İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Ulaştırma Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Murat Ergün, İstanbul trafiğini kilitleyen sorunların başında Büyükşehir Belediyesi’nin plansız yapılaşmaya izin vermesinin geldiğini söyledi, şehir merkezlerine, ana arterler üzerine AVM yapıldığını hatırlattı.
Ergün bianet’e çok tartışılan İstanbul trafiğinin sorunlarını ve çözüm önerilerini değerlendirdi.
Rantsal dönüşüm
* Kentsel dönüşüm yerine rantsal dönüşüm yapmaya çalıştılar. Bu dönüşüm bitince İstanbul trafiği iki katına çıkacak. Çünkü İstanbul’da kentsel dönüşümün olduğu yerler şehir merkezleri; yani en büyük rantın olacağı yerler. Bu trafik daha hiçbir şey değil.
Şehir merkezinde yapılaşmanın tümüyle azaltılması lazım, üstüne konması değil. Çok büyük rant var. Bu nedenle planlı gelişmiyor.
* Zincirlikuyu’ya Zorlu’nun binasını koyduğunuz zaman böyle felç olur, saat yedide gidin 500 metreyi iki saatte alırsınız. İnsanlar gitmiyor artık, çalışma saatlerini değiştirdiler, sabah altıda çıkıyorlar evden gece dokuzda dönüyoruz.
Hatalı politikalar
* Kent içindeki yolcu trafiğinin yüzde 90’ı karayoluyla yapılıyor, ama hala karayolu yapalım diyorlar ve bunu çözümmüş gibi sunuyorlar. Halbuki İstanbul’a bir tane karayolu yapmamak lazım.
Yeni karayolları trafiği rahatlatmaz. Kavşak, üstgeçit yapıyorsunuz, o noktadaki sorunu çözüyorsunuz, diğer nokta patlıyor bu sefer. Noktasal, geçici, palyatif çözümler çözüm değil.
* Şu anki trafiğe şükretmek lazım. Şimdi 14 milyonluk İstanbul 25 milyon olunca nasıl çözeceksiniz. Politikaların tümü hatalı, ama hala köprü yapacağız, yol yapacağız denip öncelik onlara veriliyor.
* Ulaşımda bir plan 40-50 yıllık yapılır, bizde günü kurtaralım diye yapılıyor.
1997 yılında İTÜ’de İstanbul için ulaşım ana planı yapıldı. Orada 2017’ye kadar 600 kilometre raylı sistem yapılması gerektiği yazıyor. Oysa bugün cadde tramvayı dahil 50 kilometre yok, banliyö hatları önceden olduğu için onları saymıyoruz. 15 sene önce yapmamız gereken işe şimdi uyanıyoruz.
O planda üçüncü köprü de üçüncü havaalanının taşınması da bu kadar fazla yapılaşma da yok, buna rağmen 600 kilometre raylı sistem ihtiyaç var denmiş.
Marmaray
* Marmaray açılıyor deniyor ama gidemiyor hiçbir yere. Binen üç aktarma yapacak! Oysa ulaşımda aktarması az olan sistemi tercih eder vatandaş.
Gelir durumu düşük insanlar için yapılıyor ama üç aktarmayla öldü demek o insan, üç saatte evine gidemez. Bu eksik haliyle Marmaray çözüm değil.
* İki sene sonra belki Marmaray tamamlanacak ama Marmaray’a alternatif otomobillerin geçeceği tünel yapılıyor bir de. Siz otomobil sahibi olsanız, iki dakikada arabayla geçeceğiniz tüneli mi, Marmaray’ı mı tercih edersiniz?
* İstanbul’da saati yok trafiğin. Çözümü de Marmaray değil. Çünkü entegre değil sistemler. Taksim’den havaalanına 47 dakikada gideceksiniz diyorlar, zaten normal trafikte taksiye atlasan yarım saatte gidiliyor. Metro da aktarmalı, kim kullanır? Öyle bir ulaşım sistemini kim çekmek ister? Ancak Başakşehir tarafındakiler mecbur kaldıkları için kullanır.
