"Hükümet Kyoto'yu imzaladı ama başka adım atmadı. Önce kapsamlı eylem planı, sonra da Kopenhag'dan çıkacak çözüme katkıda bulunmasını talep ediyoruz"
Yeşiller Partisi'nden Ümit Şahin, 5 Haziran Dünya Çevre Günü arifesinde Türkiye'nin durumunu böyle özetliyor.
"Dünyada bu yıl da Çevre Günü'nün teması yine iklim değişikliği. Bu yıl yapılan çağrı 'güçlerinizi birleştirin' ve aslında bu çağrıyla Kopenhag'da yapılacak iklim değişikliği toplantılarına vurgu yapılıyor" diyen Şahin özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde değişim vaadiyle seçilen Barack Obama'nın ilk döneminin hayal kırıklığı yaratmasının bunda etkili olduğunu söylüyor.
"Obama'nın hızlı davranamaması kaygılandırdı"
"Obama vaatlerine rağmen iklim değişikliği konusunda hızlı davranamadı. Hatta Enerji Bakanı da işlerinin zor olduğunu, muhalefeti aşamadıklarını ifade etti. Obama'nın performansı umutsuzluğa sürükleyince Kopenhag antlaşmalarının sonucu önem kazandı."
Şahin, bu dünya çevre gününün gündeminin hem ABD'yi hem AB'yi Aralık ayında Kopenhag'dan işe yarar bir anlaşma çıkarmak konusunda kışkırtmak olarak değerlendiriyor.
Türkiye'nin durumunuysa Şahin şöyle değerlendiriyor:
"Kyoto'yu imzaladığını ilan etmekten başka bir adım atılmadı. Oysa Kyoto'yu imzalamak formaliten ibaret değildir. Tüm enerji politikalarını değiştirmek gereklidir."
Şahin hükümetin iklim değişikliğine karşı yol haritasını açıklamadığını ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde hükümetten Kopenhag toplantılarına kadar iklim değişikliğine karşı işe yarar, kapsamlı, etkili eylem planı talep etmek gerektiğini savunuyor.
"Ayrıca hükümet Kopenhag'dan da kaçmaya yönelik bir strateji izlemekten vazgeçmeli. Kopenhag'dan çıkacak çözüme katkıda bulunmalı, Türkiye'nin alması gereken her türlü yükümlülüğün altına girmeli."
Kyoto Protokolü:
Türkiye Uluslararsı Kyoto Protokolünü bitmesine üç yıl kala geçen Şubat'ta imzaladı. Kyoto Protokolü, temelde, sanayileşmiş ülkelerin, 2012'ye kadar 1990'daki sera gazı salım oranlarının yüzde beş altına inmesini öngörüyor.
Ancak çevreciler protokolün çoktan yetersiz hale geldiğini, ayrıca çevreyi yüksek düzeyde kirleten ülkelerin, gerçekleşenden daha fazla salım düzeyi hakkı olan ülkelerin kullanılmamış "kredilerini" almasına olanak sağlayan salım değiş tokuşunu da eleştiriyor.
Protokol kapsamında ülkeler üç gruba ayrılıyor. İlk bölüm gelişmiş ülkeler. İkinci bölümde gelişmekte olan ülkelerin salım maliyetlerini üstelenen gelişmiş ülkeler var. Türkiye 2002'de yürürlüğe giren düzeltmeyle, kendini birinci bölümde saydırmıştı.
İklim değişikliğine karşı Kyoto'dan sonra uygulanacak çerçeve sözleşmesi için görüşmeler sürüyor.
Kopenhag Görüşmeleri ise Aralık ayında yapılacak. (EZÖ)