Sabah saatlerinde Ermeni Patrikhanesi'nin önünde standlar kuruldu ve pankartlar asılmaya başlandı. Pankartlardaki sloganlarda "Ermeniler adalet istiyor", "İsrail, soykırımı tanımamak suçtur", "Türkiye soykırım suçlusu" ifadeleri yer aldı
Ermeni Davası Komitesi de, dağıttığı bilgilendirme broşürlerinde, "Türkiye'nin soykırımı inkar politikasını" eleştirdi.
Pankartlarda, dağıtılan broşürde, toprak talebine, tazminata ilişkin bir ifade yer almadı.
Öğle saatlerinde düzenlenen yürüyüşe, Taşnaktsuyun Partisi'nin izcileri öncülük ederken, İsrail'in çeşitli şehirlerinden ve Kanada'dan Paskalya nedeniyle Kudüs'e gelen Ermeniler de katıldı. Aynı zamanda İsrailli lise öğrencilerinden oluşan bir grup da geldi.
"Tek kurban biz değiliz"
İsrailli öğrenciler bir gün öncesinde Prof. Yair Auron'un kendilerine verdiği bir sunumla, konu hakkında bilgilendirildiklerini söylediler.
Birkaç yıldan beri, onuncu sınıf öğrencileri, 24 Nisan'da Ermenilerle dayanışma içinde olduklarını göstermek amacıyla Anma Günü'nde hazır bulunuyorlar. Öğrenciler, "Başkalarının acılarına saygı duymayı, dayanışmayı öğreniyoruz. Sadece bizim değil, başka yerlerde, başka insanların da benzer şeyler yaşadığını öğrenerek, bizlerin tek kurban olmadığını görüyoruz. Böylece Holokost'la özdeş değerler, sadece Yahudilere has olmaktan çıkıyor, evrenselleşiyor" diyorlar.
Miting yerindeki öğretmenleri, öğrencilerin hepsinin gönüllü olarak geldiklerini, kimsenin okul tarafından zorla getirilmediğini belirtiyor. Kendisine bir İsrailli olarak İsrail'in tavrını nasıl değerlendirdiğini sorduğumdaysa "Bir İsrailli olarak çelişki içindeyim. Türkiye ile İsrail iyi ilişkiler içinde ve bunun bozulmasını istemiyorum. Ama diğer yandan da etik değerler önde geliyor" diyor.
"Bir tek bilsinler istiyorum"
Yaffa'dan Kudüs'e Anma Günü için gelen bir Ermeni'ye soruyorum, Türkiye ya da Türk halkı ne yaparsa rahat hissedeceksiniz kendinizi? "Bir tek bilsinler istiyorum" diyor, "bilsinler ki dedelerimiz öldürüldü."
Konuştuğumuz bir başka gösterici içinse, yaşadığı ülke İsrail'in 1915'i soykırım olarak tanıdığını söylemesi her şeyden önemli.
"Ermenilerin tarihsel mirası korunmalı"
Kanadalı bir Ermeni'ye aynı soruyu sorduğumda da şunları söylüyor. "Soykırım uluslararası arenada Türkiye tarafından tanınmalı. Bütün Anadolu'da Ermenilere ait olan tarihi eserler koruma altına alınmalı, restore edilmeli ve bu eserlerin Ermenilerin tarihsel mirası olduğu yeni nesillere öğretilmeli."
Bir başka Kanadalı Ermeni'yse, sınırın açılmasının ve Ermenilerin kendileri için sembolik öneme sahip Ağrı dağının eteklerine gidebilmelerinin, Ağrı'yı ziyaret edebilmelerinin kendisi için çok büyük bir önem taşıdığını söylüyor.
"İsrail Ermeni Soykırımı'nı tanıyan ilk ülke olmalıydı"
Ermeni Manastırı önünde başlayan ve yaklaşık 300 kişinin katıldığı yürüyüş, Surp Pırgiç Ermeni Mezarlığı'nda 1915'te ölenlerin ruhları için dua edilmesi, anıta çelenk koyma ve konuşmalarla devam etti.
Mezarlıkta bir konuşma yapan Meretz Partisi üyesi, eski Knesset üyesi Yair Tsaban, "İsrail'in Ermeni Soykırımı'nı tanımamış olmasının kendisi için büyük bir utanç olduğunu" söyledi.
Tsaban, "Biz soykırımı ilk tanıyan ülke olmalıydık. İsrail gibi bir ülkenin Ermeni Soykırımı'nı tanıması, diğer ülkelerin de takip edeceği bir yol açacaktı. Bu gerçekleşmediği için utanıyorum" dedi.
Soykırımı tanımamanın inkar etmek anlamına geldiğini belirten Tsaban, "İnkar, yaşanan felaket kadar korkunç bir şey" ifadesini kullandı.
Tsaban aynı zamanda Avrupa Birliği'ne girmek isteyen Türkiye'ye soykırımı tanıması için uluslararası alanda baskı uygulanmasını gerektiğini, bunun için İsrail'de bir komisyon kurarak çalışma yürüteceklerini de söyledi. (TS/TK)