İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner, 2019 programında öne çıkanları anlattı. 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi kültür sanat politikaları konusundaki fikirlerini sorduğumuz Taner, "Politika çalışmalarının somut projelere dönüşme aşamasında bunların toplumun tüm kesimlerinin faydalanabileceği projeler olması çok önemli" diyor ve ekliyor:
"Siyaset maalesef kısa dönemli etkiler üzerine kuruluyor, kültür ve sanata bakışın ise uzun dönemli olması gerekiyor.
"Halbuki sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin temelinde mutlaka gelişmiş bir kültür sanat politikası yer almalı. Kültür-sanat bir yandan temel bir insan ihtiyacı. Diğer yandan da toplumların huzur içinde bir arada yaşamasını kolaylaştıran, kentlerin değerini artıran, yaratıcılığı besleyen, kent ve ülke ekonomisine katkı sağlayan çok önemli bir alan."
Yakın zamanda 2019 tanıtım filmini yayınladınız. 2019'da İKSV Genel Müdürü olarak sizi en çok hangi çalışmalar/etkinlikler heyecanlandırıyor öncelikle? Bu sene festivallerde öne çıkanlar ne olacak?
Bu yılın ilk festivalinden başlayayım isterseniz. 5-16 Nisan'da 38. İstanbul Film Festivali'ni düzenliyoruz.
Daha sonra, 11-30 Haziran arasında bu sene 47.'sini düzenleyeceğimiz İstanbul Müzik Festivali müzikseverleri karşılayacak. İstanbul Müzik Festivali kapsamında geçtiğimiz yıl başlattığımız ve "Yarının Kadın Yıldızları" adını verdiğimiz bir proje ile yurt dışında eğitimini sürdürmek için desteğe ihtiyacı olan yeni yetenekli genç kadın müzisyenlere destek oluyoruz. Festivalde birçok yıldız solist ve orkestranın konserinin yanında beni en çok heyecanlandıran etkinliğimiz bu.
26. İstanbul Caz Festivali de 29 Haziran-18 Temmuz'da İstanbul'un dört bir yanındaki farklı mekânlarda dinleyicilerle buluşacak. 23. İstanbul Tiyatro Festivali de 15 Kasım-1 Aralık arasında ve yine harika bir program hazırlıyoruz, yurtdışından program için görüştüğümüz çok başarılı oyunlar var.
Beyoğlu'nun kalbinde, ofis binamızın zemin katında yer alan Salon İKSV'yi zaten biliyorsunuz, yıl boyunca özellikle güncel müzik alanında yeni keşifler yapmak için muhteşem imkânlar sunuyor.
Tüm bunların yanında bu yılın en heyecan verici sanat olaylarından biri 16. İstanbul Bienali olacak. Bu sene Nicolas Bourriaud küratörlüğünde, "Yedinci Kıta" başlığıyla, 14 Eylül-10 Kasım arasında düzenleyeceğiz bienali.
Öğrenme ve etkileşim alanı: Alt Kat
Mart 2019'da açılan Alt Kat projeniz var. "Öğrenme ve Etkileşim Alanı" olarak tanıtılıyor. Biraz açar mısınız nasıl bir alan olacak Alt Kat?
İKSV Alt Kat'ın açılışını 5 Mart Salı günü yaptık. Burasını bir öğrenme ve etkileşim alanı olarak tanımlıyoruz.
Salon İKSV'nin ve vakıf ofislerinin de bulunduğu, Şişhane'deki Nejat Eczacıbaşı Binası'nın en alt katında, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle hayata geçirdiğimiz bir mekân oldu. İKSV Alt Kat, yıl boyunca düzenlenecek farklı disiplinlerde atölye çalışmaları ve ücretsiz etkinliklere ev sahipliği yapacak.
Programı İKSV'nin artistik ekiplerinin desteğiyle hazırlanıyor ve dolayısıyla İKSV'nin temas ettiği tüm alanlarda etkinlikler düzenlenecek burada. Ayrıca İKSV kitaplığını ve yeni oluşturduğumuz çocuk kitaplığını burada kullanıma sokuyoruz.
