Adı, Sibel Alp. 30 yaşında ve Karslı bir ailenin 4 çocuğundan biri. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi bölümünde okumak için Ankara'da yaşamaya başlayan Sibel, Ankara Üniversitesi'nde kadın çalışmaları alanında yüksek lisansa başlıyor sonra. Bu kentteki yaşamı, ona, Kars'ı ve oradaki kadınların yalnızlıklarını, mutsuzluklarını unutturmuyor asla.
"Kırsal Kesimde Kadın Emeğinin Değişimi" konulu yüksek lisans tezi için çalışmaya başlıyor. Bunun için kent merkezine bağlı iki köyde, kadınlarla konuşarak kadınların durumunu analiz etmeye çalışıyor Sibel. "Karslı olunca ve oradaki sorunları yaşayınca, ister istemez bu duyarlılığı bir yere aktarmaya çalışıyorsunuz" diyor kadın çalışmaları mastırını açıklarken.
Mastırı için çeşitli aktivitelere katılan Sibel, 2004 Haziran'ında Diyarbakır Ka-Mer'le görüşmeye gidiyor. Kars'ta bir kadın çalışması yapmak istediğini, orada kadınla ilgili herhangi bir sivil toplum örgütünün olmadığını, bunu başlatmak istediğini anlatıyor ve yardım istiyor. Ka-Mer'den gelen yanıt da olumlu olunca toplantılara başlamak üzere Kars'a doğru yol alıyor.
Bu arada onu bekleyen çok daha zor bir iş olduğunu fark ediyor Kars'ta. Bir kadın grubu oluşturup onları bu toplantıya gelmeye ikna etmesi gerekiyor. Çok iyi tanıdığı birkaç kişiye söylüyor önce ve onlardan da kendi çevrelerine, yapacakları kadın çalışmasını anlatmalarını istiyor. Çalışma, hiçbir siyasi parti ve siyasi düşünce bağlantısı olmadan Karslı kadınların kendilerini anlatacağı ev toplantıları düzenlemekten ibaret.
"Toplantı", "sivil toplum çalışması" gibi kavramların uzağında yaşayan Karslı kadınlar ürküyorlar ilk başlarda. Ama sonra ne oluyorsa oluyor; köylü ya da kentin merkezinde de yaşasa kent kültüründen uzak bu kadınlar, dertlerini anlatıyorlar bir bir. Eşleri ya da oğullarıyla olan sorunları, kızlarının okumak isteyip de okuyamamaları, pantolon giymek isteyip de giyememeleri gibi ne kadar söyleyecekleri varsa paylaşıyorlar uzun uzun.
Ka-Mer'den bir temsilcinin devam ettirdiği toplantılar, tam 14 hafta sürüyor ve anayasal haklardan cinselliğe, yeni medeni kanundaki değişikliklerden şiddete kadar, konuşulmadık hiçbir şey kalmıyor. Kadınlar anlıyorlar ki; üniversiteli ya da cahil köylü, farklı etnik kökenden, farklı mezhepten tüm kadınlar birbirine yakın sorunlar yaşıyorlar.
Çalışılacak yerdeki kadınların bunu, kendilerinin talep etmesi ilkesiyle hareket eden Ka-Mer'in, Karslı Sibel Alp'in isteğine kulak vermesiyle başlayan toplantılar; yakın kan bağı olan kadınların toplantıya katılamamaları ilkesine de bağlı kalıyor. Çünkü yakın akrabaların olduğu toplantılarda, zaman zaman sorunlarını anlatmak istemiyorlar kadınlar. "Örneğin" diyor Sibel, "Bir kadın belki de kocasının kendisini dövdüğünü yengesinin bilmesini istemiyor."
Sıra, ikinci grup kadın toplantısında; ama kış koşulları ağır olduğu için gidemiyorlar henüz Kars'a. Oysa yapmak istedikleri o kadar çok şey var ki...
"Bir iş yeri açmayı düşünüyoruz. Oradaki bazı kadınların önerisi bir lokanta açmak" diyor Sibel ve ekliyor: "Kars'a dışarıdan birileri geldiğinde yöreye özgü yemeklerin sunulacağı bir yer yok. Kadınlar yöreye özgü yemekleri yapacakları bir lokanta istiyorlar."
Ka-Mer'in fon alınabilecek yerleri araştırdığını söyleyen Sibel, fon alındığı takdirde bir değil birkaç tane iş yeri açabileceklerini de söylemeden geçemiyor. Kars'ta bir de kadın danışma merkezi açmayı planlıyorlar.
Peki, kadın danışma merkezinde ne gibi işler yapılacak?
"Kars'ta kadınların yaşadıkları sorunları aktarabilecekleri ya da şiddet gördüklerinde gidebilecekleri bir yerleri yok. Ne yapabileceklerini, hangi hukuki yollara başvurabileceklerini de bilmiyorlar. Danışma merkezi, kadınlara, şiddet gördüklerinde ya da tek başlarında kaldıklarında ne yapabilecekleri yönünde ücretsiz bir hukuki yardım sağlayacak" diyor Sibel. Ve diğer kadınlar hazır olup da görev talep etmeye başlayana kadar, bu merkezin başında gönüllü olarak bulunacağını anlatıyor.
Geriye dönüp baktığında, Eylül ayından bugüne kadarki kısacık zaman dilimine aslında ne kadar da büyük bir başarı sığdırdıklarını görüyor. Danışma merkezi ya da iş yeri açmak bir yana, kadınlar için toplantı düzenlemenin bile büyük zafer olduğunu fark ediyor.
Uzun yıllar politikayla iç içe olan bir ailenin çocuğu olarak da politikanın her zaman erkek işi olageldiğini biliyor Kars'ta. Bundan böyle, bilinçlenen kadınların siyasi partilere de el atabileceğini düşünüyor umutla.
Ve kadınların bir araya gelince ne çok şeyi başarabileceklerini gösteren Sibel Alp, yıllardır eve kapatılmış ve her tür eğitim imkanından yoksun bırakılmış kadınların gerçekleştirdiklerini ve gerçekleşmesini istediklerini şöyle anlatıyor:
"Bir örgütlülük sağlandı. Bu, bir merkezimizin olmasını, merkez de bu konuda çalışma yapan Türkiye'nin başka yerlerindeki kadınlarla iletişim kurmamızı sağlayacak. Böylece onlarla ortak çalışmalara gidebileceğiz." (MT/BB)