Diyarbakır'da 6 Şubat Maraş merkezli depremde evleri ağır hasar alan yurttaşlar, önce öğrenci yurtlarına geçtiğimiz mayıs ayında ise Kayapınar ilçesinde şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki 55 bin metrekarelik alana kurulan konteyner kente yerleştirildiler.
Şu anda 2 bin 400 kişinin barındığı ve 621 konteynerin bulunduğu Kayapınar Geçici Konaklama Merkezi’nde anaokulu, sağlık tesisi, mescit, çamaşırhane, basketbol sahası, çocuklar için eğitim salonu, kütüphane ve yönetim ofisi bulunuyor.
Her konteynerde klima, buzdolabı, elektrikli petek, termosifon şofben, halı, yatak, battaniye, tabak çanak gibi temel eşyalar bulunurken, depremzedelere iki haftada bir gıda ve hijyen kolileri de dağıtılıyor. Konteynerlerde kalan öğrenciler okullarına Kaymakamlığın sağladığı servislerle giderken, göze çarpan en önemli sorun yakında alışveriş yapacakları marketlerin bulunmaması… Diğer önemli bir sorun ise evleri orta hasarlı olarak raporlanmışken, daha sonra kimi bina sakinlerinin veya işyeri sahiplerinin itirazıyla az hasarlıya dönen kiracı depremzedelerin konteynerleri boşaltmak zorunda olması…
Konteyner kente, oradaki yaşamı yerinde görüp izlenimlerimi yazmak için gittim. Ama hemen her devlet kurumunda olduğu gibi, “Haber yapmak için izin almanız gerekiyor,” denileceğini tahmin ettiğim için girişte gazeteci olduğumu söylemedim. (Söylemesem de sırtımdaki çanta, omzumdaki fotoğraf makinesinden belliydi aslında. İyi ki de söylememişim yoksa daha girişte engellemeyle karşılaşacak ve bu yazıyı yazamayacaktım.)
Orada yaşayan bir yakınımı arayarak konteyner numarasını öğrendim ve misafir olarak giriş yaptım. Nöbetçi polisler kimlik bilgilerimle giriş saatimi kaydettikten sonra alanda gezinmeye başladım. Konteynerler hayli küçük iki oda (biri aynı zamanda mutfak) ile duşa kabin ile klozetin olduğu bir banyodan ibaret… Sokakları parke ile döşeli ve temizdi. Çocuklar için de geniş oyun alanları vardı.
"Eskiden evinizde sıcak su mu vardı"
İlk olarak yaşadığı konteynerin önünde çamaşır yıkayan Sevda Erdoğan ile sohbet ettik. Erdoğan, depremden önce kayınbabası ve kayınvalidesiyle yaşıyornmuş. Depremden sonra kaldıkları ev orta hasar alınca, bir süre değişik yerlerde kalıyorlar, sonrasında ise konteyner başvurusu kabul edilince dört çocuğuyla birlikte konteynerde kalmaya başlıyor.
Eşi hapiste olan ve dört çocuğuyla konteynerde yaşayan Erdoğan, sıcak suyun yetersiz olmasından şikayet ediyor. Kimi konteynerlerde termosifon şofben, bazılarında ise küçük şofbenler olduğunu söylüyor. Küçük şofbenlerin de suyu ısıtmada yetersiz kaldığını anlatıyor.
Kayapınar Kaymakam ile durumu paylaşıyor Erdoğan: “(Kaymakam) Yüzümüze bakmadı. ‘Sanki eskiden evinizde sıcak su mu vardı!’ gibisinden konuştu. Sanıyorlar ki buradan önceki hayatımızda hiçbir şeyimiz yoktu.”
Erdoğan'ın yakındığı diğer bir sorun ise market ve pazar alışverişi için 1-1,5 saat yol giderek şehir merkezine gitmek zorunda kalması… (Daha sonra, konteyner kentte bir marketin açıldığını ama hırsızlık olayları nedeniyle kapatıldığını öğrendim.)
