Dr. Rukhsana Aslam ve Prof. Dr. Sevda Alankuş "Barış Gazeteciliği: Yeni bir etik, pratik ve gazetecilik eğitimi" başlığını Murat Çelikkan moderatörlüğünde konuşacaklar.
21 Kasım Cumartesi günü saat 14.00-18.00 arası Cezayir Toplantı salonundaki buluşmayı IPS İletişim Vakfı/bianet ve Hafıza Merkezii ortaklaşa düzenliyor.
Etkinlik, Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu Matra-İnsan Hakları Programı'nın mali desteğiyle yürütülen Barış Gazeteciliği Projesi kapsamında gerçekleşiyor.
Etkinlik öncesi, Dr. Rukhsana Aslam'ın barış gazeteciliğiyle ilgili makalelerinden kısa özetler sunuyoruz.
Geleneksel Medya Yaklaşımındaki Köklü Değişim
Medyanın çatışmaya geleneksel yaklaşımının tespitinde güç, politika ve fayda kavramları temel etkenler oldu. Ancak, yakın zamanlarda 'barış gazeteciliğinin çatışmaya bir yaklaşım olarak tartışması ivme kazandı ve birçok bilim insanı/akdemisyen (Galtung, 1973; Lynch, 2005; Bell, 1998; Howard, 2003; Allan, 2007; Keeble, 2010) bu kavramın destekçisi olarak tartışmalarda yer aldılar.
Bununla birlikte, barış gazeteciliğinin etkinliğinin kapsamı ve bu kavramın medyanın diğer alanlarına uygulanışı konularında pek çok soru cevapsız kalıyor.
Bu makale, bu sorulara verilebilecek yanıtların araştırılması yönünde bir girişimdir. Makalede, geleneksel medyanın çatışma durumlarına yaklaşımında köklü bir değişikliğe gitmesi gereği tartışılıyor.
Barış gazeteciliği uyuşmazlıkların çözümü ve savunuculuğu yaklaşımıyla ilişkilendirildi. Şimdilerde bir haber makalesini çerçeveleyen bir tutum olarak daha geniş çapta kabul görüyor. Bunun yanında, fotoğraf gazeteciliği, belgesel yapımı, film yapımcılığı, araştırmacı gazetecilik, topluluk medyaları ve uzmanlaşmış medya gibi örnekleri de bulunuyor.
Aynı zamanda, çatışmayı ele almada evrensel bir standart olmaması anlamında, barış gazeteciliği savunucuları ve uygulayıcılarını zorluklarla da yüz yüze getiriyor.
Makalenin orijinali için tıklayın.
Medya, Siyaset ve Pakistan'daki gazetecilere yapılan tehditler
Bu makalede Pakistan medyasının ifade özgürlüğü anlamında hem hükümet ve hem de çatışan taraflardan gelen sürekli tehditleri, gazetecilerin güvenliği ve hayat kalma mücadelesini ele alınıyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin sözde 'Terörle Mücadele'si sırasında araştırmaları sonrasında hayatlarını kaybeden üç Pakistanlı gazeteci örneğindeki gibi bu makale de, silahlı siyasi çatışmalar üzerine haber yapan Pakistan'daki gazetecilerin karşı karşıya geldikleri tehditlerin ve tehlikelerin yapısı hakkında.
Pakistan'a 2012 ve 2014 yıllarında yaptıkları araştırma gezileri sırasında görüşülen diğer beş gazeteci örneğini de kullanan Dr. Aslam toplumsal sorumluluk kuramı ışığı altında, görevlerini yapan gazetecilerin çatışma ortamlarında haberciliğin tehlikesini artırıcı etkenleri araştırıyor.
Makalenin orijinali için tıklayın.
Sosyal / Alternatif Medya yoluyla barışın inşası
Sosyal medya ağları çatışma haberciliğini ve savaş tutanaklarını hızlıca yeniden üretir. Bu yazı, yeni medya teknolojilerinin yardımıyla gazetecilerin toplumda ve topluluklarda barış inşası çabalarının geliştirilmesi savını destekliyor.
Alternatif medyada yazılanlar izleyiciler/okuyucular ile çatışma bölgelerindeki insanlar arasında 'güçlü bir bağlılık' oluşturabilir. Bununla birlikte, geleneksel gazetecilik tarafsızlığının genişletilmesi gerekliliği de yazıda savunuluyor.
Yazı, bilim insanları/akademisyenler Galtung ve Ruge (1965), Lynch ve McGoldrick (2005a), Shinar (2007), Hackett (2011) ve Shaw'un (2011) tartıştığı mevcut gazetecilik örneklerini dikkate alarak yeni modeller olasılığını inceliyor.
