Mungan'ın bu kitabı, diğerlerinden farklı olarak bir tanıtım kampanyası eşliğinde satışa çıkıyor ve yazar kampanyanın sonuçlarını aldığını "kitabın ilk üç baskısının siparişlerinin tükendiğini" belirterek müjdeliyor.
"Yüksek Topuklar", bu kampanyanın da etkisiyle olsa gerek, henüz satışa çıkmasa da gazete sayfalarında, gazetelerin kitap eklerinde tartışılıyor. Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman, Mungan'ın "günümüz kadınlarını ve iç dünyalarını hiper gerçekçi bir dille" anlattığını savunurken, Radikal gazetesinin kitap ekinde Sırma Köksal'ın yazısında Mungan'ın "kadınlara dayatılan kadınlık rollerini sorguladığını, kadınlara dayatılan kadınlık hallerine karşı durduğunu" okuyoruz.
Annelerin kışkırtması ve 2000'li yılların kadını
Mungan'sa, Radikal gazetesinin Kitap ekinde Sema Uludağ'ın sorularını yanıtlarken, kitabın beş yaşındaki kahramanı Tuğde'yi tanıtırken "kadın rolünün oluşmasında annelerin kışkırtmasına" değiniyor, 2000'li yılların kadın modelini "zeki, kötü kalpli ve çok başarılı olacak" sözleriyle tanımlıyor:
"...daha üzerine bina edilecek olan inşaatın arsasını gördüğümüz bir dönemde. Tuğde aracılığıyla, annelerin kışkırtmasıyla erken yaşta kadın rolüne hazırlanmış bir kimliği görüyoruz. Hınzır bir kız. Belli ki zeki, belli ki kötü kalpli ve belli ki çok başarılı olacak bir kız. Aslında 2000'li yılların kadın modeli."
Kadınlar ve dişil oyunları
Mungan, Ayşe Arman'la kırmızı yüksek topuklu pabuçlar giyerek yaptığı söyleşide ise kadınlar arasındaki dişil oyunları şöyle anlatıyor: "Kendini çok iyi hissediyorsun, hazırlanmışsın, bir yere gideceksin. Bir kadın arkadaşın sana 'Aaa diplerin gelmiş' diyor. Yada en masum haliyle, 'Sen biraz kilo mu aldın? Ya da üzerindekiler mi seni öyle gösteriyor?' Dişil oyunlar, küçük çelmeler bunlar. Erkek bunu ya görmez ya da söylemez. Zaten zeka, mutsuzluk, hayattan hakkını alamamak zamanla insanda kötülüğe dönüşür. Ben çok acımış kadın görüyorum etrafımda.."
Erkekler ve kadınları
"Yüksek Topuklar"da, erkeklerin kadınlara bakışlarına dair ipuçları bulunduğunu da yine bu söyleşilerin satır aralarında okuyoruz:
"Kadınlar ağlamak için bir erkeğin omzuna ihtiyaç duyarlar ama, başı dolu kadınlar erkeğin omzuna ağır gelir" diyen Mungan erkeklerin kadınlarla ilgili düşüncelerini şöyle özetliyor:
"Şunu unutma, erkekler kadında kontrol edilebilir zeka, kontrol edilebilir başarı, kontrol edilebilir yetenek ister. Yani, kadının sahip oldukları, erkeğin kontrolünü aşmaya başladığında ilişki biter. Hatırlarsan, kitabın bir yerinde, 'bütün akademisyen karılarının ortak özelliği hem kocalarını utandırmayacak kadar zeki olmaları, hem de zekalarını asla kocaları kadar kullanmamalarıdır' der. Çünkü, erkek bu kadar çok görülmekten hoşlanmaz. Görülürse numaraları, hayatla kurduğu bütün şeyler delinecektir. Bir kadının karşısında çırılçıplak soyunmak bir erkek için çok zordur. Seyredilmeye mahkum edilmiş kadının bir çeşit intikamıdır erkeğin ruhuna kadar yol almak."
Kadın ve erkeğin mücadelesi
Yine kitapta geçen bir cümle, kadın erkek arasında süregiden mücadeleye gönderme yapıyor: "Bu yüksek topuklu ayakkabılar hayırlı bir şey olsaydı, erkekler asla bırakmazlardı bize onu. Yüksek topuk hız yavaşlatır. Unutma, erkekler çabuk çabuk giderler."
Bütün bu yazılardan, kitabın 2000'li yılların kadınlarının kadınlarla ve erkeklerle ilişkilerini anlattığını öğreniyoruz ancak Mungan'ın bir yazar olarak nerede durduğunu anlamak için belki biraz da yazarın "yazarlık öyküsüne" bakmak gerekiyor...
