin yer aldığı da ifade edildi.
Doğan Akhanlı davasında gerçekte ne oldu?
Yazar Akhanlı hakkında 1989'da İstanbul Eminönü'nde bir döviz bürosunun soyulması talimatını verdiği iddiasıyla, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Akhanlı, 1991’de Almanya’da yaşamaya başladı.
Akhanlı, hasta babasını son kez görebilmek için geldiği Türkiye'de 10 Ağustos 2010'da tutuklandı. Yazar aleyhine gösterilen kanıtlardan biri, soyulan dükkan sahibinin oğlu olan Mustafa Tutum'un 1992'deki teşhis tutanağıydı. Ancak Tutum, Akhanlı'nın 19 yıl sonra tutuklanmasının ardından yeniden teşhise çağrılınca “Net teşhis edemiyorum” dedi, ayrıca 1992'deki teşhis için “O tarihte dosyadaki bu fotoğraf bana gösterilmemişti” dedi.
Akhanlı 113 gün tutukluluğun ardından 8 Aralık 2010'da da tahliye edildi ancak bu sırada babası hayatını kaybetmişti.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi 12 Ekim 2011 tarihli duruşmada Akhanlı hakkında “sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı vicdani kanaat oluşturur deliller elde edilemediği, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı” gerekçeleriyle beraat kararı verdi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise beraat kararını “sanığın suç tarihinde terör örgütü üyesi olması” ve “eski Türk Ceza Kanunu'nun 146/1. maddesinin tartışılması gerektiği” sebepleriyle bozdu. Ceza dairesinin ilamında aynı maddeye dayanarak yazar hakkında müebbet hapis cezası verilmesi gerektiği ifade edildi.
Kararın bozulmasının ardından ilk duruşma İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme usule göre Akhanlı'nın da dinlenmesi için Kırmızı Bülten çıkarılması talebinde bulundu.
Doğan Akhanlı hakkında
1957, Artvin Şavşat doğumlu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisiyken 12 Eylül askeri darbesini yaşadı. 1985'te yakalandı; ağır işkence gördü. İki yılı aşkın bir süre askeri cezaevinde tutuldu.
Sonrasında ocakçılık, garsonluk, balıkçılık yaptı. Yine hapse girmemek için 1991'de Almanya'ya gitti.
20. yüzyılda işlenmiş soykırımlar gibi konuları da araştıran Akhanlı, Yahudi ve Ermeni katliamlarını işleyen romanlar da yazdı.
Denizi Beklerken (1998); Gelincik Tarlası (1999); Kıyamet Günü Yargıçları (1999) kitaplarının yazarı. (AS)