İzmir’deki Buca Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinden bianet’e yazan tutuklu Cem Dursun, cezaevinin şartlarını anlattı.
“Kuyu tipi” şeklinde tarif ettiği cezaeviyle ilgili “Hapishaneler bir ülkenin aynasıdır, biz içinde bulunduğumuz bu hapishaneye baktığımızda betondan bir tabut görüyoruz” diyor.
Grup Yorum’dan Cem Dursun, Oktay Kelebek, Rezzan Şengül ve Vedat Doğan yüksek güvenlikli cezaevlerinden ailelerine yakın bir hapishaneye sevk edilmek talebiyle açlık grevinde. Nurettin Kaya da açlık grevinin 216. gününde.
Cem Dursun 10 Şubat’ta tutuklandığını, ilk olarak Marmara (Silivri) Cezaevine götürüldüğünü, 28 Şubat’ta da 28 arkadaşıyla birlikte Anadolu’nun dört bir yanındaki Y, S ve F tipi cezaevlerine dağıtıldıklarını yazdı: “Mehmet Güvel ve Oktay Kelebek ile birlikte yeni açılan Buca Yüksek Güvenlik Hapishane düştü benim payıma da.”
10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ
“Mahpuslarda depresyon, algı ve duyguda küntleşme, düşünce bozulması gelişebilir”
“Gökyüzünü, güneşi bir avuç görebiliyorsun”
Dursun, cezaevinin koşullarını da şöyle sıraladı:
“Bu hapishaneler üç katlı. Üçlü ve tekli hücrelerden oluşuyor.
Hücrelerin havalandırmaları yok. Günde sadece 2 saat başka bir yere havalandırmaya çıkarılıyoruz. Ne zaman çıkacağına sen karar veremiyorsun. Yanına hücreden hiçbir şey alamıyorsun.
Hücrelerin içinde kamera var. Günün 24 saati izleniyorsun.
Hücrelerin camlarında demir parmaklıklar dışında ek olarak bir de tel örgüler var. Dışarıya bırakın elinizi parmağını bile çıkaramıyorsunuz.
Tel örgülerden dolayı hücreye düzenli bir hava akışı da yok. Gökyüzünü, güneşi tel örgülerden görebildiğin kadar, yani bir avuç görebiliyorsun."
KUYUNUN DİBİNDEKİ İNSAN ANLATTI
“Artık tek başınasın”
“Sessizliğin hakim olduğu bir tabut”
Cem Dursun, dışarısıyla bağlantılarının da pamuk ipliğine bağlı olduğunu yazdı:
"Havasız, güneşsiz, günün 24 saati izlenen bir hücrede tutuluyorsun. Yani diri diri bir tabutun içine konulmuşsun, betondan bir tabut…
Dışarıyla bağlantın hücre içerisindeki bir düğme ile oluyor. Gardiyanın sadece sesini duyuyorsun. O da düğmeye bastığında cevap verecek birini bulabilirsen.
Sessizliğin hakim olduğu bir tabutun içindesiniz. İnsan betondan bir tabutun içine sığar mı? Bugün bizler burada tutulmak isteniyoruz.
24 Şubat’tan beri Oktay Kelebek ile açlık grevindeyiz. Talebimiz, bu insanlık dışı ‘kuyu tipi’ hapishaneden arkadaşlarımızın olduğu, ailelerimize yakın bir hapishaneye sevk olmak.”
Y TİPİ CEZAEVİ
12 metrekarede tuvalet, banyo, mutfak, yatak
“Mehmet Güvel’in serbest bırakılması için de açlık grevindeyiz”
Cem Dursun mektubunda, birlikte tutuldukları üçüncü mahpus Mehmet Güvel’in 78 yaşında ve yüzde 80 engelli raporuna sahip olduğunu, Wernicke Korsakoff hastası olduğundan denge sorunları yaşadığını ve hayatını tek başına idame ettiremediğini de söyledi:
“Bunların hepsi bir yana kendisi kanser hastası. Dışarıda tedavisi sürerken tutuklandı ve hapishanede tedavisine devam edemiyor. Tüm bu hastalıklarına rağmen bu beton tabutta tutularak ömründen çalınıyor. Mehmet Güvel’in serbest bırakılması için de açlık grevindeyiz.”
(AS)