Kadın imgesi, erkek imgesi
Mungan, kitaplarında Doğu'ya ait söylence, mit, masallara çokça gönderme yaparak geleneksel anlatıdan faydalanırken, bugün de alttan alta sürdüğünü düşündüğü "kimlik dayatmalarıyla" okuru yüzleştiren bir yazar. Kitaplarında zaman zaman evrilerek günümüze kadar gelen motiflerin karşılık geldiği toplumsal dinamikleri tartışan Mungan, erkeksi iktidarın yarattığı "erkek" imgesinin kurduğu baskıyı da sorguluyor.
Eserlerinde, bireyin dönüşümlerini, inançlarını, inançlardan vazgeçmelerini, erkek ve kadın kimliklerini ön plana alan Mungan, "Yüksek Topuklar"da da Tuğde ile Nermin'in ilişkisini de bu çerçevede anlatıyor.
Tuğde ile karşılaştıktan sonra kadınlığını ve toplumun kendisine dayattığı "kadın imgesini" sorgulayan Nermin aracılığıyla tartışmasını sürdürüyor. Kitapta, Nermin'in Tuğde ile ilişkisi sürecinde kendine yönelişini, kendisini, kadınlığını ve toplumun "kadın imgesini" sorgulayışını görüyoruz.
Ancak, okurun Mungan'ın bu sorgulayış sırasında "var olan duruma eleştiri mi getirdiğine yoksa toplumsal rollerin yeniden üretilmesine katkıda mı bulunduğuna"; "kadınlara kadınların dünyasından mı" yoksa "erkek dünyasının dayattığı kadın imgesine yine erkek dünyasından mı" baktığına karar vermesi ancak "Yüksek Topuklar"ı okumasından sonra mümkün olacak.
Murathan Mungan kimdir?
21 Nisan 1955 tarihinde İstanbul'da doğdu.Ortaöğrenimini Mardin'de yaptıktan sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. Devlet Tiyatrolarında ve Şehir Tiyatrosu'nda dramaturg olarak çalıştı. Çeşitli dergi ve gazetelerde şiirleri, öyküleri ve tiyatro üzerine yazıları yayınlandı.
Mahmud ile Yezida (1980) adlı oyunuyla 1979 yılında Türkiye İş Bankası'nın açtığı yarışmada ikincilik ödülü aldı. Osmanlıya Dair Hikayat (1981) adlı şiir kitabıyla 1980 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü'nü Turgay Fişekçi ve Ozan Telli'yle paylaştı. Sahtiyan adlı şiiri ise 1981 yılında Gösteri Dergisi Şiir Ödülleri birincisi oldu. Taziye (1982) yine bir oyun kitabıdır. 1984'te sergilenen bu oyun ile Sanat Kurumu tarafından 1984 yılı en iyi tiyatro yazarı seçildi. ( Mehmet Baydur ile birlikte ). Hedda Gabler Adlı Bir Kadın hikayesiyle 1987 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü (Nedim Gürsel'le) aldı.
Eserleri:
Son İstanbul; Taziye; Üç Aynalı Kırk Oda; Yazar Geçer; Yaz Sinemaları; Mırıldandıklarım; Murathan'95; Mürekkep Balığı; Oda, Poster ve Şeylerin K; Omayra; Osmanlıya Dair Hikayat; Oyunlar, İntiharlar, Şarkılar; Paranın Cinleri; Ressamın Sözleşmesi; Soğuk Büfe; Geyikler Lanetler; Kaf Dağının Önü; Kırk Oda; Kum Saati; Lal Masallar; Li Rojhilate Dile Min; Mahmud ile Yezida; Meskalin 60 Draje; Metal; Metinler Kitabı; 13+1 Şiirler 1975-2000; Başkalarının Gecesi; Başkasının Hayatı; Bir Garip Orhan Veli; Cenk Hikayeleri; Çocuklar ve Büyükleri/Murathan Mungan'ın Seçtikleriyle; Dağınık Yatak; Doğduğum Yüzyıla Veda; Erkekler İçin Divan; Dört Kişilik Bahçe; Eski 45'likler.
Yüksek Topuklar, yazarın Metis Yayınları'ndan çıkan son kitabı. Yazarın 1993 yılında yazmaya başladığı ve 2002 yılında çalışmalarını bitirdiği kitap 527 sayfa. Kitabın kapak tasarımını, Kezban Arca Batıbeki yapmış..