Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG), "Kadınlar Çözüm Sürecini Konuşuyor, Barışta Israr Ediyor" konferansının sonuç bildirgesini yayınladı.
Haziran sonunda İstanbul’da düzenlenen konferansta kadınlar için savaşın ne olduğunu, barışın nasıl kurulacağı ile ilgili deneyimlerini paylaşmıştı.
BİKG’in konferans sonuç metninde Müzakere Yasası’nda kadınların yok sayıldığı belirtildi. BİKG’in çözüm sürecinde kadınların eşit temsili için çalışmaya devam edeceği belirtildi.
Sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:
“Çerçeve Yasa olarak addedilen, ancak kadınlara dair tek bir cümlenin olmadığı ve adını da sorunlu bulduğumuz Müzakere Yasası dahil, kadınların tecrübelerinin, taleplerinin ve katılım isteklerinin görmezden gelindiği bütün yasal metin ve düzenlemelerin kadınlar lehine değiştirilmesi için bugüne kadar yaptığımız gibi mücadele etmeye devam edeceğiz.
“Müzakere sürecinin başından sonuna kadınların eşit temsilini (en az yüzde 50) sağlamak için “Temas ve Gözlem” grubumuz çalışmalarını devam ettirecek. Ekibin bir yıl boyunca yaptığı TBMM’de grubu bulunan CHP, AKP ve HDP’nin kadın vekilleriyle, KEFEK’le (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu), AKP’nin kadın kollarıyla, KJB’yle görüşmelerini yenileyebileceği, bunun yanı sıra İmralı’da Sn. Abdullah Öcalan’la görüşülmesi de önerildi.
“Barış ve müzakere süreciyle doğrudan bağlantılı olduğunu düşündüğümüz Ortadoğu coğrafyasındaki gelişmeleri kadınlar cephesinden yakından takip etmek, haritaların yeniden çizildiği coğrafyada “kadın devrimi” olarak kabul gören Rojava deneyimini bizzat oradaki kadınlardan dinlemek ve onlarla dayanışmak, savaş nedeniyle göç eden ve Mahmur’u bir kamptan bir yaşam alanına dönüştüren deneyime tanıklık etmek üzere Mahmur’lu kadınlarla buluşmak önerilen diğer adreslerdi.
“Hem yıllardır süren savaşın sonucunda ortaya çıkan kadın gerçeğini batıda anlatmak, hem de 'neden sustuğumuzu' açığa çıkarmak ve batıda kadınların savaşı nasıl yaşadığını anlamak için hakikat çalışması yapmayı önümüze koyuyoruz. Böylece, batıda hakim olan, savaşın gündelik hayatımıza sadece annelik ve şehitler üzerinden uğradığı algısını dönüştürecek gerçekleri anlatabileceğimizi, paylaşabileceğimizi, hafızaya dönüştürebileceğimizi ve arşivini oluşturabileceğimizi düşünüyoruz.
“Kürtlerin özgürlük ve hak mücadelesi sadece toplumsal tahribat, ölme ve öldürmeyle açıklanamayacak derecede karmaşık bir özneleşme sürecidir aynı zamanda. Bu nedenle kadınların gerçeği diyoruz. Savaşın hem mağduru hem de güçlenmiş öznesi kadınların deneyimlerini birbirimize aktarmanın zemini olabilecek yerel buluşmaları bu nedenle çok önemsiyoruz.
“Beklemek değil; müdahil olmak, yapılmasını istemek değil; inşa etmek!” (ÇT)