Türkiye Mülteci Konseyi ve Afgan Mülteciler Dayanışma & Yardımlaşma Derneği (ARSA), 30 Haziran’da Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Danışmentgazi Mahallesi’nde Suriyeli bir erkeğin bir çocuğu istismar ettiği iddiası üzerine başlayan ve çok sayıda kente yayılan linçlere yönelik, rapor hazırladı.
Rapor, Kayseri’deki linçlerin ekonomik ve sosyal boyutlarını gözler önüne serdi. Raporda, etkilenen alanlar savaş bölgelerine benzetildi ve sokakların moloz, kırık camlar ve yağmalanan malların kalıntılarıyla dolu olduğu hatırlatıldı.
Kayseri'de Suriyelilere saldırı ve sonrası
"Hasar raporları hazırlama çalışmaları devam ediyor"
10 sayfalık raporda öne çıkan veriler şöyle:
*Suriyelilere ve diğer göçmenlere ait dükkanlar yağmalandı ve tahrip edildi, yabancı plakalı araçlar saldırıya uğradı ve bazıları ateşe verildi. Bölge savaş alanına benziyordu.
Sahabiye Mahallesi: 64 dükkan tahrip edildi.
Fevziçakmak Mahallesi ve Fuzuli Caddesi: 22 dükkan tahrip edildi.
Küçük Mustafa Mahallesi: 15 dükkan tahrip edildi.
Mevlana Mahallesi: 6 dükkan tahrip edildi.
Araçlar ve Evler: Çok sayıda araç tahrip edildi, en az iki araç tamamen yandı, 12 araç taşlandı. 20'den fazla ev taşlandı ve pencereleri kırıldı.
Toplam tahrip edilen dükkanlar: 107 (104 Suriyeli mülkiyetinde, 3 yanlışlıkla Türk mülkiyetinde)
Tahrip edilen araç sayısı: Onlarca, en az iki tamamen yandı
Pencereleri kırılan evler: Birçok, hasar raporları devam ediyor
Göçmen Sağlık Merkezi: Danişmentgazi ilçesinde bulunuyor, göçmenlerin sağlık ve entegrasyonunu kolaylaştırıyor.
Çağrı Derneği (İsmail Ağa Derneği): Danişmentgazi ilçesinde bulunuyor, geçim ve ekonomik destek programları sunuyor.
Anadolu Hristiyanlar Topluluğu: Sahabiye ilçesinde bulunuyor, geçim desteği ve su programları sağlıyor.
Kayseri'deki Mülteci Nüfusu:
83,842 Suriyeli mülteci (geçici koruma altında)
4,500 Suriyeli olmayan mülteci (uluslararası koruma altında)
Mültecilerin yerel nüfusa oranı: %5.5
Kayseri, Türkiye'de en fazla mülteci nüfusuna sahip 11. şehir
*Bilgileri, rapordan aldık.
"Düzenli topluluk diyalogları ve forumları düzenlenmelidir"
Raporda çözüm önerileri de sıralandı.
*Mültecilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde polis varlığı artırılmalıdır. Bu, daha fazla şiddeti önlemek ve tüm sakinlerin güvenliğini sağlamak için önemlidir.
*Polis ve mülteci topluluğu arasında güven ve iş birliğini geliştirmek için topluluk polisliği girişimleri uygulanmalıdır. Bu, her iki grup arasındaki anlayışı ve iş birliğini artırabilir.
*Mülteciler ve yerel sakinler arasında açık iletişimi kolaylaştırmak, endişeleri ele almak ve anlayışı teşvik etmek amacıyla düzenli topluluk diyalogları ve forumları düzenlenmelidir.
*Mülteciler ve yerel halkın ortak faaliyetlerde bulunabileceği topluluk merkezleri kurulmalıdır. Bu, sosyal uyumu teşvik edecek ve farklı gruplar arasındaki etkileşimi artıracaktır.
Ekonomik Destek
Finansal Yardım ve Mikro Krediler: Mültecilere ait işletmelerin toparlanması ve yeniden inşası için finansal yardım ve mikro krediler sağlanmalıdır. Bu, işletmelerin hızlı bir şekilde faaliyetlerine geri dönmelerine yardımcı olabilir.
Mesleki Eğitim ve İş Bulma Hizmetleri: Mültecilerin istihdam edilebilirliğini artırmak ve onları yerel ekonomiye entegre etmek için mesleki eğitim ve iş bulma hizmetleri sunulmalıdır.
Kamu Bilinçlendirme Kampanyaları
Mültecilerin Katkıları Hakkında Eğitim: Yerel halka mültecilerin katkıları ve zorlukları hakkında eğitim vererek, mitleri çürütme ve önyargıları azaltmayı amaçlayan kamu bilinçlendirme kampanyaları başlatılmalıdır.
Pozitif Hikayeler: Mülteciler ve yerel sakinler arasındaki entegrasyon ve iş birliğine dair olumlu hikayeler vurgulanmalıdır. Bu, daha kapsayıcı bir anlatı oluşturulmasına yardımcı olacaktır.