Konutların belirsizliği sürüyor
Sohbet ettiğim diğer bir depremzede ise 60 yaşlarındaki emekli Mehmet Akat. Evinin ağır hasarlı olduğunu söylüyor. Akat, yapımı devam eden konutlar hakkında konuşuyoruz.
Deprem sonrası yapımına başlanan konutlarda öncelik konteynerlerde kalan, evi ağır ve orta hasarlı ailelere verileceğini söylüyor. Konut başvurusunun kabul edildiğini ancak yerleştirilecekleri konuta biçilen fiyatın yüzde 40’ını peşinatsız bir şekilde, teslimattan iki yıl sonra taksitle ödeyecekleri yönündeki duyumlar aldıklarını anlatıyor: “Ama bu taksit miktarlarında artış olacak mı, bilmiyorum.”
*Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından deprem sonrası Bağlar ilçesinin Oğlaklı Mevkiinde yapımına başlanan, 3-4 katlı ve 3+1 olarak tasarlanan konutların yapımı devam ediyor. Konutların bir kısmının Kasım ayının sonlarına doğru, bir kısmının da Aralık ayının sonlarına doğru teslim edileceği konuşulsa da bu konuda resmi bir açıklama yok. Ancak konutların tamamının 2024’ün Mart ayında afetzedelere teslim edileceği tahmin ediliyor.
“Binamız yıkıldı, eşyalarımızı alamadık”
Kiracı olduğu evi depremde ağır hasar alınca Yasemin Orak da konteyner kente yerleşiyor. Binaları yıkılmış zinet eşyaları dahil, hiçbir eşyalarını alamadıklarını söylüyor: “Bazı komşuların yastık içlerinde saklanan altınları bulundu ama biz bir kutu içinde saklamıştık, bizimki bulunamadı. Buradan çıkınca eşyasız ne yapacağız, bilmiyorum."
Sohbetimize eşlik eden Orak'ın komşusu ise, iki konteynerde yedi kişi kaldıklarını ailede tek çalışan olduğu ama birçok kişiye verilen 3000 liralık alışveriş kartının kendilerine verilmediğini ekliyor.
Haber için izin almak zorundaymışım
Buraya kadar yazdığım gözlemleri tamamlamış, çıkışa doğru yürüyorken, anaokulu, kütüphane vs. olarak kullanılan konteynerleri fark ettim. Telefonumla tabelalarının fotoğrafını çekiyordum ki, “Beyefendi, ne yapıyorsunuz?” diye soran birinin hızla bana doğru geldiğini gördüm.
“Fotoğraf çektim,” dedim çok normal bir şekilde. Neden çektiğimi sordu. “Gazeteciyim,” der demez de sanki gazeteciler haber yapmak için izin almak zorundaymış gibi, “İzin almadan buraya giremezsiniz, kim aldı sizi içeriye?” dedi “yetkili” bey.
İzin almak zorunda olmadığımı, gazetecilik faaliyetinin bir kamu hizmeti olduğunu, ayrıca gazetecilerin bir nevi denetleme rolü olduğunu; bunların Anayasa ve yasayla korunduğunu anlattım “yetkili” beye. Ve sohbet sırasında anladım ki, belli aralıklarla “Konteyner kentte her şey güllük gülistanlık” haberlerini yapanlar, oraya gitmeden önce, bir üst merciden merkezin yetkililerine haber veriyor. (Bu arada, o haberlerde şu dikkatimi çekti: Hemen hepsinde “Devletimiz bize her şeyi veriyor,” diyen biri illaki var.)
Artık “etrafta varsa bir aksaklık düzeltin, görüntülere yansımasın” diye midir, yoksa nezaketen midir bu önden haber vermeler, bilemiyorum. Ama anladığım kadarıyla oradaki yetkililer bu yüzden, gazetecilerin oraya gezmek ve bilgi toplamak için gitmeden önce izin almak zorunda olduğunu sanmışlar.
Neyse ki bu vesileyle bu yanlış bilgiyi de düzeltmiş oldum.
(BA/RT)
*Haberde konuştuğumuz kişilerin gerçek isimlerini, haberden sonra herhangi bir sorun yaşamamaları adına değiştirerek yayınlıyoruz.