Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kızıltepe Belediye Eş Başkanı Nilüfer Elik Yılmaz ve Savur Belediye Eş Başkanı Gülistan Öncü "terör örgütü üyeliği" iddiasıyla yargılandıkları mahkemede 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına mahkum edildiler.
İki eş başkan, yerlerine İçişleri Bakanlığınca kayyım atandıktan sonra tutuklanmışlar, serbest bırakıldıktan sonra duruşmaları devam etmişti.
Mardin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Perşembe günkü duruşmaya, tutuksuz yargılanan eş başkanlar katılmadı, avukatları duruşmada hazır bulundu.
Savcılık mütalaası: "Cezalandırılsınlar"
Duruşma dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından söz alan Savcı, eş başkanların iddianame uyarınca cezalandırılması talebini tekrarladı.
Yine gizli tanık
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Savcılık mütalaasına karşı söz alan Avukat Azad Yıldırım, Savcılığın, Nilüfer Elik Yılmaz için "eski Belediye başkanı" sıfatını kullanmayı sürdürdüğüne dikkat çekti. Yerine kayyım atayan "İçişleri Bakanlığı[nın] bile", Elik Yılmaz'ın "idari olarak halen görevde olduğunu belirtmesine karşın" Savcılığın eş başkandan "eski" olarak söz etmekteki ısrarının nedenini sordu.
Yıldırım dosyada aleyhine kanıt olarak ileri sürülen "notlar ve fotokopi"nin Elik Yılmaz tarafından kendisine ait olduğu kabul edilmedikçe "adli tıpa bile gönderile[meyeceğini]" söyledi.
Elik'in avukatı dosyada "Gizli tanık beyanları dışında" hiçbi şey olmadığına dikkat çekti: "Ankara'ya gidiyoruz bu 'gizli tanıklar' karşımıza çıkıyor ama bu kadar senedir bir tanesini bile göremedik. Soruşturma açılmasını istedik bu kişiler hakkında, isimleri olmadığı gerekçesiyle yerine getirilmedi" dedi.
Azad Yıldırım, "'gizli tanık' müessesesi[nin] karar mercii haline gel[diğini]" öne sürdü. "Nasıl cevap verilmesi isteniyorsa ona göre soru soruluyor. Dosya hazırlanıyor. Bu 'gizli tanıklardan' artık vazgeçilmesi gerekiyor" dedi.
Yargıtay'ın da 'gizli tanık' ifadelerinin tek başına yeterli olmadığı yönündeki kararını hatırlatan Yıldırım, Elik Yılmaz'ın beraatine karar verilmesini istedi.
Avukat Kuzu:"Yargılanan Kızıltepe halkıdır"
Avukat Erdal Kuzu da, sanıkları savunurken iddianamedeki çoğu delili belgeleri ile çürüttüklerini ortaya koydu. "Mahkeme buna rağmen aksi bir şekilde delillere yaklaşamaz. Mütalaa da bu çürütülmüş delillere göre hazırlanmıştır," dedi. "Burada yargılanan Kızıltepe halkıdır."
Kuzu, yargılandıkları türden davaların "konjonktür değiştiği zaman kendiliğinden düşecek davalar" olduğunu belirtti. "Davaların "Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklan[dığını]" savundu.
Kuzu, "Çok açık söylüyorum. Bu dava siyasidir. Bir karar çıkacak ise burada çıkacak. Bir belediye başkanına dayanağı olmadan ceza verilmesi adil olmayacaktır. Politik bir dosyada politik karar verilmesini istemiyoruz. Dolayısıyla beraat kararı verilmesi gerekiyor" dedi.
Diğer avukatlar da gizli tanıklar ve hukuken kanıt sayılamayacak kanıtlarla suçlanan sanıkların beraatini istediler.
Avukat Şeyhmus Taşkın, Gülistan Öncü'ye suçlama olarak yöneltilen bir metinde yer alan "kooperatifçilik" kavramına dikkat çekerek, "KCK kooperatif kurulsun diye bir talimat vermiş olsa bile, sonuçta silahtan bahsetmiyor. Halkın yararına olan bir şey yapılmasını istiyor. Bunda ne cebir var ne de şiddet. Örgüt üyesi olmanın herhangi bir unsurunu oluşturmuyor" ifadelerini kullandı. Mahkemede korunması gerekenin devlet olmadığını, hukuk olduğunu dile getiren Taşkın, Öncü'nün beraatine karar verilmesini istedi.
6'şar yıl 3'er ay ceza
Oturuma verilen aradan sonra mahkeme, Elik Yılmaz hakkında 2011'de açılan ve mevcut dosya ile birleştirilen davada beraat kararı verdi. Asıl dosyada ise Öncü ve Elik Yılmaz'ın "terör örgütü üyesi" oldukları gerekçesiyle 6'şar yıl 3'er ay hapisle cezalandırılmasına ve yurt dışı yasağının devamına karar verdi.
(AEK)