Eskişehir’deki Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Tuncay Dil, Kanun Hükmünde Kararname ile görevden uzaklaştırılmasına karşı açtığı davayı kazandı.
Eskişehir 2. İdare Mahkemesi, Dil’in görevden uzaklaştırılmasıyla, KHK’daki görevden alma hükümlerinin bağdaşmadığını, Dil’in hakkında soruşturma açılmış olmasının da görevden uzaklaştırılmasına yeterli kanıt oluşturmadığını ifade etti.
Üç yıl önceki eylemden iki ayrı soruşturma
Tuncay Dil’in görevden uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan süreç, katıldığı protesto yürüyüşünün ardından hakkında soruşturma açılmasıyla başladı.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü, Dil’in 11 Mart 2014’te katıldığı eylem nedeniyle üniversiteye yazı yazdı, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü de Dil hakkında idari soruşturma başlattı.
Tuncay Dil hakkında ayrıca, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten adli soruşturma da açıldı. Bu soruşturma sonrasında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama” suçlamasıyla dava da açıldı.
Üniversite idari soruşturma sonucunda Dil’e uyarı cezası verilmesini telif etti, sonra da davanın sonucunun beklenmesine karar verdi, dolayısıyla idari soruşturmadan kaynaklı bir ceza almadı.
“İşten çıkarma” KHK’sı ile görevden uzaklaştırıldı
Tuncay Dil, 26 Eylül 2016’da ise görevden uzaklaştırıldı.
Üniversite, görevden uzaklaştırma kararında, “667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı aldığını” ifade etti.
Ancak bu kararnamenin “Kamu görevlilerine ilişkin tedbirler” başlıklı 4. maddesinde “görevden uzaklaştırma” hükümleri değil, görevden ihraçlar düzenleniyor.
Göreve iade ve tazminat davası açtı
Dil, bu karara karşı Eskişehir 2. İdare Mahkemesinde 23 Kasım 2016’da dava açtı.
Başvurusunda, üniversite rektörlüğünün, bu kararına hiçbir dayanak göstermediğini, süre öngörmediğini belirtti.
Görevden uzaklaştırıldığı sürede yoksun kaldığı mali hakların da tazminini istedi.
Üniversite: “Güven duygusu sarsılmasın” diye uzaklaştırdık
Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, mahkemeye gönderdiği savunmasında ise, şu iddialarda bulundu:
“Görevden uzaklaştırmanın yalnızca yürütülen soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle suç delillerinin ortadan kaldırılmasını engelleyen bir önlem olmadığı;
“Memurun işlediği öne sürülen suçun niteliğine ve yürüttüğü görevin önemine göre, görevi başında kalmasının sakıncalı olduğu kanaatine varıldığı hallerde;
“Kamu hizmetinin düzenli, sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve hizmetten yararlananların güven duygusunun sarsılmasının önüne geçilmesini amaçlayan geçici bir tedbir olduğu, davacı [Tuncay Dil] hakkında yürütülen disiplin soruşturmaları ve ceza davası dikkate alınarak tesis edildiği…”
Mahkeme: Uzaklaştırmanın KHK ile ilgisi yok
Mahkeme işlemin iptali için yürütmenin durdurulmasına karar verdi. İptal davasının karar duruşması da 13 Nisan 2017’de görüldü.
Eskişehir 2. İdare Mahkemesi, Dil’in görevden alınması kararının iptaline hükmetti.
Mahkeme heyeti başkanı Nihat Koçak’ın açıkladığı kararda, Dil hakkında KHK’da öngörüldüğü gibi “terör bağlantılı” bir suçlama olmadığı, zaten KHK’nın da görevden uzaklaştırmaları değil, ihraç kararlarını düzenlediği belirtildi. Dolayısıyla Dil’in KHK ile görevden uzaklaştırılamayacağı, 657 sayılı kanuna göre de Dil’in görevden uzaklaştırılmasını gerektiren bir durum olmadığı ifade edildi:
“667 sayılı KHK’da, terör örgütlerine veya devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen personellerin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin hususlar düzenlendi.
“Ancak bu KHK’da, ihtiyati tedbir olan ‘görevden uzaklaştırma’ ile ilgili bir düzenlemeye yer verilmiyor. Bu sebeple sorunun çözümünde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanmalı.
“Tuncay Dil’e 2014'te açılan adli ve idari soruşturmada isnat edilen suçlar ise görevden uzaklaştırmayı gerektirmiyor.”
“Örgüt üyeliğine dair yargısal bir delil yok”
Mahkeme ayrıca, üniversitenin Dil ile ilgili herhangi bir belge sunmadığını da ekledi:
“Tuncay Dil’in herhangi bir terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna dair yargı denetimine imkan veren herhangi bir bilgi ve belgenin üniversite idaresince sunulmaması karşısında, koşulları oluşmayan görevden uzaklaştırma işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
Kaybettiği maddi hakları da tazmin edilecek
Ayrıca maddi hakların yasal tamimine de hükmedildi:
“İşlem hukuka aykırı bulunduğundan, görevden alma nedeniyle yoksun kalınan ek ödemelerin davacıya [Tuncay Dil] ödenmesi, davalı idare [üniversite] yönünden Anayasal ve yasal bir zorunluluktur.
“Yoksun kaldığı parasal hakların, dava açma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verildi.” (AS)