Diyarbakır'da BDP'li Milletvekilleri ile Belediye Başkanlarının da bulunduğu 104'ü tutuklu 152 sanıklı KCK ana davasının 41. duruşması görüldü. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya 79 tutuklu sanık ile avukatları hazır bulundu.
Mahkeme heyeti Seyithan Şen, Veysi Akar, İhsan Seviktek, Abdurrahim Tanrıverdi ve Adnan Bayram adlı beş sanığın tahliyesine karar verdi. Böylece davada tutuklu sanıkların sayısı 99'ü düştü.
Mahkeme Başkanı, duruşmada tutuklu sanık Muharrem Erbey ile ilgili ev ve işyerlerinde arama ve delil toplanmasına yönelik hazırlanan tutanaklar ile aramalara ilişkin mahkeme kararları okundu.
Aktar: "Yargılama çifte standartlı
Sanık avukatlarının, Erbey ile ilgili telefon dinlemeleri, ses kayıtları, ev ve işyerinde yapılan aramaların suç niteliği taşıdığı değerlendirilen belgelere el konmasına ilişkin aramaların usule uygun olmadığı gerekçesiyle bunların dosyadan çıkarılmasını talep etti. Mahkeme heyeti oy birliği ile talepleri ret etti.
Duruşmada söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, mahkemeden artık farklı bir karar beklemediklerini belirterek, "Çiftte standartlı bir yargılama yapıldığına dair şüphemiz kalmadı. Mahkeme kararı olmaksızın İHD'de arama yapılmıştır" dedi.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, daha sonra tutuklu sanık Erbey'e ait, ev ve iş yerinde yapılan aramaların mahkeme kararı ile yapıldığını belirtti. İddialara ilişkin mahkemenin söz verdiği Erbey Kürtçe konuşunca mikrofonunu kapatıldı.
Söz alan sanık avukatlarından Reyhan Baydemir ise, her taleplerinin reddedildiğini ancak bunun doğru olmadığını savunarak,
"Mahkeme her talebimizi reddediyor. İHD'nin faaliyetlerini yargılayacaksanız eğer, 25 yıllık faaliyetlerini sadece müvekkilimiz Muharrem Erbey'e soramazsınız. O zaman derneğin eski görevlilerini ve başkanlarını da yargılamak zorundasınız. Hepimiz derneğin çalışmalarında yer aldık, bizi de o zaman yargılayın. Bilinçsiz olarak yapılmış bir hukuksuzluk var ortada. İHD'nin aranması sırasında derneğin 25 yıllık arşiv belgelerine el konulmuş. O belgelerde 30 yıldan beri bölgede işlenen suçlar var. Suçları işleyen asker ve polisleri de yargılamalısınız. O zaman bu salonun bin misli bir salon yapıp, o sanıkları da yargılamak zorundasınız."
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, tutuklu sanık Erbey'in evinde yapılan aramalarda ortaya çıkan yasaklı kitapların bulunduğunu bunlardan Abdullah Öcalan'a ait kitapların isimlerini okudu.
İsimleri okunan kitaplar arasında, "Nasıl yaşamalı 1-2", "Kürt-Türk İlişkileri", "Onbinler Ölmesin" "Demokratik Toplum Manifestosu", "PKK 8'nci Kongresi" isimli kitapların bulunduğu gözlendi. Ardından duruşmaya öğle arası verildi.
KCK/TM ana davasının öğleden sonraki bölümünde tutuklu sanık İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey ile ilgili elde edilen bilgi, belge ve dokümanların okunmasına geçildi.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, Diyarbakır Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün yasak yayın ve kitaplarla ilgili gönderilen yayın tetkik belgesini okudu.
Mikrofon bir kez daha kapatıldı
Sanık Erbey, Kürtçe yaptığı savunmada kitapların yasak olduğunu bilmediğini söylediği sırada mikrofonu bir kez daha kapatıldı. Sanık avukatı Feride Laçin, Kürtçe konuşmayı Türkçeye çevirerek, kayıtlara geçmesini sağladı.
Mahkeme Başkanı Yılmaz, daha sonra tutuklu sanık Erbey'in de adının bulunduğu DTK'nın 93 kişilik daimi meclis listesi okunarak, soruldu. Erbey, Kürtçe olarak yaptığı konuşmada bu listenin kim tarafından hazırlandığını bilmediğini söylediği sırada mikrofonu kapatıldı.
Sanık avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, 2007 yılında yapılan genel seçimlerin takip edilmesi amacıyla Diyarbakır Barosu'nun hazırladığı ve tümünün avukatlar oluştuğu bir liste olduğunu belirterek, bu avukatların seçim çalışmalarının sağlıklı yapılıp yapılmadığını takip ettiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, elde edilen belgelerle ilgili olarak, tutuklu sanık Muharrem Erbey'in "Sayın Öcalan kampanyası başlattarak PKK terör örgütü adına faaliyet yürüttüğünün anlaşıldığı yorumu yapıldığını" söyledi.
Söz verilen tutuklu sanık Muharrem Erbey, yorum yapan kişi için Kürtçe olarak, "Aklını peynir ekmekle yemiş olmalı" derken mikrofonu yine kapatıldı.