Yazı, 21. yüzyılda 'doğasına daha uygun' gazetecilere ve kişilerin gerçek üzerine kendi yargılarını oluşturmasını öneriyor ve uyuşmazlıkların çözümünde müzakere olasılıkları sağlayan esnek bir modele duyulan ihitiyacı vurgulayarak sona eriyor.
Çatışma Çözümü ve Gazetecilik Eğitimi Üzerine Görüşler
Tartışma medya çevresinde dönerken, önerilen çözümlerin tümü çok fazla "gazetecilik" üzerine odaklanıyor, gazeteci bir birey olarak yeterince ele alınmıyor.
Haber sırasında kelimeleri okunan ya da duyulan, çektiği resimler görünen ve olayları uyarlayan yani bireysel olarak gazetecinin kendisi "hikayenin/haberin ilk taslağını" oluşturur. Bu anda medya düzeninin siyasi ekonomisi arka plana itilir.
İkinci olarak, medya çatışma çözümünü açık seçik bir şekilde duyurabilirken gazetecinin işi barışın sağlanmasını organize etmek değildir. Gazeteciler en fazla çatışma içindeki taraflara bir ortam önerebilir ve hatta olayları izleyici için yorumlayabilir.
Böylelikle, Jannie Botes'un (2000) tanımladığı üzere "çatışma çözülmesinin esas gerekliliği olan iletişim" sağlanır. Üçüncü taraf olarak, savaş muhabirinin hayati görevlerinden biri de çatışmanın/savaşın insan yaşamına olan etkisini kaydetmektir. Ancak tarafsızlık kavramı bu süreçte yardımcı mı yoksa engelleyici bir durum mu oluşturur?
Howard'ı alıntılayan Amerikalı bir gazeteci Rosen, "hayır" diyor; "Eğer, çatışmanın çözümünde bir çıkar bedeli olarak gerçeğe bağlılıktan ve mesleki tarafsızlıktan vazgeçmeyi varsayarsak hata yapmış oluruz. İşin aslında durum tam tersidir: çatışma duyarlılığı gazetecilikte gerçeği aramanın anlamını daha derin kavramada haberciye yardımcı bir araçtır."
Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, tarafsızlık ilkesi çatışma çözümü üzerine çalışanlarca tekrar gözden geçirilmeye başlandı. Jake Lynch ve Annabel McGoldrick (2001) gazetecilerin geleneksel savunması olan "Biz gerçeği tarafsızca haber yapmak için buradayız, olaya dahil olmayız." söylemini eleştirildiler.
Lynch ve McGoldrick'e göre, gazeteci istese de istemese de döngünün içindedir. Bu yüzden tamamen tarafsız olunamaz. Özellikle çatışmada/savaşta eylemin sadece bir bölümü görülür, olay bir bütün olarak / geniş açıyla bilinemez.
Bu nedenlerle gazetecinin gerçeği nasıl haberleştirdiği de sorgulanır. Bu, gerçeğin sadece küçük bir bölümüdür, bütünü değildir. Dolayısıyla, kısmi gerçeği haber yapmak da olayın geneline zarar verebilir.
Bu nedenle buradaki sorun gazeteci tarafsız olmalı ya da olmamalı değil, gazetecilerin ve kendini buna adamış akademisyenlerin daha "ilgili bir görev" adına bu idealden vazgeçmeye hazır olup olmadıklarıdır.
Pulitzer Ödülü sahibi ve "Atom Bombasının Yapımı (1987)" adlı eserin yazarı Richard Rhodes bu sav hakkında "derin araştırma (2008)" olarak bahseder. Bu, gazetecinin bir haber/hikaye arayışında daha zorlayıcı olması, güçlü tarafa karşı daha şüpheci yaklaşması ve güçsüz tarafa karşı daha anlayışlı olması anlamına geliyor.
Buradaki zorluk orta nokta noktanın bulunmasıdır. Benzer şekilde, kıdemli savaş muhabiri Chris Hedges'in (2008) belirttiği gibi, "Savaşa tarafsız olmak için gitmedim. Güçsüz tarafın savunucusu olmak istedim".
Künye: Peace journalism, War and Conflict Resolution (Barış Gazeteciliği, Savaş ve Çatışma Çözümü) 2010, In Richard Keeble, John Tulloch & Florian Zollmann (Eds.). NY: Peter Lang.
Kitaba ulaşmak için tıklayın.
Barış gazeteciliğinin gazetecilik müfredatına entegresi
Medyanın görevi, önemli ölçüde, gündem oluşturma ve gündemi çerçevelendirmesine dayanır. Aynı zamanda basın, çatışmalar hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesinde, çatışmaların incelenmesinde ve çözümüne yardımcı olmada da çok önemli bir görev üstlenir. Bu araştırma, çatışma analizi, çatışma çözümü ve önlenmesi ile ilgili bilgilerin yanısıra toplumsal sorumluluğa karşı gazeteciye özgü duyarlılık geliştirilmesinin gazetecilik eğitimiyle entegrasyonu konularını gözeten bulguları gösteriyor.
