* Türkiye şu anda önemli bir siyasal kriz içinde. Buna bağlı olarak gelişen ekonomik krizin de yıkıcı etkileri oldu. Binlerce kişi işsiz kaldı. İşsizlik yoğun, işten atılmalar çok fazla. Ne kadar işçinin işten çıkartıldığı bile tam olarak bilinemiyor. Sürekli sosyal patlamadan bahsediliyor.
* Başbakanlık önünde, farklı alanlarda gerçekleştirilen bireysel eylemler sosyal patlamanın habercisi olarak nitelendiriliyor. Bunlar, kişisel patlamalar neticesinde gerçekleştirilen eylemler ancak tam olarak sivil itaatsizlik eylemi olarak adlandırılamazlar. Bunun ötesinde, yaşananlar göz önüne alındığında yapılanlar az bile. Hak ve özgürlükler temelli taleplerini demokratik olarak dile getirmek herkesin hakkıdır.
* Önemli olan sivil itaatsizlik eylemleri ile sosyal patlamayı ayrı ayrı anlamak ve değerlendirmektir. İkisinin birbirine karıştırılması tehlike yaratır. Ankara'da verilen seminerde sivil itaatsizlik eylemlerinin gündeme getirilmesini düşündürücü buluyorum. Bireysel eylemlerin sosyal patlamayı tetiklemesinden korkuluyor olabilir. Ancak, örgütsüzlük önemli bir sorun. Sendikaların, sivil toplum örgütlerinin eksikleri çok fazla. Sivil itaatsizlik eylemlerinin anlam kazanması için belli bir hedefe yönelmesi gerekiyor. (BB)