Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyon'da 25 askerin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili yaptığı açıklamada kışladaki yetkililerden albay, yarbay, binbaşı ve astsubay olmak üzere dört kişinin görevlerinden alınarak başka yerlere tayin edildiklerini söyledi.
Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nun Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e hediye vermesini de eleştiren Erdoğan, "Her zaman rutinde yapmış olduğu hediyeleşmeyi böyle bir günde yapmış olması yanlış bir hadisedir ve yanlış yapmıştır. Fotoğraf çektirip onu daha sonra sitesine koymak ayrı yanlıştır" dedi.
Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Afyon'daki patlamanın yüzde 99 sabotaj olduğunu, üst düzey komutanların kendisine öyle söylediğine dair açıklamalarına da sert çıktı:
"Kim bu üst düzey komutan? Onu açıkla. Böyle tutarsız, samimiyetsiz ve böyle bir durumdan rant devşirmeye çalışmak gibi bir şey olabilir mi?"
"Bu açıklamalar size ait değilse, çık o zaman bunu yalanla, yalanlamıyorsan o zaman demek ki sen bunu söyledin."
"Burada haklı olarak Silahlı Kuvvetler de böyle bir iftira karşısında yapması gereken yargı yoluna gitmektir ve yargı yoluna da gidecektir. Hükümet olarak biz de yargı yolunu ayrıca açık tutuyoruz."
Kılıçdaroğlu: Yüzde 99 bile demiyorum, yüzde 99,5
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bugün düzenlediği basın toplantısında her konunun ilgilisiyle irtibata geçtiğini, hatta birisinin kendisine olayın yüzde 99,5 sabotaj olduğunu söylediğini ifade etti.
CNNTürk'ün haberine göre, Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın Genelkurmay'ın konuyu yargıya taşıyacağı yönündeki sözlerine de "Bizi dava ile mi korkutacaksın" dedi.
"Vali açıklama yaptı, Bakan açıklama yaptı, Belediye Başkanı açıklama yaptı, hepsi olayın kaza olduğunu söylediler. Başbakan bir şey söyledi mi? Hayır. Çünkü onun da kafasında bunun kaza olarak topluma enjekte edilmesi vardı."
"Sonra ne oldu? Sayın Genelkurmay Başkanı gitti, gazeteciler ısrarla sordu, 'Her şey ortada' dedi. Her şey ortadaysa 9 Eylül'de Sayın Başbakan'a bir soru sordum, 'Her şey ortada ise bu ülkenin insanları doğru bilgi edinmek istiyorlar, niçin açıklamıyorsunuz, hangi gerekçeyle açıklama yapmıyorsunuz, bunları yapın.' Açıklama yapıldı mı? Hayır yapılmadı."
"Medyaya çıkan tüm uzmanlar bunun kazadan çok bir sabotaj olabileceğini ifade etti. Bir tek aksi görüşte uzman çıkmadı. Ne oldu, Başbakan çıktı, 'Siz ocağına ihanet ediyorsunuz, sabotaj demekle' diye çok ağır bir dille suçladı. Kaza diyene bir şey demiyor, sabotaj var diyene büyük bir haksızlıkla yüklendi."
"Nasıl medyaya çıkan uzmanlar 'Bu bir sabotajdır' diye söyledilerse ağırlıklı olarak, bana da bilgi veren tüm uzmanlar ağırlıklı olarak 'Bu bir sabotajdır' dediler. El bombası yere düşecekmiş de patlayacakmış cephanelik..."
"Askerlik yapan herkes bunu bilir, milleti kandırmasınlar. O açıdan söylüyorum. Bana gelen bilgiler olayın sabotaj olduğu yönündedir, ağırlıklı olarak. Hatta birisi aynen şunu söyledi; 'Yüzde 99 bile demiyorum, yüzde 99,5."
"Vali kimin emrinde? Hükümet'in. Belediye başkanı, o da kaza diyor, Veysel Eroğlu zaten hükümetin bir parçası. Onlar toplumu bir kaza varmış, kaza olmuş gibi algılamak ve beslemek istiyorlar. 'Ne olacak canım, kaza oldu, takdiri ilahi' Ne oldu 25 şehit verdik, bu 25 şehidimizin hesabını kim verecek. Kimse vermedi."
"Hükümet yalan üreten bir hükümettir, doğruları kendi halkından saklayan bir hükümettir, yalan üzerine ülkeyi neredeyse savaş noktasına getiren bir hükümettir."
Suriye? Uludere?
Suriye'de düşen Türkiye'ye ait savaş uçağına da değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin uçağın düştüğünden Suriye'nin açıklamalarından sonra haberdar olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu, iki askerin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, konuya ilişkin kamuoyuna dorucu bir açıklama yapılmadığını söyledi.
Uludere katliamına da değinen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de kimse konuşmadı. Böyle bir hükümete dünyada rastladınız mı? Afrayla tafrayla gezmesini bilirler, halkın algısını değiştirmesini bilirler, halkın önüne çıkıp demokrasilerde olması gereken hesap vermesini bilmezler" dedi.
Kendilerinin hesap sormak istediğini ancak suçlu pozisyonuna düşürülmeye çalışıldıklarını savunan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Senin demokrasi algın, kültürün yetersizse bunun kabahati ne zamandan beri muhalefet partisinde oluyor? O kadar ki Uludere olayında ısrarla 'istihbaratı kimden aldın' diye sorduk. Bugüne kadar hükümetin bir açıklaması oldu mu? Hayır. Biz yüklendikten sonra bir bakanları çıktı açıklama yaptı. 'Öldürülenler teröristtir' diye."
"İdris Naim Şahin bizim şu sorumuzda yanıtsız kaldı, 'Siz AKP Hükümeti olarak madem ki bunlara terörist dediniz, neden parlamentodan özel bir yasa çıkarıp bunların ailelerine aylık bağladınız' Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, terörist ailelere aylık bağlamaya başladı?"
"Halkımın düşünmesini istiyorum, şapkasını önüne koyup düşünmesini istiyorum. Yalandan iktidar olunmaz, iktidar güç işidir. İktidar yönetme işidir. Sorunları önceden görüp önlem alma işidir iktidar." (EKN)