Suriye'de Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile Kürt partilerinden oluşan ittifakın temsilcileri, Kürt bölgelerine özerklik verilmesi konusunu tartışmak için haftasonu biraraya gelecek.
Dün yapılması planlanan toplantı, Suriye'nin kuzeyinde yer alan Cisr Eş Şuğur bölgesinde çıkan çatışmaların ardından haftasonuna ertelendi. Basına çatışmalarda 120 polisin öldürüldüğü yansırken, muhaliflerin yaptığı açıklamalarda ölenlerin arasında sivillerin de olduğu söyleniyor.
Haftasonu yapılacak toplantıda Kürt temsilciler, Esad'a Kürtlere yönelik anayasal düzenlemeler ve özerklik taleplerini içeren bir dosya sunacak. Araştırmacı Bereket Kar, hükümetin bölgesel özerklik vermeyeceğini, ancak bazı haklar tanıyarak Kürtleri yanına almaya çalışacağını söylüyor.
* Bazı kişilerin Kürtleri temsilen Antalya Konferansı'na katılması Kürtler arasında bir huzursuzluk yarattı. "Biz, geri kalanlar bunu paylaşmıyoruz. Madem Uzlaşma Komisyonu var, bizim bu komisyona önerilerimiz var" dendi. Kürt partileri, Suriye Sosyal Ulusal Partisi, Sosyalist Parti ve Komünist Parti, Uzlaşma Komisyonuyla görüşerek önerilerini iletmek istiyor.
* Kürtlerin taleplerinden bazıları kabul edildi. Kimlik meselesi çözüldü, Kürtler kimliklerini almaya başladılar. Newroz resmi bayram ilan edildi. Ama bunun dışında anadilde eğitim ve bölge özerkliği meselesi var.
* Özerklik meselesi sadece bir talep olarak deklare edildi, bu özerkliğin çerçevesi, hangi bölgeleri kapsadığı gibi bilgiler kamuoyuna sunulmadı. Çünkü bahsedilen bölgeler de coğrafi olarak birbiriyle bir bağlantısı yok. Temsilciler bunu Esad'la konuşacak.
* Hükümetin bu koşullarda özerkliği hemen vereceğini düşünmüyorum. Ama bunu reddedip ilişkileri kopma noktasına getireceğini de sanmıyorum. Suriye vereceği bir takım haklarla, bu süreçte Kürtleri yanında görmek isteyecektir.
Suriye'den Hatay'a göç dalgası
Kar, yolsuzlukların ifşa edilmesi talebiyle başlayan isyanın sistemin yıkılmasına yönelik bir harekete dönüştüğünü ifade ediyor. Suriye'de çatışmaların şiddetlenmesiyle Türkiye'ye göç artıyor. 29 Nisan'da sınırı geçip Hatay'a gelen 250 kişilik grubun ardından, aralarında yaralılar bulunan bir grup daha Türkiye'ye sığındı.
* Suriye'de isyan, yolsuzlukların araştırılması ve suçluların cezalandırılması çağrılarıyla başlamıştı. Ancak muhalefet, sorunu demokratikleşme ve insan haklarından çıkarıp, sistemin ve Esad yönetiminin yıkılmasına indirgedi. Silahlı eylemlerin, Batı'nın "Esad meşruiyetini kaybetti" söylemleriyle paralel gittiği gözleniyor.
* Çatışmaların şiddetlenmesiyle, bölgeden kaçış da başladı. Ancak Türkiye'ye ilk Suriyeli grup geldiğinde çatışmalar bu kadar şiddetli değildi. Türkmenler ve Türk vatandaşlarından oluşan bu grup, süreci ablukaya almanın bir aracı olarak geldi, bu göç dalgası aslında danışıklı dövüş olarak algılanabilir. Daha sonra bu gruptan bazı kişilerin dönüş talepleri de oldu.
* Türkiye'ye ikinci göç dalgası ise çatışmaların şiddetlenmesiyle gerçekleşti. Bu grup arasında çatışmalardan korkanlar, kaçanlar, örgütlenmelerin içinde olanlar yani çeşitli sebeplerle Suriye'den ayrılanlar var. Ama genel olarak Müslüman Kardeşler yanlısı bir grup olduğunu söyleyebiliriz. Aralarından konuştuğumuz kişiler, korktukları için kaçmış olsalar da sistemin yıkılmasını istediklerini dile getirdi.(ÇT)