Türkiye'nin merakla beklediği "müzakere tarihi" konusu, Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı ve Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen tarafından, dün gece yarısından sonra düzenlenen basın toplantısında bu biçimde ifade edildi.
Geciken toplantı
Anders Fogh Rasmussen'un Avrupa Birliği üyeleri ile son haftalarda gerçekleştirdiği temaslardan sonra oluşturulan Türkiye'ye ilişkin metin, Perşembe gecesi devlet ve hükümet başkanlarının akşam yemeğinde tartışıldı.
Yemek sonrası Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi ile birlikte bir saat gecikmeyle basın toplantısına gelen Anders Fogh Rasmussen, Türkiye'ye ilişkin kararı açıklarken, "her şeyden önce Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye olumlu bir sinyal vermek istediğini" söyledi.
"Türkiye'deki ilerlemeyi ve Türk hükümetinin toplumda köklü reformlar gerçekleştirmek istediğini görüyoruz" diyen Rasmussen, Türkiye'ye ilişkin kararın, daha önceki Fransız-Alman önerisi diye bilinen öneriden farkını, kesin müzakere tarihinin ifade edilmemesi ile açıkladı.
Fransız-Alman önerisi
Fransız-Alman önerisinde Türkiye'nin, Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi durumunda üyelik müzakerelerine Temmuz 2005'de başlaması öngörülmekteydi.
Anders Fogh Rasmussen şu anda üzerinde görüş birliği sağlanan karara göre, Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye'nin kriterleri yerine getirdiğine inanması durumunda, 2004 Aralık zirvesinde, müzakerelerin "mümkün olan en kısa zamanda" başlatılması için değerlendirme yapılacağını ifade etti.
Avrupa Birliği 15 devlet ve hükümet başkanının, Türkiye'nin son haftalarda yürüttüğü yoğun diplomatik atağa rağmen üyelik müzakerelerine başlama tarihini "açık bırakmayı" kararlaştırması bir sürpriz olmadı.
Olumlu sinyal
Dün Kopenhag Zirvesi'nin açılısında dönem başkanı olarak düzenlediği ilk basın toplantısında da Anders Fogh Rasmussen, "Türkiye'ye olumlu bir sinyal göndereceğiz; umarım Türk hükümeti de bu sinyali doğru biçimde anlar;" demişti.
Dönem başkanı olarak sunulacak öneri metninin ayrıntılarına girmekten kaçınan Anders Fogh Rasmussen, son haftalar içinde Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı iki görüşmeden sonra da, sürekli, Türkiye'nin her şeyden önce Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Bu tavrını Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı George W. Bush'tan aldığı "Türkiye'ye tarih verin" telefonundan sonra da değiştirmeyen Anders Fogh Rasmussen, son dönemde yaptığı tüm açıklamalarda "Türkiye aday ülkedir, her aday ülke gibi belirli kıstasları karşılamak durumundadır, tarih konusu bu noktadan sonra gündeme gelecektir ve bu durumu Bush'a da açıkladım" mesajı verdi.
d'Estaing'den Bush'a
Dün akşam Kopenhag Zirvesi'ne katılan Avrupa Birliği Konvansiyonu Başkanı Valery Giscard d'Estaing, Konvansiyon çalışmalarını anlattığı basın toplantısında, ABD Başkanı Bush'un Türkiye'nin müzakere tarihi için baskı yapmasına ilişkin bir soruyu "neyse ki Konvansiyon'un işlerine müdahale etmiyor" diye yanıtladı.
Hükümetlerin bir başka ülkenin durumuna müdahale ederken çok dikkatli olması gerektiğini söyleyerek Bush'un tutumunu eleştiren Giscard d'Estaing "Türkiye konusu henüz çözümlenmedi, ayrıca bu Avrupalıların meselesidir" dedi.(YS/NM)