Ruh Sağlığı ve Psikolojik Destek
Ruh Sağlığı Hizmetleri: Şiddetten etkilenen mültecilere ruh sağlığı ve psikolojik destek hizmetleri sunulmalıdır. Bu, onların travma ve stresle başa çıkmalarına yardımcı olacaktır.
Kültürel Olarak Duyarlı Sağlık Hizmetleri: Yerel sağlık hizmeti sağlayıcıları, mültecilere kültürel olarak duyarlı ruh sağlığı hizmetleri sunma konusunda eğitilmelidir.
Hukuki Korumanın Güçlendirilmesi
Yasal Koruma: Mülteciler ve göçmenler için daha güçlü yasal korumalar sağlanmalıdır. Bu, onların haklarının korunmasını ve adalete erişimlerini sağlamada önemlidir.
Hesap Verebilirlik: Mültecilere karşı şiddet ve ayrımcılık eylemlerinde hesap verebilirliği sağlamak için yerel yetkililerle iş birliği yapılmalıdır.
Uluslararası Destek ve İş Birliği
Uluslararası Yardım: Entegrasyon çabalarını desteklemek ve etkilenen toplulukları yeniden inşa etmek için uluslararası kuruluşlar ve bağışçılardan yardım istenmelidir.
En İyi Uygulamaların Paylaşılması: Mülteci desteği ve entegrasyonu için en iyi uygulamaları ve kaynakları paylaşmak amacıyla uluslararası STK'lar ve ajanslarla iş birliği yapılmalıdır.
“Güvenliğimizi sağlayın”
Afgan Mülteciler Dayanışma & Yardımlaşma Derneği ve Türkiye Mülteci Konseyi Başkanı Dr. Dr.Zakira Hekmat bianet’e yaptığı değerlendirmede şu noktalara dikkat çekti:
“Bireysel münferit olayların tüm toplumla ilişkilendirilesini ve tek bir kişinin işlediği suçun (istismar) tüm bir mülteci toplumuna mal edilmesini doğru bulmuyoruz. Bu tür saldırılar, Türkiye’nin güvenirliliğine de zarar veriyor."
"Türkiye devleti, mültecilere geçici koruma verdiyse adının içinde de olduğu gibi bu insanların can ve mal güvenliğini korumalı. Ayrıca bu olaylar mülteciler kadar, Türkiye’nin ekonomisine de ciddi zararlar veriyor. Mülteci Konseyi Başkanı olarak, tüm yöneticilere çağrım güvenliğimizi sağlamaları ve bu konuda gerekli politikaları üretmelidir.”
Dr. Zakira Hekmat: Dil bilmeyen göçmen kadınlar iş bulamıyor
"400'e yakın araç ve dükkana saldırıldı"
Kayseri Kültürleri Derneği de şu açıklamayı yaptı:
Her türlü insanlık onurunun ayaklar altına alındığı vahşi saldırılarda 400 ün üzerinde Suriye uyruklu insanlara ait iş yeri ve aracın yakılarak ya da tahrip edilerek zarar gördüğü ortaya çıktı. Şu anda Suriye uyruklu insanlar işyerlerini açamıyorlar. çalışanlar işlerine gidemiyorlar, korkudan evlerinden çıkamadıklarından hayati ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekiyorlar. Ayrıca provokatörlerin taşlı ve sopalı saldırılarında 15 polis memuru olmak üzere 20 den fazla yaralı olduğu kamuoyuna yansıdı.
Bizler Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak;
a) İnsanımıza, şehrimize, ülkemize korkulu anların yaşanmasına sebep olan vahşi ayaklanma ve saldırıları şiddetle kınıyor Kayseri halkımıza geçmiş olsun diyoruz.
b) Yaralanan güvenlik görevlilerimize geçmiş olsun diyoruz.
c) Olaylara karışan yönlendiren, provoke eden, mahalle dışından saldırgan taşıyan tüm şahısların titiz bir soruşturma ile tespit edilip yakalanıp adalete teslim edilmesini istiyoruz.
d) Tahrip edilen yakılan iş yeri ve araçların tespit edilerek zararlarının sahiplerini ödenmesini
e) Korkudan iş yerini açamayan, işine gidemeyen, ihtiyaçlarını karşılayamıyan insanların mağduriyetlerinin giderilmesinı.
f) Bir an önce şehrimizde barış ve kardeşlik ortamının sağlanması için Suriye uyruklu insanlarımzın çoğunluk olduğu mahallelerde güvenlik tedbirlerinin devamlı olmak üzere artırılmasını.
g) Emniyet, göç idaresi, il Müftülüğü, sivil toplum kurumları, milli eğitim ve basın camiası arasında sık sık yapılacak istişari toplantılarla, topluma yönelik birlikte yaşama alışkanlığının, topluma ulaştırılmasının elzem olduğuna inanıyoruz.
h) Siyasi partilerimizin, sivil kurumlarımızın, Diyanet, Milli Eğitim, spor ve meslek kuruluşlarımızın terörü ve provokasyonlara karşı gençlerimizi ve halkımızı bilinçlendirmemizin çok önemli olduğuna inanıyoruz
(EMK)