Haberin Kürtçesi için tıklayın
“Van Büyükşehir Belediyesi kayyumunun bizi işten attığı üç yılı geçti. İki buçuk yıldır işsizim. Bayram geldi geçti ne kendime ne de eşime bir çorap dahi alamadım. Kiramı ödeyemediğim için ev sahibi de evden çıkardı. Eğer benimle birlikte işten atılan arkadaşlarım yardımımıza koşmasaydı şimdi sokaktaydım.”
34 yaşındaki Kutbettin Bor, Van Büyükşehir Belediye’sinde taşeron olarak çalışırken kadroya geçiş hakkı elde etmesine rağmen işten atılan 306 işçiden yalnızca birisi. Kepçe operatörü olarak çalışırken 2017’de belediyeye atanan kayyum Murat Zorluoğlu'nun işten çıkardığı Bor, iki mahkeme kararına rağmen henüz işe iade edilmiş değil.
Yaşadıklarını anlatırken “Öyle bir sıkıntıya sokulduk ki, boşu boşuna, haksız yere perişan edildik” diyor Bor. “Elimizde bir parça ekmeğimiz vardı ama onu da elimizde aldılar” diye de ekliyor.
Üç aydır kirayı ödeyemediği için ev sahibinin artık çıkmasını istediğini anlatan Bor işten çıkartıldığı diğer arkadaşları sayesinde bugün hemen başka bir eve taşınmış:
“450 lira ev kirası veriyordum. Faturalar ve diğer giderlerle benim masrafım aylık 1500-1600 lirayı buluyor. Oturduğum evde üçüncü ayda da kiramı veremeyince ev sahibi mecburen çıkmamı istedi.
“Bugün arkadaşlarım olmasaydı, o gariban halleriyle bana yetişmeselerdi bugün ben eşimle beraber bir sokağın ortasındaydım. Üstelik bana yetişen kişiler aynı benim gibi senelerdir işsiz. Onlar sayesinde hemen başka bir ev bulduk ama evin yarısı çıplak. Taşındığım evin tuvaletinde, banyosunda bir kapı bile yok. Yerde bir parke yok.
“Ben ve eşim böyle bir durumda yaşıyoruz şu anda. Allahtan çocuğum yok. Bazen de diyorum ki iyi ki yok”
“Tüm Van’ı dolaştım, iş yok”
6,5 yıl kepçe operatörü olarak çalıştığından bahseden Bor, çalıştığı dönemde iyi kötü geçimini sağlayabildiğinden bahsediyor. İşten atıldıktan sonra ise bir daha iş bulamadığından:
“Atıldıktan sonra bütün Van’ı dolaştım. İlçelerine kadar her yere gittim. Varsa bana bir iş verin 1000 TL’ye bile çalışırım dedim. Yeter ki iş olsun dedim ama yok. Kimse iş vermedi, kimse işe almadı.
“Benim elime üç senedir 1000 lira para geçmedi. İki kardeşim var, bir fotokopi dükkanı işletiyorlar. Ben ve eşim bu çocukların boynuna yük olduk üç senedir. Evlerine bir ekmek alıyorlarsa bize yarım ekmek alıyorlar. Bu şekilde geçiniyoruz diyeceğim ama geçinemiyoruz.
“Keşke yalan konuşuyor olsam, keşke uyduruyor olsam, keşke duygu sömürüsü yapıyor olsam. Ama inanın değil. Durumum bu.
“Şimdi geçtiğim eve de kira vereceğim mecbur. Ama nasıl vereceğim inanın bilmiyorum. Bu ev sahibi de çık derse ben nereye giderim onu da bilmiyorum. Bayram geldi geçti ne kendime ne eşime bir çorap dahi alamadım.”
“Beni AKP İl Binasından attılar”
Belediyeden neden kadroya alınmadıklarını bilmediğinden bahseden Bor, konuşmak için gittiği AKP İl Binasından atıldığını söylüyor:
“Bana deseler ki Kutbettin bir suç işledin, bir paket kaçak sigara aldın ondan biz seni çıkardık, kadroya almadık ama yok. Kaçak sigara içtin de attık deseler inanın benim içim rahat edecek. O zaman derdim ki keşke o sigarayı almasaydım da belediye beni işten kovmasaydı. O bile yok. Ortada herhangi bir gerekçe yok. Ne yapsak boş.
“Mahkemeye gidiyoruz mahkeme diyor ki haklısın. Avukata gidiyoruz avukat diyor haklısın. Belediyeye dönüyoruz belediye diyor haklısın. Haklıyım ama seni işe almıyoruz diyor.
“Kendi adıma AKP İl Binasına gittim. Dedim ki 5 dakika dinleyin beni, size derdimi anlatayım. Adamlar beni azarlayarak binadan dışarıya attı. Böyle bir durumda hakkımızı aramak için bilmiyorum ki nereye gitsek.”
Uyar: Mahkeme kararlarına rağmen alınmıyoruz
35 yaşındaki Zafer Uyar da aynı Kutbettin Bor gibi 306 işçiyle aynı mağduriyeti yaşayanlardan. Van Büyükşehir Belediyesi’nde 9 yıl şoför olarak çalışan Bor, işten atıldığından beri inşaatlarda çalıştığından ama koronavirüs nedeniyle artık inşaatlarda da iş bulamadığını anlatıyor.
İki çocuğu olduğunu söyleyen Uyar, ikinci çocuğunun işten atıldığı gün dünyaya geldiğinden bahsediyor.
