Şu anda Netscape Communications'da çalışıyor. Meşhur Mozilla Internet tarayıcısının GNU/Linux ortamına aktaran anahtar yazılım geliştiricilerden. Daha önce Sun Microsystems, Silicon Graphics ve Apple Computer için çalışmış. Favori programlama dilleri C, C++, Java, JavaScript, Python, Perl, sh, csh, Lisp, Scheme ve FORTRAN. Boş zamanlarında hızlı motosikletlerle gezmeyi, motor yarışlarına katılmayı seviyor. 30'lu yaşlarında. Matematik lisans eğitimi almış. İsmi Akkanna Peck.
İspanya'da büyük bir şirketin sistem ve güvenlik yöneticiliğini yapıyor. Bilgi işlem alt yapısı ondan soruluyor. Resmi Debian GNU/Linux geliştiricilerinden. Profesyonel olarak çalışmadığı zamanlarda Linux dünyasına geliştirdiği yazılım paketleri ile katkıda bulunuyor. Göbeğinde bir Debian logosu dövmesi mevcut, Amaya isimli web tarayıcısı ismini ondan alıyor. Kendi deyişi ile annenizin birlikte olmanızı tavsiye etmeyeceği türden "tehlikeli bir kız". 20'li yaşlarında. İngiliz filolojisi ve dilbilim uzmanı. İsmi Amaya Rodrigo.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) AskJeeves arama motoru sisteminin web yüzünü tasarladı ve programladı. Şirket bünyesinde araştırma geliştirme projelerine öncülük etti. Geliştirdiği projeler arasında çocuklar için "Hear Jeeves Talk" isimli bir öğretici/asistan da vardı, böylece ajkids.com sisteminin daha kolay kullanılmasını sağladı. Daha sonra büyük bir firmada teknik eğitimlerden, yeni programcıların yetiştirilmesinden ve kodlama geliştirmeden sorumlu olarak çalıştı. Şu anda yeni girişimlerle uğraşıyor. 30'lu yaşlarında. Bilgisayar Bilimleri, Ekonomi, Endüstriyel İlişkiler ve Çince eğitimi almış. İsmi Meltem Yılmaz Toral.
Ortak noktaları: XX kromozomu taşıyorlar ve dünyanın pek çok farklı yerinde kullanılan yazılımları programlıyorlar. Örnekler çoğaltılabilir ancak bu bölüm başlığındaki soruya cevap verdiğimize göre diğer soruya geçelim...
Kadınlar Program Yazdı Mı?
10 Aralık 1815 günü, İngiltere'de bir bebek dünyaya gözlerini açtı. Meşhur şair Lord Byron'ın kızı idi. 1843 yılına gelindiğinde Lovelace Kontesi olan Ada Byron isimli genç kadın, mekanik bir bilgisayar tasarlayan İngiliz Charles Babbage'ın makinesi üzerine yazılmış bir Fransızca makaleyi tercüme ederek İngiliz mühendise gönderdi. Bundan etkilenen Babbage, Lovelace Kontesi Ada'dan söz konusu makaleye kendi notlarını da eklemesini istedi. Ada, çevirdiği makalenin üç katı uzunluğuna erişen kendi orijinal notlarını Babbage'a gönderdi ve aralarında yoğun bir iletişim başladı.
Leydi Lovelace'a göre bu tür bir makine uygun şekilde programlanırsa karmaşık müzik eserleri bestelemek, grafik üretmek ve karmaşık matematiksel problemleri çözmek için kullanılabilirdi. Genç kadın haklıydı.
Ada Lovelace, Babbage'a gönderdiği mektuplarda söz konusu makinenin belli ve sonlu sayıda adımdan oluşan bir plan kullanarak ne şekilde Bernoulli sayılarını hesaplayabileceğini tarif ediyordu. Bu plan, bilgisayar tarihinde somut bir makineye uygulanabilecek olan ilk "bilgisayar programı" olarak kabul edilmektedir.
1979 yılında, ABD Savunma Bakanlığı tarafından geliştirilen meşhur programlama dillerinden birine "ADA" ismi verildi.
Leydi Ada'nın iletişim kurduğu tek büyük yaratıcı Babbage değildi. Sosyal hayatında yer alan isimler arasında Sir David Brewster (kaleydoskop'un mucidi), Charles Wheatstone, Charles Dickens ve Micheal Faraday da vardı. Bilinen ilk bilgisayar programcılarından olan, müzikle, atlarla, ve hesap makineleri ile ilgilenen bu dahi, tutkulu kadın hayata gözlerini yumduğunda sadece 35 yaşında idi.
