Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Article 19, İsveç PEN, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) ve Avrupa Gazeteciler Derneği Türkiye'de halkın haber alma hakkının önündeki engellerin kaldırılması, gazetecilik mesleğinin hedef gösterilmeden, saldırıya uğramadan, tutuklanmadan yapılabilmesi için bir araya geldi.
TGC Burhan Felek Toplantı Salonu’nda gerçekleşen buluşmada RSF Savunu Danışmanı Sophie Busson, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Avrupa Gazeteciler Derneği (AEJ) Başkanı Otmar Lahodynsky, IPI’dan Steven Ellis, IPI İngiltere’den BBC İskoçya Sorumlu Müdürü Sandy Bremner ile Article 19’dan Georgia Nash yer aldı.
Toplantının açılışını Güneş yaparken, uluslarası örgütlerden gelenler için ardıl çeviriyi Önderoğlu yaptı.
Olcayto: Halkın suskunluğunu aklım almıyor
İlk konuşmayı yapan Olcayto “Türkiye, cumhuriyet boyunca gazeteciler için çok zor zamanlardan geçti ama baskının bu kadar derin olduğu bir zaman görülmedi dedi.
“Biz gazeteci örgütleri olarak onları ziyaret etmek istiyoruz, Bakanlığa yazıyoruz ama aldığımız cevap ‘Bakanın önünde, imzası bekleniyor’. Ama o imza hiç atılmıyor. Biz 15 Temmuz’dan beri arkadaşlarımız ziyaret edemiyoruz. Ergenekon davaları döneminde bu izin hemen çıkıyordu, arkadaşlarımız ziyaret ediyorduk. Bu defa nedense bize bu olanak tanınmıyor.”
“Artık, darbeler, sıkıyönetimler, darbe girişimleriyle edilgin kılınan halkın artık haber alma hakkını kullanmayı istiyor olup olmadıklarını kuşkuyla karşılıyorum” diyen Olayto “Bu kadar habersiz kalan, sansürle yönetilen bir ülkede halkın suskun kalmasını aklım almıyor” diye konuştu.
Yaklaşan referandum ile Türkiye’nin hızla otokrasiye yürüdüğünü belirten Olcayto, tüm baskılara rağmen çalışmaya devam eden genç gazeteciler nedeniyle umutlu olduklarını ifade etti.
Ellis: Tüm mahpus gazeteciler koşulsuz serbest bırakılmalı
Olcayto’nun ardından konuşan IPI’dan Ellis Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün geleceğinden endişe duyan örgütler olarak, gazetecilik faaliyetlerinden ötürü hapsedilen gazetecilerle dayanışmak ve basın özgürlüğünün önümüzdeki referandum için önemine dikkat çekmek için İstanbul’da olduklarını dile getirdi.
Ellis şöyle konuştu:
“Hükümet talabimizi kabul etmiş olsaydı, kuvvetler ayrılığının tamamen ortadan kalması ve demokrasinin yapıtaşlarının yerinden oynadığı için basın özgürlüğünün tehlikede olduğunun altını çizecektik. Bize göre ilk yapılması gerekenlerden biri hapishanelerde bulunan tüm gazetecilerin koşulsuz olarak tahliye edilmesi.”
Dünya kamuoyuna da mesajları olduğunu belirten Ellis, “Medya özgürlüğünü baskı altına almak sadece o meslekle sınırlı kalmaz, demokrasinin tüm dengelerini alt üst edecek sonuçlar doğurur” diyerek tüm gazeteciler için özgürlük istediklerini yineledi.
Bremner: Uluslararası kamuoyu tepki göstermeli
IPI İngiltere’den Bremner da Bu kadar gazetecinin adil yargı ve muameleden yoksun bırakılması hiçbir medeni yargıya sığdırılamaz” diyerek “Onca gazeteci bu mumaleyke karşı karşıyayken uluslararsı toplumdan beklenen de tepki göstermesidir” diye ekledi.
