b-fit'in Cihangir'deki şubesinde Zeynep Aşkın açıyor kapıyı. Bütün spor salonu ezberimi bozuyor mekan.
İçerde kaslarını şişiren erkekler yok çünkü burası kadınların kurduğu, kadınların işlettiği, kadınların beden eğiticisi olduğu ve kadınların üye olduğu, özetle "kadınlardan kadınlara mahsus" bir spor salonu.
Erkek düşmanlığı değil. Ama kabul edelim erkeklerin gözleri üzerimizde değilse daha rahat hareket ettiğimiz bir gerçek.
İkinci dikkat çekici nokta; spor salonunda aynaların olmaması. Önce garipsiyorum ama ardından aynanın aslında kadın ve beden üzerine ataerkil baskının yansıması olduğu gerçeğiyle aynasızlık psikolojik bir unsur olarak ayrıca rahatlatıyor.
Peki nedir b-fit?
b-fit, oluşumu üç yıl evvel ortak kadınlardan birinin ABD'de yaşarken benzer bir sisteme katılması ve günde yarım saatini ayırarak 2 beden incelmesiyle başladı.
İlk ortak, bu sistemin Türkiye'deki kadınlar için daha farklı uygulanması gerektiğini düşündü. Bu bir üye ve spor salonu ilişkisinden öte olmalıydı. O andan itibaren b-fit oluşumu hızlandı ve ABD, İstanbul, Bodrum ve İzmir'den psikolog, öğretim görevlisi, eğitmen ve reklamcı, tiyatrocu, işletmeci, masöz ve estetisyen, altı kadın bir araya gelerek bu sistemi kadınların seveceği ve katılacağı bir formata getirdi.
"Sporun sağlıklı bir yaşam için gerekliliğini artık milletçe öğrendik ama tevekkeli ve her güçlüğü hali olmasa bile üstlenen, kendisini düşünmeyi herkesten sonraya bırakan ve çoğunluğu maddi imkansızlıklar içindeki Türkiyeli kadınını nasıl spor yapmaya ikna edebilirdik? 'Sağlığın elden gidiyor' desek 'bana birşey olmaz evvelallah' diyor, 'sadece 30 dakika' desek 'saçımı taramaya vaktim yok' diyor, 'çok ucuz' desek 'emekli insanım, bir de spora nereden para bulayım' diyordu. Sabırla, sevgiyle ve anlayışla deneyip görmelerini sağladık."
Kadınların spora erişimi kolaylaştırmak
Böyle düşünen kadınların başlattığı b-fit şimdi yaklaşık 50 şubeyle yoluna devam ediyor. Yıllık üye olunduğu takdirde aylık 50 YTL gibi cüzi bir ücretle kadınların spor hizmeti veriliyor.
Üyelerden Sırma Evcan'a (63) rastlıyorum. Hemen soruyorum "memnun mu" diye.
"İşletenler yürekten karşılıyor bizi, eve gelmiş gibi hissediyorum. Sistem çok iyi. Bu yaşta yorulmadan enerjik kalabiliyorum. Bir arkadaşım önerdi, iyi ki de önermiş. Henüz, yaklaşık üç ay olmasına rağmen dinçleştiğimi fark ediyorum."
Evcan'ın iyi bulduğu sistemi, Aşkın anlatıyor.
"ABD'de gelişen bu sistem kendini itme ve çekme kuvvetine dayalı ve hidrolik aletlerle yapılıyor. 30 dakika üzerine kurulu. Bu süre günlük spor ihtiyacını karşılıyor. İstasyon sistemiyle ve aynı kas gruplarını çalıştıran aletlerin yan yana gelmediği şekilde aralarda 1'er dakika dinlenerek spor yapıyorsunuz."
Kadın ve spor denilince sıkı bir bağ kurmanın neden mümkün olmadığını sorduğum Aşkın b-fit'in amacının tam da bu yönde olduğunu söylüyor.
Kadının sağlığı için spora ihtiyacı var
"Buraya her türlü kadın geliyor. Herkesin aradığı farklı olabiliyor. Kimisi şekillenmek kimisi sosyalleşmek vs. Ama bizim en çok önem verdiğimiz şey kadın sağlığı için sporun ne kadar önemli olduğu. Bunu vurgulamak istiyoruz. Üstelik belli yaşlarda değil her yaşta gerekli. 40 yaş üstü kasları korumak, kemik erimesini önlemek için de önemli mesela."
Aşkın'ın "Bir nevi kadınlar kulübü" dediği b-fit sadece spor değil kadın sağlığı konusunda pek çok etkinlik gerçekleştiriyor. Psikolog, doktor, diyetisyen gibi uzmanlarca nefes alma teknikleri, meme kanseri, rahim kanseri seminerleri bunlardan bir kaçı ve üstelik ücretsiz.
Bir kere üye olunca hep üyesiniz
Unutmadan b-fit'e bir kez üye olmak demek bir ömür boyu üye kalmak demek. Şehir dışına çıkmanız gerektiğinde de diğer b-fit salonlarında spor yapabiliyorsunuz.
15'ten 70'e tüm kadınlara kapısını açan b-fit'te daha motive edici ve eğlenceli olduğu için hareketler grup çalışmasına dönüşüyor yani sadece yorulmadan değil eğlenerek de spor yapmış oluyorsunuz. B-fit'ten, bir kadın olarak spor yapmanın önünde engel dediğim herşey silinmiş olarak ayrılıyorum. (EZÖ)
b-fit hakkında daha fazla bilgi almak ve nerelerde şubeleri olduğunu öğrenmek için tıklayınız.