Milli Güvenlik Kurulu (MGK) genel sekreterliğinden emekli olan Orgeneral Kılınç, Özel Kuvvetler Komutanlığı tesislerini yapan müteahhit Ali Osman Özmen'den 150 bin dolar borç aldığını bugün CNNTÜRK'te açıklayarak kabul etti.
Bu "kabul", Perşembe günkü duruşmada müteahhidin ifadeleri üzerine yapıldı.
Haber şöyle: Özel Kuvvetler Komutanlığı tesisleri inşaatındaki yolsuzluk iddiasıyla tutuklu yargılanan müteahhit Ali Osman Özmen, savcılık ifadesinde, eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç'a 150 bin dolar borç verdiğini açıkladı.
Özmen, "Borcu tutanakla aldı. Mal beyanına koyacaktı. Evini satıp ödeyecekti" dedi. (Hürriyet, 7 Ocak, 2005)
Helalleşmişler!
Müteahhit ile Paşa bu konuda, helalleşmişler de... Yani, "hakkımızı helal ettik," anlamına mı geliyor bu, bilinmez!
Neyse, "tedbir alınmış" yakında borç ödenecekmiş. Aslında, paşanın "Osman Bey gibi tanıdığı onlarca müteahhit, işadamı" varmış... Kime dese, "10 mislini de alabilir"miş...
Soru şu: MGK holding miydi de General Kılınç bunca müteahhit ve işadamıyla tanışma şansı bulmuş, tanışmakla da kalmamış, onların 150 bin doların kat kat fazlasını da borç olarak verebileceklerini de bilecek kadar yakın olmuş?
Demirel de pek "makul"!
Kılınç Paşanın açıklaması son derece "makul", en az Murat Demirel'in yeni yıla balıkçı teknesiyle girmek isterken, aksiliklerin onu Bulgaristan'ın Burgaz limanına sürüklemesi kadar "makul".
Perşembe televizyon kanallarıyla, Cuma gazeteleri birbirinin benzeri, artık şaşırtıcılığını yitiren "eğlenceli" haberlerle doluydu: "Kılınç paşa", Murat Demirel'in Bulgaristan'dan Türkiye'ye iadesi, eski Milli savunma bakanlarından Ercan Vuralhan'ın cezaevine girmesi, "Uzan ve Ali Balkaner'e tarihi eser davası yolda"...
Sabah gazetesinin farklılığını hemen koymak gerekiyor; çünkü gazetenin manşeti birinci sayfanın yarısını kaplıyor: "'Gazi' baba- Demirel'i alçılı ayağıyla ilk görüntüleyen Yavuz Donat oldu ve anlattı. "
ABD ve Belize vatandaşlarının Türkiye'ye iadesi
Yahya Murat Demirel'le ilgili hikayenin de hoş yanı tabii ki "iadenin yasa dışılığı". Bunu Demirel söylüyor; eşi Ayşenur Esenler Amerika Birleşik Devletleri (ABD), kendisi de Belize vatandaşı imiş meğerse...
Gazetelerde, Vuralhan için de, "'Dolandırıcılık' ve 'çek kanununa muhalefet etmek' suçlarından hakkında 1 yıl 7 ay 24 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan eski Milli Savunma bakanlarından Ercan Vuralhan Kartal Cezaevi'ne gönderildi," yazıyordu.
Aslında, Perşembe akşamı Alaattin Çakıcı ve emekli olan Yargıtay Başkanı Erhan Özkaya'nın telefon konuşmalarıyla ilgili bir haber daha vardı aynı fasıldan, ama gazetelerde yok; belki de özel haberdi...
Sanki beraat
Tuncer Kılınç, "özel Kuvvetler tesisleri"yle ilgili ilk dava haberleri üzerine, "zaman aşımı"na uğradığını açıklayarak adeta olaydan kendini tamamen ayırmıştı...
Nasıl derler, memleket tarihi günler yaşıyor; yani eski bir milli savunma bakanını hapishanede görmek, generalleri amiralleri mahkemelerde, duruşma salonlarında izlemek, her ne kadar "hapishaneler, mahkemeler herkes içindir" dense de şaşırtıcı olmayı sürdürüyor.
Yine de, mahkeme başkanları onlara "sayın" diyor, "siz"li konuşuyor. (BA)