Nash: Referandum yayınlarında taraflara eşit yer verilmeli
Article 19’da Nash ise iddianame ve somut suçlama olmaksızın süren tutukluluklara, iddianamelerdeki tutarsızlıklara dikkat çekti. Gazeteci Ahmet Şık’ın “FETÖ/PDY propagandası” iddiasıyla tutuklu olduğunu hatırlatan Nash “Şık bir dosyasında Fethullah Gülen yapılanmasını kamuoyunu yansıtırken başka bir dosyada Fethullah Gülen yapılanmasının propagandasını yapmakla yargılanıyor” dedi.
Ahmet ve Mehmet Altan’a “sübliminal mesaj” suçlaması yönetildiğini de hatırlarlatan Nash şöyle konuştu:
“Güvenirliği şüpheli, mantık dışı, somut delillerden uzak bu suçlamalara atıf Türkiye yargısının güvenirliğini zedeliyor. Türkiye hükümeti bu gazetecilerin terörist olduğunu söylüyor ancak ortaka konan belge ve iddianamler gazetecilerin yazı ve beyanlarını delil olarak gösteriliyor. Article 19, RSF ve Uluslararsı PEN olarak Oda TV, Özgür Gündem ve Taraf davalarını izlemiştik. Bu davalar Türkiye’nin uluslararası alandaki hukuka da,ir taahhütlerini açıkça çiğniyor.”
Nash yaklayan referandum öncesi hükümetten televizyon ve radyoda taraflara eşit yer veren bir yayıncılığın garanti altına alınmasını istediklerini vurguladı.
Lahodynsky: AB sığınmacı politikası nedeniyle ihlallere sessiz
AEJ Başkanı Lahodynsky ise Türkiye’nin, Avrupa Konseyi, AGİT üyesi olurken ve AB üyeliği başvurusunda bulunduğu taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı, Türkiye’deki baskıya AB’nin sessiz kalmasını eleştirdi.
“Bunun da Suriyeli sığınmacılar krizine bağlı olduğu da gözümüzden kaçmıyor. Sizi etkileyen olumsuzlukların uluslararası basın temsilcilerine baskılara da yansıdığını görüyoruz. Die Welt’in muhabiri Deniz Yücel’İn gözaltında olması da uluslararası basın temsilcilerini tedirgin ediyor. Buradaki herkes Türkiye’nin dünyada gazeteciler için en büyük cezaevine dönmesinden rahatsız.”
OHAL’in insan hakları ihlalleri için bir gerekçe olamayacağını vurgulayan Lahodynsky, “AEJ oalrka gazetecilikten başka icraatı olmamış gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyor, gazetecilik suç değildir diyoruz” dedi.
Busson: AYM ile görüşeceğiz
RSF Savunu Danışmanı Busson da RSF Türkiye temsilcisi Önderoğlu’nun da Özgür Gündem ile dayanışma kampanyasına katıldığı için 14 yıl hapis tehdidiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatarak bu durumu Anayasa Mahkemesi ile görüşeceklerini belirtti.
“Ayrıca örgüt oalrak Avrupalı parlamenterlerle biraraya gelme koşullarını arıyoruz, Cenevre’de Avrupa Parmanetosu’nda Türkiyeli gazetecilerin durumuyla ilgili oturum gerçekleştireceği, Türkiye’deki durumu Avrupalılarla paylaşacağız.”
Ingvarsson: Referandumda haber alma önemli
İsveç PEN’den Anna Livion Ingvarsson da “Türkiye’de habere sahip çıkma, tartışmaya dahil olma, yazı yazma ve kitap yazmanınn bedelinin ağır olması karşısında duyduğumuz endişe nedenityle burdayız. Referandum sürecinde de haber almanın ne kadar önemli olduğunu gözlemliyoruz. İsveç PEN olarak da tutuklu tüm gazeteci ve yazarların da tahliye edilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Heyet önümüzdeki günlerde Türkiye’deki muhalif partilerle, basın kuruluşlarıyla görüşecek. (EA)