Metrobüs
* Desteklediğimiz bir proje ama Beylikdüzü’ne kadar uzatılmaması gerekirdi, şimdi insanlar biniyor ama kucak kucağa gidiyor. Özellikle kadınlar kullanamıyor.
Aynı sistem 1990’da banliyö hatlarında oldu. Banliyö hatları çok talep gördü, sıkıştı, sonra kimse kullanmamaya başladı.
* Metrobüs sistemi kendi içinde yetersiz, kapasiteyi karşılayacak düzeyde değil. Üstelik bir araç bozulunca sistem çöküyor.
* Bir uzman metrobüs kalkacak dedi. Kaldıramazlar, kalkarsa İETT batar. Şu an İETT yıllık yaklaşık 1 milyon TL zarar ediyor. Metrobüs olmasa batar.
* Ayrıca çalışan bir sistemi kaldıracaksanız metro yapılması gerekir, o da iki yılda bile olmaz, en az on yıl...
Metro
* Metroyu kim kullanır? Arabası olan mı, düşük gelir grubu mu? Şu an metronun geçtiği yer zengin bölge. Yani yapılan yatırımların bile çoğu arabası olana yönelik. Dar gelir grubuna değil, oysa onlar kullanıyor toplu taşımayı.
* Bir de pahalı. Vatandaş mecbur kaldığı için kullanıyor. Toplu taşıma sistemleri ucuz olmak zorunda, metro da öyle.
Üçüncü köprü
* Üçüncü köprü yolu Mahmutbey gişelerine bağlanıyor. Proje yeni geldi oraya bağlanacak. Oradaki trafik kaosunu düşünebiliyor musunuz; şu an bir buçuk saatte geçemiyorsunuz 300 metreyi. Trafiği çözmek değil, nasıl trafik yaratırım diye uğraşıyorlar.
* Üçüncü köprü güzergahı belirlenirken etüt bile yapılmadı, yedi milyar dolarlık yatırımın projesi bile yoktu. Dalga geçer gibi...
Denizyolu
* Denizyolu İstanbul’da efektif kullanılamıyor. Bazı çözümler konuşuluyor. Mesela kamyonları denizden taşıyalım, Derince’den alalım Tekirdağ’a taşıyalım diye... İyi de o zaman üçüncü köprüyü niye yapıyoruz, transit trafik için yapılıyordu o. O köprünün taşıyacağı trafiği denize taşıtıyorsun.
Siyasi baskı
* Siyasi baskı var. Mesela belediyenin projesi geliyor, karayolları siyasi baskıdan kabul etmek zorunda kalıyor.
* Kartal Kadıköy metro hattının günde 700 bin yolcu taşıması lazım ama şu an maksimum taşıdığı 130 bin. Raylı sistem yapıyorsunuz, ama yolcu gelmiyor. Çünkü metro istasyonlarını belirlerken siyasiler giriyor işin içine. Alt kademe bu baskıyı önleyemiyor.
* Hiçbir şey uzmanlara bırakılmıyor. Uzman da yandaş oluyor, lafını söylemiyor. İtiraz eden yok, yanlış diyeni suçluyorlar. Hiçbir akademisyen konuşamıyor. Büyükşehir’in danışmanı hocalar konuşuyor televizyonda.
Yapılması gerekenler
* Şehir merkezine AVM koymayacaksın.
* Planını düzgün ve yirmi sene önceden yapacaksın. Şu an yapılan planların hepsi geçersiz, çünkü belediye imarı değiştiriyor sürekli, yapılan projeler anlamsız kalıyor.
* Üniversitelerle birlikte çalışılması, üniversitelerden yardım alınması lazım.
* 2025’ten önce çözüm şansı yok. Ancak 200-300 kilometre raylı sistem yapılacak, bunlar entegre olacak. Şimdi yapılanlar da kesik kesik sistemler. Oysa birbirine bağlantılı olması lazım. Entegre olmadan yapınca bir işe yaramaz. (YY)