Kuzey Kıbrıs'ta Haspolat Meslek Lisesi'nde ilahiyat bölümünün açılmasını protesto etmek amacıyla greve çıkan öğretmenlere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 650'şer lira para cezası kesildi.
bianet'e konuşan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, Bakanlık tarafından verilen cezanın tamamen hukuksuz olduğunu belirterek, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarıyla birlikte Kuzey Kıbrıs'ta toplumu dindarlaştırma politikaları uygulandığını, son yıllarda cami sayısının, 150 olan okul sayısını geçerek 190'lara ulaştığına dikkat çekti.
"Öğretmenler cezalandırılmak istendi"
Sendika Başkanı Gökçebel, bu eğitim döneminde ilahiyat bölümünün diğer bölümlerden iki buçuk ay geç açılmasına rağmen öğretmen açığının hızla kapatıldığını söyledi.
"Öğretmen eksiği kapatılarak ilahiyat bölümü öğrencileri karne alacak duruma gelirken normal meslek lisesine başlayan çocuklar karne alamayacak durumdaydı."
"Bu uygulamanın adaletli olmayacağı düşüncesiyle tüm okullarda karne eylemi yaptık. Karneleri vermeyeceğimizi belirttik ve 15 Şubat tatili öncesi karneleri vermedik."
"Yürüttüğümüz mücadele sonunda Bakanlık geri adım attı ve ilahiyat bölümünün dokuzuncu sınıftan itibaren açılacağını söyledi. Ancak bir buçuk ay sonra öğretmenlerin maaşlarından 650'şer lira kesinti yapıldı."
"Olay kesinti gibi görünse de bilimsel, demokratik, çağdaş eğitimle ilgili yapılan mücadelede öğretmenler cezalandırılmak istendi ve hukuksuz bir saldırıya maruz kaldık."
"İtaatkar toplum için eğitimde hamle yapıyorlar"
Gökçebel, Türkiye'de AKP'nin iktidar olmasıyla birlikte Kuzey Kıbrıs'ta din dersinin zorunlu hale gelmesine dikkat çekerken, 2012'de Türkiye'den Kıbrıs'a "Din Hizmetlerini Geliştirme Projesi" adı altında 10 milyon lira gönderildiğini söyledi.
Dini bir vakıfa 200 dönümlük arazinin aylık 100 liraya kiralandığını ve buraya külliye yapılacağını söyleyen Gökçebel, tarikatlara ayrıcalık ve ekonomik avantajlar sağlandığını belirtti.
"Bu uygulamaları itaatkar toplum yetiştirmek için eğitimde yapılan hamleler olarak değerlendiriyoruz. Bu hamleler neoliberal politikaların toplumlara dayattığı daha çok fakirleştirme, işsizleştirme, ortadan sınıfı kaldırma politikalarının devamı niteliğinde."
"Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ta hukuk dışı anlayışla dindarlaştırma politikası yürütüyor. Kuzey Kıbrıs'ta ilk kez Cami Yaptırma Derneği kuruldu. Okul sayısı camiden fazlaydı ama AKP iktidarıyla birlikte cami sayısı 192'ye yükselirken okul sayısı 150'de kaldı."
"Kuzey Kıbrıs'ta mezhep çatışmaları veya insanların dini ibadetlerine müdahale göremezsiniz. Tarikatlarla, mahalle baskısıyla dinin istismar edildiği bir yapıyı da göremezsiniz. Bu yönüyle Kıbrıs Türk toplumu aydın bir toplumdur. Bu tip politikalara bugüne kadar hiç taviz vermedi."
Ancak nüfusta ciddi anlamda demografik değişiklik yaşanmaktadır ve bu noktada insanları bölmek için çaba sarf ediliyor. Bu süreç de mahalle baskısının artmasına neden oluyor."
"Bazı aileler dini sınıf atlama olarak görüyor"
Türkiye'den gelen çok çocuklu ailelerin çocukları ekonomik yük olarak gördüğünü ifade eden Gökçebel, bu ailelerin dindarlaşmayı, çocuklarını ilahiyat bölümlerine göndermeyi sınıf atlama olarak değerlendirdiğine dikkat çekiyor.
Gökçebel, çocukların reşit olana kadar bilimsel, demokratik, çağdaş, eşit ve parasız, kamusal eğitimden yararlanması gerektiğini savunduklarını, bu yaştan sonra din insanı olmak istemeleri durumunda ona göre eğitim alabileceklerini belirtiyor ve ekiyor:
* Bu anlamda da KKTC meclisinin imzaladığı pek çok uluslararası anlaşma çocuğun reşit olana kadar eğitimi seçme hakkı olmadığını belirliyor.
* Aynı şekilde KKTC anayasası herhangi bir mezhebe ayrıcalık tanıyan okulların devlet eliyle açılmasını yasaklıyor. Bu noktada öğretmenlerin grev yapmasına neden olan meslek okulunda ilahiyat bölümü açılması yasalara aykırıdır. (EKN)