Barış gazeteciliği, gazetecilerin çatışmayı toplumda şiddet karşıtı tepkiler doğurucak bir şekilde incelemeleri, yorumlamaları, kaynak göstermeleri ve aktarmaları (çatışmanın kesin olarak dönüştürülmesinde ve çözüme doğru gidilmesinde yardımcı bir yaklaşım) konularında alternatif mesleki bir örnek sağlaması açısından tartışılıyor.
Böylelikle gazetecilerin eğitebilmesi, bilgilendirmesi, yanlış anlaşılmaların düzeltilmesi, güven ortamının oluşturulması ve çözüm için seçenekler önerebilmesi sağlanabilir.
Bu amaç doğrultusunda bu çalışmada barış gazeteciliği üç görüş açısıyla inceleniyor;
- Gazeteciler çatışma haberciliğini nasıl görüyor ve çağdaş gazetecilik müfredatında eksikliklerin ne olduğunu düşünüyor?
- Çatışma çözümü çalışanları ve eğitimciler gazetecilik mesleğiyle ilgili ne düşünüyor?
- Barış gazeteciliği akademisyenleri barış gazeteciliğinin gazetecilik eğitim ve alıştırmalarına nasıl katkıda bulunabileceğini düşünüyor?
Araştırmanın üç döngü – planlama, eylem ve tepki – olarak yapılmasında uygun yöntem bilimi Katılımcı Eylem Araştırması (KEA) (Participatory Action Research/PAR) seçildi. Üniversitelerde barış gazeteciliği eğitimi adına nelerin mevcut olduğu üzerin içerik incelemesi yapıldı ve yanısıra 12 uluslararası gazeteci ile çatışma çözümü çalışanları ve öğretim görevlileriyle de söyleşiler yapıldı. Toplanan bilgilerin doğrultusunda, aşağıdaki üç soruya yanıt aranıyor:
- Gazetecilik müfredatına çatışma çözümünün entegre edilmesinde barış gazeteciliği bir araç olabilir mi?
- Barış gazeteciliği idealleri mesleki uygulamalara aktarılabilir mi?
- Çatışma analizi ve çözümü ilkeleri gazetecilik araçları ve uygulamaları yoluyla gazetecilik müfredatına entegre edilebilir mi?
Pakistan'daki araştırmacının bir gazeteci ve sonradan da bir akademisyen olarak kişisel deneyimleri bu çalışmanın amaçlarıyla ilgili içeriksel bir zemin sağlıyor. Amerika'nın sözde "Terörle Mücadele"si 2003'ten Yeni Zelanda'ya araştırması için geldiği 2010'a kadar memleketinde yaşayan bir gerçeklik oldu.
Çatışma hakkındaki bakış açısı kendi şehri olan Islamabad'daki siyasi kargaşa, toplumsal huzursuzluk ve sayısız intihar bombalamaları arasında yıllarca yaşamasıyla biçimlendi. Çalışma, barış gazeteciliğinin sağladığı muhabirlere özgü yaratıcılık aracılığıyla popüler medya zemininin kullanılması; gazeteciler, eğitimciler, barış görevlileri ve araştırmacılar arasında sinerjik/eş etkin bir medya stratejisinin oluşturulması savıyla son buluyor.
Teze erişim için tıklayın.(BZ)
Rukhsana Aslam kimdir? |
Pasific Media Center'da kıdemli araştırmacı olarak çalışıyor; araştırma odağını barış gazeteciliği, medya ve çatışma oluşturuyor. 1990'da Pakistan'daki Punjab Üniversitesi'nin İngiliz Edebiyatı ve Sosyoloji bölümlerinden mezun oldu. Aynı üniversitede İngiliz Edebiyatı yüksek lisans programına devam etti ve 1993'te Chevening bursu ile Londra'daki City Üniversitesi, Uluslararası Gazetecilik alanında yüksek lisans derecesini aldı. 2000 yılına kadar BBC, GEO TV ve Pakistan'ın en yaygın İngilizce gazetesi The News International, Rawalpindi'de çalıştı. 2004'te Fatima Jinnah Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin bölüm başkanlığını üstlendi ve aynı üniversitede 'Kadının Sesi' (Voice of Woman) radyo projesini yürüttü. 2010 yılına kadar Pakistan'da Hamarad ve Uluslararası İslam Üniversitesi'nde medya bölüm başkanlığı ve danışmanlığı yaptı, doktorasını 2014'te Auckland Teknoloji Üniversitesi'nde (AUT) barış gazeteciliği üzerine tamamladı. |