Kalabalık bir basın ordusunun izlediği davada önce Kıvrıkoğlu'nun avukatı Armand Boukris söz aldı. Davanın konusunun Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlalleri değil Kıvrıkoğlu'nun kişilik haklarına saldırı olduğunu belirten Boukris, bir fotoğrafı ayaklar altına alarak aşağılamanın ancak Irak'ta görülebilecek yöntemler olduğunu söyledi. RSF'in iddiasının aksine Kıvrıkoğlu'nun kamusal bir şahsiyet olmasının fotoğrafının her yerde kullanılabileceği anlamına gelmediğini söyleyen avukat 38 ülkenin arasında Filistin'in de bulunmasına karşın sergide Filistinli kimsenin fotoğrafının bulunmadığına dikkat çekti. Boukris "Sanırım RSF Filistin'den daha çok korkuyor" diye ekledi.
"Saldırı amacı yok"
Armand Boukris davayı Türkiye'deki basın özgürlüğünün tartışıldığı bir arenaya çevirmemek için savunmasında sadece fotoğrafın kullanılması üzerinde durdu, hakaret ya da iftira suçlamasında bulunmadı. RSF'in avukatı Jean Martin ise bu tavrı eleştirerek davanın düşmesini talep etti. Martin "Bu davanın esas konusu hakaret olmalıydı. Çünkü o zaman RSF'in Türkiye'deki basın özgürlüğüyle ilgili iddiaları gerçek mi değil mi onu tartışırdık. Hukuki inceliklerden faydalanarak bu tartışmadan kaçılmak isteniyor" dedi.
Sergide Kıvrıkoğlu için kullanılan "prédateur" -avlanarak beslenen hayvan- kelimesinin suçlayıcı yanını kabul eden avukat "Türkiye'deki basın özgürlüğü avcıları gazetecileri yargılayarak, sansürleyerek, işkence ederek besleniyor" dedi. Bir saate yakın süren savunmasında Jean Martin AIHM kararları ve AB raporlarına dayanarak Türkiye'deki insan hakları ihlallerini anlattı, ordunun siyasetteki yerine ve gazetecilerin DGM'lerde yargılanmasına dikkat çekti. Sergideki fotoğrafların yere serilmesinde saldırı amacı olmadığını söyleyen Martin yerin ilgi çekici bir iletişim aracı olarak kullanıldığı başka sergilerden örnekler verdi.
Mine Kırıkkanat ifade verdi
Radikal yazarlarından Mine Kırıkkanat'ın Kıvrıkoğlu'nun savunması için verdiği yazılı ifade de davada ele alındı. Kırıkkanat ifadesinde RSF'in Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlallerine tanık olarak gösterdiği Idea Politika dergisinin sahibi Erol Özkoray'in hakkındaki dolandırıcılık suçlamaları sebebiyle güvenilir bir kaynak olamayacağını söyledi. Kırıkkanat ifadesinde Türkiye'de hakkında 30'dan fazla dava açıldığını ve bunların çoğunu kazandığini çünkü Türkiye'deki avukatların ve gazetecilerin basın özgürlüğü için mücadele verdiklerini belirtti. RSF'in sergisinde Türkiye'nin faşist bir dikatörlük gibi gösterildiğini söyleyen yazar, Kıvrıkoğlu'nun Saddam gibi diktatörlerle aynı kefeye konmasını eleştirdi.
Davadan sonra RSF Genel sekreteri Robert Ménard karar konusunda iyimser olduklarını söyledi. Ménard "Meclisten geçen son reformlarla Türkiye demokratikleşme yolunda ilerliyor. Başbakanınıza kendisini bu konuda destekleyen bir mektup yazdım ve Türkiye'ye gelip kendisiyle görüşmek istediğimi belirttim ama biliyorsunuz ülkenize girişim yasaklandı" şeklinde konuştu. Davada kararın 29 Ocak günü verilmesi bekleniyor.(BG/EK)