İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu’nun (FIDH) oluşturduğu heyet, Türkiye’nin Rojava’ya açılan sınır kapılarında incelemelerde bulundu.
FIDH Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş, heyetin sınır kapılarına ilişkin izlenimlerini ve Antep Valisi Veysel Dalmaz’la yapılan görüşmeyi bianet’e anlattı.
Alataş, kamplara ilişkin tespitlerini şöyle aktardı:
“Kampların içini gezemedik. Kampların dışında, kamplara kabul edilmemiş veya girememiş, kampların kapılarında kalan insanlar var, sınır kapılarındalar. Son derece perişan, her türlü insani koşullardan uzak aileler gördük.”
“Resmi rakamlara göre yaklaşık 200 bin kayıtlı sığınmacı var. Vali Dalmaz'ın bize aktardığına göre, toplam sığınan insan sayısı 800 bin, sığınmacıların 600 bini kamp dışında. Bu insanlar barınma, iş bulma ve diğer ihtiyaçlarının karşılama konusunda kötü koşullar içerisindeler.”
Ceylanpınar ve Akçakale
Üç gün devam eden incelemeler, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Genel Başkan Yardımcısı Serdar Çelebi, Doğu ve Güneydoğu Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, İHD MYK üyesi Sevim Salihoğlu, İHD Yöneticisi Avukat Faruk Yaygın, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, İHD Urfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu ve FIDH Genel Başkan Yardımcısı Alataş’ın yer aldığı heyet tarafından gerçekleştirildi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde başlatılan incelemeler Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde devam etti. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve El Nusra’nın denetimindeyken açık olan, YPG'nin kontrolüne geçtikten sonra tamamen kapanan sınır kapısı incelendi.
Heyet Ceylanpınar’da askeri yetkililerle görüştü, daha sonra Serêkaniyê kentine çok yakın bir noktada Sivil Toplum Kuruluşları Platformu üyeleriyle buluştu.
Tur, Akçakale'nin ardından Rojava'ya açılan tüm sınır kapılarında devam etti. Son olarak Antep’e gelen heyet, Koordinatör Vali Veysel Dalmaz’la görüşerek programını tamamladı.
Farklı siyasetlere farklı kamplar
Yusuf Alataş, Vali Dalmaz’la yaptıkları görüşmenin oldukça olumlu geçtiğini ve valiye gözlemledikleri sorunları ilettiklerini ifade etti.
“Sınırdan geçiş sırasında bazı insanlara kötü muamele yapıldığı, çoğunun dövülerek Suriye tarafına gönderildiği yönünde şikayetler var. Bunları da Vali’ye ilettik. Vali şikayetlerin kendisine intikal ettiğini, hususu askeri yetkililerle görüşeceğini söyledi.”
“Farklı siyasi gruplar, Suriye’deki o bölünmüşlük nedeniyle burada bir arada durmak istemiyor. Valiye sığınmacıların siyasi konumlarının göz önünde bulundurularak ve tabii ki gönüllük temeli koşuluyla farklı kamplara konulması önerimizi ilettik. Bu önerimiz olumlu karşılandı. Ancak her iki tarafın da etnik bir ayrım yapıldığının düşülebileceği yönünde endişeleri var.”
“Antep yakınında yardımın hiç ulaştırılmadığı bölgeler var. Bu insanların tüm gruplarla iletişimi kesilmiş durumda. Onlara yardımın nasıl ulaştırılacağını konuştuk. Vali gönderilen yardımların silahlı grupların eline geçmeyeceğinin bilinmesi durumunda halka her türlü yardımın ulaştırılacağını belirtti.”
“Sınır kapısı yerine geçiş noktası”
Heyetin çözüm önerileri şöyle:
* Karşı tarafın hakim olduğu bazı sınır kapıları kapalı. Ama insani yardımın bir şekilde karşı tarafa ulaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. O yüzden de normal sınır kapılarından olmasa dahi sonuçta hükümet isterse normal sınır kapıları dışındaki bazı geçiş noktalarında insani yardımın geçişine izin verebilirler.
* Bu sorun topyekun bir devlet politikasını gerektiriyor. İnsani yardım sorununun ve diğer sorunların çözümünde etnik, siyasi kimliklerden kaynaklanan ayrımın hiçbir şekilde yapılmaması gerekir.
Heyet yakın zamanda sınır kapılarına ilişkin gözlem, tespit ve görüşme notlarını, hükümetin süreçteki rolü, ulusal ve uluslararası düzeyde yapılması gerekenler açısından bir raporla sunacak. (ET/AS)
* Fotoğraf: Müslüm Etgü / AA