"Hedef gruplar gençler, mülteciler, azınlıklar..."
İKSV Alt Kat aynı zamanda erişilebilir bir mekân olarak tasarlandı. Burada öncelikli olarak ulaşmayı hedeflediğimiz gruplar arasında, İstanbul'un çeşitli bölgelerinden çocuklar, gençler ve aileler; öğrenci, araştırmacı ve akademisyenler; mülteci ve göçmenler; engelli bireyler, okullar, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, ulusal ve uluslararası kültür kurumları ile kültür-sanat alanında faaliyet gösteren bağımsız aktörler ve İKSV'nin diğer tüm paydaşları bulunuyor.
Alt Kat'ta düzenleyeceğimiz, özellikle çocukların ve gençlerin kültürel hayata katılımını artırmaya yönelik etkinliklerle ve diğer faaliyetler ile İKSV'nin toplumsal hayata katkısını daha da artırmayı hedefliyoruz.
Her sene kültür politikaları için farklı rapor
Kültür politikaları kapsamında yayınlanacak yeni bir rapordan bahsediyorsunuz 2019 tanıtımında –ki bu heyecan verici- geçen yıl yayınlanan "Kültürel Çoğulculuğu Sanat Yoluyla Geliştirmek" raporu mültecilerle kültürel birliktelik açısından çok önemliydi. Bu seneki raporun odak noktası ne?
Kültür politikalarının oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla İKSV'de 2010 yılında Kültür Politikaları Çalışmaları bölümünü kurduk. Birçok çalışma yürütüyor, bunların yanı sıra her yıl odaklandığımız bir konuda kapsamlı bir rapor yayımlıyoruz.
Geçen yıl yedinci raporumuzu yayımladık. Başlığı "Birlikte Yaşamak: Kültürel Çoğulculuğu Sanat Yoluyla Geliştirmek", içeriği de farklı kültürler barındıran toplumlarda, özellikle mülteci ve göçmenler ile ev sahibi nüfusun uzun vadede bir arada yaşama pratikleri geliştirmesinde kültür ve sanatın rolüne odaklanıyordu.
Bu raporla kültürel çoğulculuğun geliştirilmesinde kültür ve sanatı merkeze alan yaratıcı girişimleri değerlendirdik. Bu yıl içinde de sekizinci raporumuzu hazırlıyoruz. Bu rapor çocukluk ve gençlik döneminde kültür-sanatın yeri konusuna odaklanacak.
"Van'da yeni bir kent tiyatrosuna aracılık ediyoruz"
2019 vurgularınızdan biri "Kültüre Erişim ve Katılım", İKSV'nin bu alandaki öncelikleri ve girişimleri neler?
İKSV olarak Türkiye'deki ve küresel ölçekteki kültür–sanat dünyası arasında sürekli ve kalıcı bir etkileşim sağlamayı kendimize ilke edinmiş bir kurumuz. Bu yıl üçüncü kez gerçekleştirdiğimiz ve çok önemsediğimiz bir projemiz var – İKSV Kültür Sanat Kart. 2017'den bu yana 18-26 yaş arası gençleri kültür-sanat yaşamına katılmaya teşvik etmek için Eczacıbaşı Topluluğu desteğiyle sürdürüyoruz bu projeyi ve geçtiğimiz iki yıl toplam 2 bin üniversite öğrencisine İKSV etkinliklerinde geçerli 250 TL değerindeki bu kartı verdik.
Bu yıl 2 bin öğrenciye daha aynı imkânı sunduk. Her yıl çekilişle belirlenen üniversite öğrencilerine 250 TL değerindeki bu kartı dağıtarak bu öğrencilerin İKSV etkinliklerine erişimini artırıyoruz.