Ada bu dünyayı terk ettikten yaklaşık yarım yüzyıl sonra, 9 Aralık 1906'da Grace Murray isimli bir kız çocuğu dünyaya geldi. 1928 yılında Vassar College'dan matematikçi ve fizikçi olarak mezun olan genç kadın 1934 yılında Yale Üniversitesi'nden matematik doktorasını aldı. Bu parlak genç kadına göre "bir şeyin şimdiye kadar hep o şekilde yapılmış olması bir gün bambaşka şekilde yapılamayacağını gösteren bir argüman olamazdı".
1943 yılında ABD Donanmasına katılan Grace, Mark I, Mark II ve Mark III bilgisayarları üzerinde geliştirdiği programlardan ötürü donanma nişanı ile ödüllendirildi. Grace artık "koramiral"di.
Olanca hızı ile programlama araştırmalarına devam Grace Murray Hopper değişik derleyiciler üzerinde çalışmaya başladı. Otomatik faturalama ve hesaplamalar için İngilizce komutlardan oluşan ve UNIVAC üzerinde çalışa n bir programlama dili geliştirmeye ağırlık verdi. "Programlarımızın tamamını İngiliz dilinden komutlar içeren kolay anlaşılabilir bir programlama dili ile yazabiliriz" dediğinde çevresindeki bilgisayarcılar ve matematikçiler ona güldüler çünkü "bilgisayarlar İngilizce diline benzer bir dille programlanamaz"dı. Meydan okumayı kabul eden Grace üç yıl sonra, 1952'de, COBOL programlama dilini ve derleyicisini ortaya koydu. Dönemin devasa bilgisayarlarında programların düzgün çalışmasını engelleyen gerçek, fiziksel bir böcek bulan Dr. Grace Murray Hopper bilgisayar hatası anlamına da gelen "böcek" ("bug", "debugging", vs.) terimini de kültürümüze armağan etti.
Grace Murray Hopper, 1991 yılında ABD'deki en prestijli bilimsel ödüllerden biri olan Ulusal Teknolojisi Madalyası ile ödüllendirildi. Bunu alan ilk kadın bilgisayarcı idi. Hopper, 1986'da donanmadan çalışan en yaşlı üye olarak emekli olmuş ve 79 yaşında DEC firmasında üst düzey danışman olarak yeni bir kariyere başlamıştı.
Grace Murray Hopper ABD'de bilgisayarlarla uğraşırken dünyanın öteki ucunda çalışmakta olan bir başka hemcinsi ve çağdaşı, Rósa PÃ(c)ter özyineli fonksiyonlar teorisi üzerinde çalışıyordu. Budapeşte'de doğan bu Macar kadın Gödel'in çalışmalarını inceledikten sonra matematikte "özyineli fonksiyonlar teorisi" ("recursive function theory") olarak bilinen alanı kurdu ve 1950'lerin ortasından itibaren bu teoriyi bilgisayar teorisine uygulamaya girişti. 1976 yılında yayınlanmış son eseri "Recursive Functions in Computer Theory" isimli kitabı alandaki en önemli kitaplardan biri olarak kabul edilmektedir.
1970'li yıllara gelindiğince yoğun bir şekilde çalışmakta olan kadın bilgisayarcılardan biri de Dr. Adele Goldberg idi. Alan Kay ile Smalltalk isimli ilk nesneye yönelik programlama dilini geliştiren Adele Goldberg, XEROX PARC (Palo Alto Research Center) laboratuarlarında çalıştı. Katkıda bulunduğu Smalltalk dili ile WIMP (Windows, Icons, Menus, Pointers) sisteminin prototipleri üretildi. WIMP sistemi bugün Microsoft Windows, Apple, KDE, GNOME, vs. gibi grafik kullanıcı arayüzlerinin atası idi.
Tarih, bilgisayarlar ve hayal gücü sınırsız ancak sayfalar sınırlı, ikinci başlıktaki soruyu da cevapladığımıza göre bir başka soru soralım...
Kadınlar Bilgi İşlem Dünyasına Başka Katkılarda Bulundular Mı?