Sanık Avukatı Feride Laçin, Erbey'in Kürtçe savunmasını Türkçeye çevirerek, "Müvekkilim ele geçirilen belgelere yorum yapan kişi için, 'aklını peynir ekmekle yemiş olmalı' sözünü kullandı ve kayıt kapandı. İnsan hakları haftasında her yıl insan hakları dernekleri çeşitli faaliyetler yürütüyor. Bu hafta içerisinde, 'haklarınızı biliyor musunuz?' şeklinde broşürler hazırlanarak dağıtılır. Okudunuz belge de bu belgedir. Bu belgelerden birini size ibraz ediyorum. Yorumcu kişinin yerel gazete ve televizyonlarda Öcalan ve PKK propagandası yapıldığı ileri sürülmüş. Bunun mümkün olmadığını sanırım siz de biliyorsunuz. Yorumcuyu eğitime almak lazım" dedi.
"Çatışma olmasın demek suç değildir"
Mahkeme heyeti, sanık Erbey'in yaptığı açıklamalarda, "taraflar arasında ateşkes ilan edilmesi" sözünü kullanarak, PKK'yı devlet gibi göstermeye çalıştığının anlaşıldığını söyledi.
Söz alan sanık avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, bu delillerin kabul edilmesinin mümkün olmayacağını belirterek, "Bu delillerin suç kabul edilerek okunmasını hukukçu kimliğimize hakaret olarak sayıyoruz. Bu coğrafyada çatışmasızlık olsun, kimse ölmesin demenin de suç sayılarak yargılanacağını da görecektik. Sayın başkan taraflardan biri devlet olsun veya olmasın çatışmasızlığı savunmak gerekir." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Yılmaz daha sonra aynı davada tutuklu olarak yargılanan Hatip Dicle'nin evinde yapılan aramada el konulan bir belgede DTK'ya katılması gereken kişilerin davet edilmesine ilişkin kişilerin isimlerin yeraldığı belgeyi okudu.
Okunan belgede Abdullah Öcalan'ın 4 ayaklı paradigmasında belirtildiği gibi PKK terör örgütünün komisyonların oluşturulması için görevlendirildiğinin anlaşıldığı dile getirildi.
Söz verilen sanık Erbey, Kürtçe olarak yaptığı konuşmada, açıklamanın tümünün kendisine ait olmadığını söylediği sırada mikrofonu kapatıldı.
Bu sırada sanık Erbey ile Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz arasında sözlü tartışma yaşandı. Başkan Yılmaz, Türkçe, sanık Erbey de Kürtçe olarak konuştu.
Sanık avukatı Feride Laçin, sanık Erbey'in Kürtçe konuşmasını Türkçeye çevirerek, "Sayın başkan, DTK'nın Kürt sorununda çözüme doğru çalıştayı için insanlar davet edilmişti. Daha önce de söylemiştik. Bu çağrıcılar arasında, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve daha onlarca kişi vardı. Ama bunların arasında sadece Muharrem Erbey'in yargılanıyor olması düşündürücüdür. Ayrıca DTK'nın sivil anayasa oluşturulması amacıyla oluşturduğu anayasa komisyonu var. Müvekkilim Erbey de bu komisyonda yeralmıştır. Hazırlanan anayasa taslağı da TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e verilmiştir" şeklinde konuştu.
Daha sonra harddisklerin yapılan çözümleri okunmaya başlandı. Mahkeme heyetinin okuduğu bir word belgesi okunarak sanık Erbey'e soruldu.
Sanık Erbey Kürtçe yaptığı konuşmada, İHD'nin 25 yıllık arşivi olduğunu ve 12 odası bulunduğunu anlatırken, mikrofonu kapatıldı.
Daha sonra söz alan sanık avukatlarından Hayrettin Güzel, "25 yıllık arşivle 12 odamız var. Müvekkilimin görev almadığı dönemde okunan belgelerdir. İki klasörden oluşan belgeler 15 dakikada okundu. Dernek binasında elde edilen belgeler, müvekkilimle ilişkilendirilemez. Bilgisayarın içindeki verilerden müvekkilim suçlanamaz. 19 aylık süreçte büroda bulunan bilgisayarlarda indirilen verilerden müvekkilim sorumlu değildir" dedi.
Reyhan Yalçındağ Baydemir de harddiskteki belgede yeralan İHD'nin esir alınan askerlerin durumuna ilişkin girişimlerini değerlendirerek, "Burada bir silahlı çatışma durumu var ve bu kangrenleşmiş bir duruma ulaşmış. Esir alınan askerlerin tamamı ölümü göze almışlardır. Bunlar arkadaşlarımız tarafından alındı. Biz bu ülkenin kangrenleşmiş sorunu adına Kürt sorunun çözüm için ölümü göze alarak askerleri almaya gittik. Ve siz bunu aleyhte delil olarak kullanıyorsunuz. üç senedir tek bir gün yerine getirilemeyen adalet, bugün görevini yerini getirsin. Özgürlüklerinden mahrum bırakılan müvekkiler, özgürlüklerine kavuşsun" dedi.
Savcı dört tahliye istedi
Savcı Levent Kaya, üzerine isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile tutukluluk sürelerini gözönünde bulundurarak, delil ikamesi yapılan 14 kişiden Seyithan Şen, Veysi Akar, İhsan Sevitek ve Abdurrahim Tanrıverdi adlı 4 kişi ile ilgili tahliye talebinde bulunarak, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık avukatları ve iddia makamının tahliye taleplerini değerlendirmek üzere mahkeme heyeti, duruşmaya kısa bir ara verdi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, aranın ardından Seyithan Şen, Veysi Akar, İhsan Seviktek, Abdurrahim Tanrıverdi ve Adnan Bayram adlı beş sanığın tahliyesine karar verdi. Böylece davada tutuklu sanıkların sayısı 99'ü düştü. (AG/HK)