Bunun yanı sıra tüm festival programlarımızda mutlaka ücretsiz etkinlikler yer alıyor, bienal sergilerimiz ise ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Festivallerimizde öğrenciler için indirimler, giriş hakları ve hediye kart gibi çeşitli olanaklar mevcut. Son yıllarda destekçilerimizin katkılarıyla İstanbul Film Festivali ve İstanbul Tiyatro Festivali'nde de 1 TL ve 10 TL'lik özel biletler sunuyoruz. Bunun yanı sıra İKSV yayınlarına ve kültür politikaları raporlarına web sitesi ve İKSV Kitaplık üzerinden ücretsiz olarak herkes erişebiliyor. Az önce de bahsettiğim gibi İKSV Alt Kat'ın da açılmasıyla pek çok farklı grubun kültür ve sanata erişimini kolaylaştırmaya yönelik işbirlikleri içindeyiz.
İstanbul dışında da bazı girişimlerimiz var, örnek vermek gerekirse Van'ın Tuşba ilçesinde yeni bir kent tiyatrosunun kurulum çalışmalarına dâhil olarak, oluşturulacak tiyatro, dans, koro ve orkestra ekiplerinin yetişeceği ücretsiz bir eğitim programının başlatılmasına da aracılık ediyoruz.
"Kültür ve sanata bakış uzun vadeli olmalı"
Mevcut kültür politikaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Genel olarak Türkiye üzerinden bakarsak kültüre erişimdeki temel eksikler ne, öncelikler neler olmalı 'kültürel erişimi' sağlamak için tam da belediye seçimleri öncesinde söylemek istedikleriniz...
Son yıllarda devletin kültür politikaları çalışmalarında kültür ve sanata daha fazla yer ayrılmaya başladığını görüyor ve seviniyoruz. Tüm sanat disiplinlerine eşit yaklaşılan ve sivil toplumun da katılımıyla şekillendirilen politika önerilerinin metinlerine dâhil edilmesini arzu ediyoruz.
Politika çalışmalarının somut projelere dönüşme aşamasında bunların toplumun tüm kesimlerinin faydalanabileceği projeler olması çok önemli. Siyaset maalesef kısa dönemli etkiler üzerine kuruluyor, kültür ve sanata bakışın ise uzun dönemli olması gerekiyor.
Halbuki sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin temelinde mutlaka gelişmiş bir kültür sanat politikası yer almalı. Kültür-sanat bir yandan temel bir insan ihtiyacı. Diğer yandan da toplumların huzur içinde bir arada yaşamasını kolaylaştıran, kentlerin değerini artıran, yaratıcılığı besleyen, kent ve ülke ekonomisine katkı sağlayan çok önemli bir alan.
"Yerel yönetimler kültür-sanatı temel öncelikleri arasına almalı"
Biraz önce raporlarımızdan bahsetmiştim; 2016 yılında yayınlanan "Yerel Yönetimler İçin Kültürel Planlama" raporunda da yerel yönetimlerin kültür-sanatı temel öncelikleri arasına alması ve stratejik planlarının parçası hâline getirmeleri gereğini savunmuştuk.
Bu raporda kültür politikaları konusunda atılım kaydetmiş öncü Avrupa devletlerini ve bu ülkelerdeki örnekleri mercek altına alırken İstanbul'da kültürel mirasın ve kültürel hareketliliğin yoğunlaştığı Beyoğlu, Üsküdar gibi İstanbul belediyeleri de inceledik. Kültürel canlılığın sağlanabilmesi ve şehirlerin sürdürülebilirliğine katkıda bulunulması için katılımcı, verilere dayanan, tüm paydaşlarla iletişim ve işbirliği içinde yürütülecek bir planlama ve uygulama süreci gerektiğini örneklerle göstermeye çalıştık.
Bu konuda söyleyebileceğim her şeyi bu raporda söylüyoruz aslında, bu yüzden herkesi raporu okumaya davet ediyorum. (Raporu okumak için TIKLAYIN)
%75 oranında kadın yönetici*İKSV ekibi 8 Mart Kadınlar Günü'nde bu fotoğrafı paylaştı. İKSV, %75 kadın yönetici ve %65 kadın çalışan oranıyla cinsiyet eşitliğini kendi iç yapılanmasıyla da benimsiyor. Tüm kadınların ve kadın hakları paydaşlarının Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyoruz. |
(PT)