Yaşadıklarını tarihsel olarak sıralayan Uyar, Van’da 2011’de yaşanan deprem sonrası belediyede işe başladıklarını söyledikten sonra yaşananları şöyle aktarıyor:
“2011 depremi sonrası İŞKUR üzerinden girdik belediyeye. Yaklaşık 1888 kişi. Belediyeye 17 Kasım 2016 ilk kayyum atandıktan hemen sonra 4 Aralık 2017’de taşerondan sürekli işçi kadrosuna geçme KHK’sı çıktı.
“Bizler o yasayla kadro almaya hak kazandık. Güvenlik soruşturmalarını geçtik, belediyenin internet sitesinde isimlerimiz yayınlandı. 1888 kişiden 1702’si. 176 kişi daha önce işlemiş olduğu suçlardan ya da cezaevi çıkışlı olmalarından dolayı elendiler. Akabinde mülakatlara girmeye hak kazandık.
“Kayyum şu anki Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’ydu. Van Valisi’ydi. Genel sekreter de şimdiki Kayseri Talas İlçe Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’dı. 1702 kişiyi mülakata aldılar. 440 kişiyi elediler. Bir hafta sonra elenen 134 kişiyi mahkeme kararı olmadan hızla işe geri aldılar.
“Biz 306 kişi kaldık. Adalet mücadelesi başlattık. İlk dava Şubat 2019’da sonuçlandı. Mahkeme mülakat usulsüzdür, yasa gereği kanun yerine getirilmemiştir, işçiler işe iade edilmeli kararı verdi. Ki bu noktada belediye mahkemeye herhangi bir işten çıkartılma gerekçesi dahi sunamadı.
“Yerel mahkemenin kararını Erzurum Bölge İdare Mahkemesi (istinaf) onadı. Mart 2019’da bizi mülakata aldılar. O esnada yerel seçimler vardı. Yerel seçimleri AKP kaybedip HDP kazanınca seçimin hemen ertesi günü 1 Nisan’da bizi başarısız ilan ettiler.
“Tekrar mahkemeye gittik. Şubat 2020’de yine aynı kararı verdi mahkeme. 696 sayılı KHK’nın gereği yerine getirilmemiştir dedi. Mart 2020’de bizi yine mülakata aldılar. Mülakattan önce biz kendi aramızdan temsilci belirledik. İldeki STK ve siyasi partileri ziyaret ettik. Aralarından sadece AKP bize randevu vermedi. Valiyle görüşme çabalarımız oldu ama sonuçsuz kaldı.
“Mülakata sonrasında ise koronavirüs Türkiye’de yayılınca tekrar hepimizi başarısız ilan ettiler. 306 kişi 3 yıldır mülakata giriyor içlerinden birisi mi bir soruyu bile bilip mülakatı geçemiyor. Ortada böyle bir ironi var.”
"Artık kimse bize iş vermiyor"
Belediyedeki işinden atıldığı için etiket yediğinden de bahseden Uyar, AKP İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu’nun İBB’de işten atılan işçilere destek için İstanbul’a gittiğini ama yanı başında yaşayan 306 işçiyi görmediğini söylüyor:
“İBB’de iki seçim arasında işçiler işten çıkartıldığında Van AKP İl Başkanı dahi kalktı işçilere destek olmak için İstanbul’a gitti. Ama burnunun dibindeki 306 işçiyi hiçbir zaman görmedi. Ne telefonlarımıza çıktı ne de randevu verdi.
“İşsiziz. Bir de etiket yemişiz. Hamallık da yapmak istesek artık kimse bize iş vermiyor. 306 kişiden iş bulan sayısı 20-30’dur.
“Ben de bu dönemde ev sahibiyle çok ciddi problemler yaşadım. Koronavirüs döneminde evden çıkamadım. Arkadaşlarımız ve STK’ler gıda kolisi yardımında, kira yardımında bulundular da hayatta kaldık.
“Daha önce inşaatlarda filan çalışabiliyordum ama pandemide o da yok. İki çocuğum var. birisi işten atıldığım gün dünyaya geldi.”
"Arkadaşlarımızı kaybettik"
3 yılda yaşadıkları mağduriyet nedeniyle birçok kişinin evine icra gittiğini söyleyen Uyar, bu nedenle arkadaşlarını kaybettiklerinden bahsediyor:
“3 yılda o kadar çok şey yaşadık ki bu mağduriyet nedeniyle. Bir arkadaşımız intihar etti. Mesut Babat. Evli ve 4 çocuk babasıydı. Evine gelen icralara dayanamadı.
“Hüsnü Timur abimiz vardı. En eski çalışanlardan birisiydi. Evine icra memurları gittiğinde kalp krizi geçirdi. Hastanede hayatını kaybetti.
“Murat Kapağan… Kepçe operatörü bir arkadaşımızdı. Şubat’taki çığ felaketinde gönüllü olarak sahaya gitti. Çığ altında kaldı. Daha bugün Kutbettin arkadaşımızı ev sahibi evinden çıkardı.
“Kanser tedavisi gören arkadaşlarımız var. Tıp fakültesi, sınıf öğretmenliği, inşaat mühendisliği kazanıp da ama işsiz olduğu için çocuğunu üniversiteye okumaya gönderemeyen arkadaşlarımız var.
“Devlet, yasa, mahkeme bize hakkımızı veriyor ama belediye vermiyor.” (HA)