Kürt kadın dansçı Leyla Bedirhan’ın (Leyla Bedirxan) hayatı seyirciyle buluştu.
Mezapotamya Dans, bu yıl ki repertuarında Kürt kadın dansçı Leyla Bedirhan’ın hayatını sahneliyor. “Leyla”, Bedirhan’ın hayatından kesitlerle seyircinin karşısına çıkıyor.
Nurhak Kılagöz’ün “Leyla” için bestelediği müzik eşliğinde, dansçılar Ayhan Karaağaç, İsmet Köroğlu, Yeşim Coşkun ve Serhat Kural, Leyla Bedirhan’ı, ailesini, dansını, aşkını kesitler halinde 40 dakika boyunca sahne üstünde yaşatıyor.
Mezopotamya Dans, Leyla Bedirhan'ın hayatından yola çıkarak ele sahnelediği projede Leyla’nın yaşamını, gerçekleştirmek istediği sanatını ele alıyor.
Leyla’nın Moda Sahnesi’ndeki gösteriminin ardından koreograf Serhat Kural ve Leyla’yı canlandıran Yeşim Coşkun ile yaratım sürecini ve Leyla Bedirhan’ı konuştuk.
Niçin Leyla Bedirhan’ı seçtiniz? Sizin için neden önemliydi?
S.K.: Mezapotamya Dans olarak yıllık repertuar çalışmalarınıza grubun uzun tartışmaları sonucunda karar veriyoruz. Leyla Bedirhan’ın Kürt bir dansçı olması yıllardır bizim aklımızın bir köşesindeydi. Sonra birden fazla arkadaşımızın toplantıya Leyla Bedirhan önerisiyle geldiğini fark ettik. Ve neden Leyla’yı işlemeyelim dedim.
Leyla Bedirhan’ın hikayesinde ilginizi çeken neydi?
S.K.: Leyla hem bir kadın hem de bir Kürt olarak kimlik mücadelesi veriyor. Kendisine “Arap Prenses”, “Fars Prenses” denmesine “Hayır ben Kürdüm” diyerek karşı çıkıyor.
Dünyanın önemli gazetelerinde kendisiyle ilgili yazılar, makaleler çıkarken Kürtlerin tek gazetesini basan kendi ailesi, Bedirhan ailesi, Leyla hakkında tek bir satır yazmıyor. Leyla’nın dansına karşı bir sansür var. Ama Leyla buna karşı da bir duruş sergiliyor.
Y.C.: Leyla ilk Kürt kadın dansçı. Kimliği ile ön plana çıkıyor. Avrupa’da, Mısır’da eğitim alıyor hatta Hıdıvi’nin sarayında büyüyor. Avrupa’da dans ettiği dönemde hakkında çok yazılıp çizilen, övgüyle bahsedilen bir sanatçı. O dönemde gazetelerde “Arap”, “Fars” gibi unvanlarla yer alıyor. Ama o ısrar Kürt olduğunu vurguluyor.
Ailesi de çok önemli bir aile. Bedirhan ailesi. Ama ailesi çok entelektüel olmasına rağmen Leyla’nın dans etmesine karşı çıkıyor. Leyla her şeye rağmen, ailesine karşı mücadele ederek çok iyi bir dansçı oluyor. Bu nedenle, Leyla, hem kimliğine ship çıkması hem de dansı seçmesi açısından bizim için çok önemliydi.
Projeye nasıl hazırlandınız? Nelerden yararlandınız?
Y.C.: Leyla Safiye’nin “Leyla” isimli bir kitabı var. Kendisi Leyla Bedirhan’ı on yıldır araştırıyor ondan yararlandık. Ayrıca Bedirhanların üçüncü kuşak torunlarından Sinemxan Bedirxan’la, Sidar Bedirxan ile iletişime geçtik. Uzun süre boyunca Leyla hakkında bilgi topladık, okumalar yaptık. Bunun üzerine yaşamını kesitler halinde hikayeleştirmeye karar verdik. Gösteride, Leyla’nın ailesiyle, babasıyla ve kocasıyla ilişkilerinin sahnelendiği kesitler yer alıyor.
Siz sahnede Leyla Bedirhan’ı canlandırıyorsunuz. Bu performansta sizi en çok etkileyen ne oldu?
Y.C.: Leyla’nın çok kuvvetli resim portreleri var. Videosuna ulaşamadık ama resimlerine baktığımda duruşu, fizik kalitesi ve dansı beni çok etkiledi. Her dansına mutlaka Kürtçe bir isim veriyor. Ayrıca dansları kendi yaratım süreci sonucunda oluşuyor. Leyla birçok eğitim almış olmasına rağmen kendi stilini oluşturmuş bir dansçı.
Ben bundan çok etkilendim. Çünkü Leyla’nın bir karakteri ve stilize formu var. Her ne kadar kendisini izleyemesek de, dönemin eleştiri yazılarından, gazete kupürlerinden o dans formunu net olarak okuyabiliyoruz. Bu duruşu ve o dönemli mücadelesi beni çok etkiledi.
Özellikle performansın ilk kesitindeki “quartet” dediğimiz bölüm, hem müziği hem koreografisi nedeniyle beni çok etkiliyor. O kesitte Leyla’nın ailesi olan ilişkisini, ailesini yanında isterken nasıl dansa da sahip çıkışını izliyoruz.
Leyla Bedirhan1908’de İstanbul’da doğdu, Kürtlerin tanınan ailelerinden olan Bedirhanlardan. Yahudi bir anne olan Henriette Hornik ve Bedirhan ailesinden Abdulrezzak Bedirhan’ın kızı. Babasının sürgün edilmesi nedeniyle babasız büyüdü. Türkiye, Mısır ve Avrupa kültürü ile büyüdü, 1930’larda Avrupa’da dans etmeye başladı. Çocukluğunu Mısır’da geçirdi, babasının ölümü üzerine annesi Henriette Hornik ile birlikte Viyana’da yaşamaya başladı. İlk dans eğitimini Viyana’da aldı. İlk kez Viyana Operası’nda sahneye çıktı. Fransa’da kalabilmek için uzun süre birlikte yaşadığı Henri Touache ile evlendi. Uzakdoğu, Ortadoğu ve Avrupa’dan ilham aldı, bütün gösterilerini Kürtçe bir isimle adlandırdı. Ailesi ve yakın çevresinin tepkisine rağmen dans etmekte ısrar etti, pek çok ülkede sahne aldı. |
Leyla |
Koreografi: Serhat KuralYaratıcı dansçılar: Ayhan Karaağaç, İsmet Köroğlu, Yeşim Coşkun, Serhat Kural Müzik: Nurhak Kılagöz Afiş: Metin Çelik Işık tasarım: Ferhat Güneş Leyla Karakterinin Kostümü; Rojin Aslı Polat |
Mezapotamya Dans |
2005’ten beri faaliyetini sürdürüyor; Kürt folklöründen ve toplumsal olaylardan etkilenen bir çağdaş sanat grubu. Yıllık repertuvarlar hazırlayan, atölyeler düzenleyen grubun bugüne kadar sahneledikleri performanslar arasında Demirci Kawa, Mem u Zin, Jenosit ve Dört Kapı Kırk Makam var. |