Londra'nın kuzeyinde Tottenham'da siyahi bir gencin polis kurşunu ile ölmesi sonrasında başlayan olaylar, Hackney, Birmingham ve Manchester gibi yerlere de sıçradı.
Bir kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı olaylar sırasında, araçların, mağazaların ve binaların yakılması, talan ve yağmanın başlaması medyada geniş boyutlu olarak yer aldı.
Ancak Türkiye medyasının, şiddeti kınayan bir tavır takınırken, "öteki" şiddeti, "güvenliği sağladığı" iddiasıyla yüceltmesi dikkat çekiyor.
Akşam gazetesinin, yaşanan olaylar karşısında, Türkiyelilerin dükkanlarını savunmasını "Siyahi İngilize Kebap Şişi, Döner Bıçağı" başlığı ile vermeyi tercih etmesi medyanın kullandığı "gayri meşru" şiddete karşı "meşru" şiddet dilinin yansıması niteliğinde.
Mengi, polisin silahsız birini vurduğunu unutuyor
Ruhat Mengi de Vatan gazetesindeki köşesinde İngiltere'de "polisin, şiddete şiddetle karşılık vermesinin yasak olduğunu" iddia ederek, polisin olayların yaşandığı bölgelere girememesine atıfta bulunuyor.
Şiddete karşı polisin de şiddet kullanmasının gerektiğini vurgulayan bu ifadeyi "Saldırılar, yaşı 13-20 arasında değişen ve çoğunluğu zenci olan gençler tarafından yapılıyor" tespiti takip ediyor.
Öncelikle Mengi'nin yazısında, "polisin şiddete şidedetle karşılık vermesinin yasak olduğu" ifadesinin bir yanlış bilgilendirme olduğunu not etmeliyiz. İngiltere'de "Trident" adlı silahlı birimin görevleri arasında "proaktif operasyonlar", yani silahlı müdahale de bulunuyor. Dahası, İngiliz polisinde ABD'deki SWAT (Special Weapons and Tactics) benzeri bir CO19 (Central Operations Specialist Firearms Command) birimi var. Uzun namlulu otomatik silahlar da dahil çeşitli silahlar taşıyan bir birim olan CO19 tarafından sekiz haftada bir verilen eğitimlere 2000 polis memuru katılıyor. Londra'daki olayların başlamasına neden olan öldürme olayının da bu birimin sorumluluğunda olduğu belirtiliyor. Mark Duggan'ın öldürülmesi olayıyla ilgili bir bilgiye ne Trident, ne CO19 ne de Trident tarafından hazırlanan Stop the Guns Web sitesinde rastlanabildiğini ekleyelim.
Mengi, "suç işleyen çocuğa tolerans gösterilmemesini" savunuyor
Ruhat Mengi, "Suçluyu koruyan yok" ara başlığından itibaren de olayları Türkiye ile bağlayarak şu ifadelere yer veriyor:
* TV haberlerindeki görüntüler PKK'nın Güneydoğu illerinde yaptığı terör eylemlerini hatırlatıyor ama günlerdir TV'de duyulan konuşmalarda önemli bir fark var; İngilizler, "Yapanların büyük kısmı yetişkin sayılmayacak yaşta olmasına rağmen" şiddete en ufak bir tolerans tanımadıklarını, yağmacıların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini söylüyorlar. Yani bizdeki gibi "Teröristi mazur göstermeye çalışan" kimse çıkmıyor.
* Başbakan Cameron'un Salı günü TV'de halka hitap ederken söylediği; "Adalet yerini bulacaktır bunu herkes iyice anlasın, suç işleyecek kadar büyüklerse cezayı çekecek kadar da büyükler demektir" sözleri sık sık yayınlanıyor ve herkes de bu görüşü destekliyor.
* Suçluya mazeret aramıyor, bunu demokrasi kılıfına sarmaya ve anlamayanlara yutturmaya çalışmıyor, "düpedüz terör, düpedüz suç" diyor. Kullandıkları deyim; "pure criminality"...
Gazeteler nasıl gördü?
AKŞAM: "Siyahi İngiliz'e Kebap Şişi, Döner Bıçağı" başlığı ile çıkan gazetenin iç sayfasında devam eden habere de "Türkler ölümüne direndi" başlığı atılmış.
"Yağma ve kundaklamanın yoğun yaşandığı yerlerde Türkler ve Kürtler, süpermarket ve büfelerini korumak için sopalar, döner bıçakları ve kebap şişleriyle nöbet tuttu" denilen haberde protestocuların ve onlara destek verenlerin Türkleri eleştirdiği söylenirken, Londralıların Türkleri bu tavırları nedeniyle desteklediği iddia ediliyor.
HABERTÜRK: "Londra'yı Türk-Kürt koruyor" manşetini takiben gazetenin orta sayfasında "Türk-Kürt omuz omuza İngiltere'yi savunuyor" başlığı yer alıyor.
Haberde, görüşülen Türk ve Kürt esnafın, "Biz bir aile gibiyiz" söylemine atıfta bulunarak Türklerle Kürtlerin sopalarla, döner bıçaklarıyla ve kebap şişleriyle mahalleleri koruduğu ifade ediliyor.
Ayrıca sosyal ağlarda bazı İngilterelilerin "Türklere teşekkür ettiği" iddia edilirken, bazılarının da Türklerin şiddete şiddetle cevap vermesini eleştirdiği ifade ediliyor.
TAKVİM: Gazete, ilk sayfada bir eylemci fotoğrafının üstüne dev puntolarla "Türk Sopası" yazmış. Haberin devamında ise "Londra'daki Türkler, kenti dört gündür savaş alanına çeviren yağmacıları, sopa ve döner bıçaklarıyla geldikleri yere kadar kovaladı" ifadesi yer alıyor.
STAR: "Kahraman Türklere cesaretleri için teşekkür" başlıklı haberde Londralıların twitter üzerinden "Cesur Türk toplumu", "Bravo Türk kardeşlerim" gibi ifadelerle Türkleri övdükleri iddia edilmiş.
VATAN: "Çılgın Türkler" başlığını atan gazete, "Silah taşıması yasak olan İngiliz polisinin yağmacıları önlemekte aciz kalması üzerine halk, ev ve dükkânlarını kendi imkânlarıyla savundu. En büyük başarıyı sağlayan Türkler oldu" ifadelerine yer verdi ve İngiliz basınının "Türklerden alacak çok ders var" diye yazdığını iddia etti.
TARAF: "Caddeler Türklere ve Kürtlere emanet" başlığı atılırken, "Türkiyeli esnaflar Britanya'da günün kahramanı" ifadesi dikkat çekiyor.
SABAH: Gazete olayları "Londra yangınını gelip asker söndürsün sesleri" başlığı ile verirken eli sopalı Türkiyelilerin yer aldığı bir fotoğrafa, "Türkler dükkanlarını kendileri koruyor" başlığı atılmış. (EKN)