Manisa Barosu Kadın Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Ferişte Yıldırım Özcan, kadının güçlenmesine destek vermek amacıyla açılan Kadın Danışma Ve Dayanışma Merkezi'nde yaklaşık 2,5 aydır, kadınlara haklarını anlattıklarını, kendilerine danışanlara her türlü konuda yol gösterdiklerini, hukuki ve psikolojik desteği sunduklarını anlatıyor.
Özcan'a göre, haklarını yasal yoldan aramak isteyen, ancak gidecek yeri olmadığını düşünen kadınlar, Manisa'da bir an önce kadın sığınma evi açılmasını istiyor.
Evdeki şiddet gizli kalıyor
"Toplumda kadın ve erkek rolleriyle ilgili olarak benimsenen geleneksel değerler; kadının ekonomik ve sosyal destekten yoksun oluşu ve şiddetin yarattığı psikolojik etkiler evdeki şiddetin gizli kalmasına, 'aile meselesi' olarak görülmesine ve hatta doğal bir olaymış gibi kabul edilmesine sebep oluyor. "
Özcan, "Manisa'da aile içi şiddet olgusu ne kadardır? Eşlerinden veya ailenin diğer erkek bireylerinden dayak yiyen kadın sayısı nedir? Duygusal ve ekonomik şiddete maruz kalan kaç kadın vardır? " Sorularının yanıtını bulamamaktan yana şikayetçi. Tüm araştırmaların sonuçsuz kaldığını söylüyor. Çünkü bu konular hala birer tabu olarak kabul ediliyor.
Özcan: Merkezden haberdar olmayan kadınlar var
Özcan, "Kadınlar susuyor, kendini susmak zorunda hissediyor. Konuşmanın bedelinin yine şiddet olacağını düşünüyor. Sadece hukuk insanları, psikolog ve gönüllülerden görüş almakta hiç zorlanmadığımız halde, şiddete maruz kalan, bunun sonucunda yasal haklarını arayan kadınlar ise suskun kalmayı tercih ediyor. 'Evet dayak yiyorum ama konuşursam daha da artar' diyor ve susuyor kadınlar. "
Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi fikri nasıl ortaya çıktı?
Kadın, sosyal, ekonomik, hukuksal yönüyle sorunlar yaşıyor. Bu sorunları aşmak için de çoğunlukla desteğe ihtiyaç duyuyor. Manisa Belediyesi, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Manisa Barosu ve Güçsüzler ve Kimsesizler vakfı, Türk Kadınlar Birliği ile Türk Kadınlar Konseyi olmak üzere üç gönüllü kuruluşla çalışmalarına 9 Mart'ta başlayan Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'nde haftanın beş günü mesai saatleri içinde başvuran kadınların sorunlarına çözüm üretiliyor.
Merkeze başvuruda bulunan kadınları nasıl yönlendiriyorsunuz?
Merkeze başvuranların önce sorunları tespit ediliyor. Daha sonra da hukuksal sorunlarına nöbetçi avukatlar tarafından, psikolojik sorunlarına Sosyal Hizmetler görevlisi tarafından bir çözüm bulmaya çalışılıyor. Avukat Zerrin Fındıkoğlu, haftanın bir günü danışmanlık yapıyor. Merkez sadece danışma değil aynı zamanda dayanışma merkezi, bu açıdan da Türkiye'de bir ilk. Çünkü sadece dayanışma ya da sadece danışma merkezi olarak hizmet vermiyor.
Manisalı kadınlar, Danışma ve Dayanışma Merkezi'nden haberdar mı?
Merkezin kuruluşu çok yeni. Böyle bir destek merkezinin varlığından haberdar olmayan pek çok kadın var. İlimizde sorun yaşayan kadınların büyük bir kesimi kenar mahallelerde oturan kadınlar, onlara ulaşmak pek mümkün değil. Merkezimiz Kültür Sitesi'nin yan tarafında eski nikah salonu girişinin bulunduğu yerde. Biraz sakin bir yerde kaldığı için de geçerken görülebilecek bir mekan değil. İlerideki hedeflerimizin başında, kenar mahalleler başta olmak üzere merkezin bürolarını artırmak.
Bu merkez kadınların sorunların çözümü için bir koordinasyon merkezi sayılabilir mi?
Evet... Hukuksal sorunları olan kadınları Manisa Bürosu'nun adli yardım bürosuna yönlendiriyoruz. Manisa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu, danışma ve dayanışma merkezinden önce de mağdur kadınların yanındaydı. Bizler maddi durumu yeterli olmayan kadınlara da ücretsiz hukuki danışmanlık yapıyor, davalarını alıyor ve gereken neyse yapıyoruz."
Aile içi şiddette öne çıkan sorunlar neler?
Yaygın kanının aksine aile içi şiddette eşlerin eğitim durumu, ekonomik durumu çok da etkili değil. Toplumumuzun bazı değer yargıları, gelenekleri, örf ve adetleri var. Bunlar kemikleşmiş, erkek egemen topluma göre kurallar konulmuş. Bu kuralları yıkmak hem eğitimle, hem bilinçlenmeyle olacak. Ancak şiddetten kurtulmuş, kendi ekonomik özgürlüğünü eline almış ve çocukları ile kendisine huzurlu bir yaşam kurmuş kadınları gördükçe umudum ikiye katlanıyor.
Manisa da, kadınların şikayetleri neler?
Adalet mekanizmalarına erişebilmesi ve şiddetten korunması gereken kadınların önünde yıllardır sayısız engeller var. Polis memurları çoğunlukla, görevlerinin kadınları eve dönmeye ve barışmaya ikna etmek olduğuna inanmış. Çeşitli nedenlerle birçok kadın resmi şikayette bulunma olanağına ya da cesaretine sahip olamamış. Şikayette bulunmaları halinde eşleri ya da akrabaları tarafından öldürülme riski altında olduklarına inanan kadınlar, sadece Manisa'da değil, her yerde yalnız bırakılmışlar.
Manisa da kadınlar ne istiyor?
Kadına karşı şiddet, en yaygın ve sık olarak rastlanılan kadının insan hakları ihlallerindendir. Bu ihlal karşısında kadın bir şey yapmak istese de sığınacak bir yeri olmadığı için yasal bir adım atamıyorlar. Çünkü dönüp dolaşıp geleceği yerin şiddetin uygulandığı evin içi olduğuna inanıyor. Bunun için Manisa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu üyeleri olarak da bizlerin en önemli savaşımı Manisa'da kadın sığınma evi açılmasıdır. Belediyeyle yapılan görüşmelerde olumlu adımlar atılsa da bizim hızlı bir gelişim beklediğimiz sığınma evi konusunda, yetkililer o kadar da hızlı adımlar atmamaktadır. Erkek egemen toplumun bazı olumsuz yanlarını bu alanda da yaşıyoruz ne yazık ki. Ancak biz şiddete uğrayan kadınlar adına biran önce kadın sığınma evinin açılmasını istiyoruz. (BEU/AD)