Bilgisayar deyince nedense çoğu insanın aklına sadece oturup kod yazmak geliyor. Ne kadar hatalı bir düşünce! Büyük sistemlerin geliştirilmesinde proje yönetimi de büyük rol oynar. Peki ya takılıp kaldığımız anlarda imdadımıza koşan yazılım belgeleri, dokümantasyon, hayatımızı kolaylaştıran açıklamalar, bunların bir dilden dile çevrilmesi? Bunlar olmadan çalıştığımı düşünemiyorum bile!
Internet üzerinden bir grup zeki insanı bir bilgi işlem dokümantasyon projesi etrafında örgütlemek, onları çekip çevirmek, ortaya tutarlı bir bütün çıkarmak, insanları organize etmek, bütün bunları gülümseyerek, sabırla ve dünya standartlarında yapmak kolay bir iştir diye düşünecek olursanız, bir daha düşünün derim (ya da kendiniz deneyin ve acı dolu günler geçirin ;-) Bu tür zor bir işin altından kalkmak için iki zeki, yetenekli, disiplinli ve çalışkan kadın gerekiyordu.
Eğer bugün GNU/Linux kullanan ve Türkçe konuşan insanlar herhangi bir ek çaba harcamadan sistemlerini Türkçe kullanabiliyor, hata mesajlarını ve destek bilgilerini anadillerinde alabiliyorlarsa, pek çok karmaşık işin Linux tabanlı sistemler üzerinde adım adım nasıl yapılacağını tek bir kaynaktan, tutarlı bir şekilde "NASIL" (HOW-TO) belgeleri ile öğrenebiliyorlarsa bunun sorumlusu Deniz Akkuş Kanca ve Nilgün Belma Bugüner isimli iki kadındır. gnu-tr ve belgeler.org gibi, çok ciddi koordinasyon bilgisinin yanı sıra teknik dokümantasyon oluşturma bilgisi de gerektiren projeleri örgütleyen bu iki kadın yıllarca sessiz sedasız ve gönüllü olarak çalışmalarını yürüttüler ve pek çok insanın emeğini tek bir potada eritip dünya standartlarında bir proje yönetimine imza attılar. Bu işle uğraşırken bir yandan da profesyonel iş hayatı, eğitim hayatı, aile, ev işleri gibi başlıbaşına birer yük teşkil eden şeyleri de bileklerinin hakkı ile hallettikleri düşünülecek olursa karşılarında saygı ile eğilmemek mümkün değil.
Bilgisayarcı Kadınlar ve Erkekler Diğer Kadınlara Nasıl Yardımcı Olabilir?
Sanırım okuyucu bilgi işlem ve yazılım geliştirme dünyasında kadınların neler yaptığını ve yapmakta olduğunu ve yapabileceğini somut örneklerle görerek birtakım önyargılarından kurtulmuştur. "İyi de ben önyargılı değildim ki zaten!" diyeceklere bir çift söz: Epey objektif ve cinsiyet ayrımı yapmadığını iddia eden bu yazının yazarı bile teknik konular, bilgi işlem ve karmaşık programlama dünyası söz konusu olduğunda bir kadınla karşılaştığında bir anlık dahi olsa şaşırmaktadır. Kadınlara karşı söz konusu önyargılar toplum tarafından çok küçük yaşlardan itibaren bilinçaltımıza kazınan önyargılardır ve bunlardan kurtulmak maalesef hiç de kolay değildir. Söz konusu önyargılar sadece erkeklerin değil kadınların da beynine yine anneler, babalar, öğretmenler, medya, vs. tarafından işlenmekte, neyin kadınlara yakışıp yakışmadığı (!), kadınların hangi alanlarda daha iyi olduğu (!) öğretilmektedir.
Kadınlar dünya nüfusunun yarısını oluşturmaktadır ve örneklerle de gösterildiği gibi kadın bilgisayarcılar da en az erkek bilgisayarcılar kadar zeki, yaratıcı, disiplinli ve çalışkandırlar. "Valla ben kendi alanımda çalışan bir kadın bilgisayarcı ile karşılaşmadım" hissiyatında olan bir erkek/kadın bilgisayarcı iseniz bu muhtemelen yeterince araştırma yapmadığınızı, tarihten ve güncel durumdan bihaber olduğunuzu göstermektedir.
En önemli önyargılardan biri yazılım geliştirmenin, kodlamanın insanı, sosyallikten, insani ilişkilerden, birebir iletişimden uzaklaştıran bir iş olduğu ve bu yüzden de sosyal yanları daha gelişmiş olan kadınların programlama alanına soğuk baktıkları fikridir. Kadınların yazılım dünyasında desteklenmelerine dair önemli bir HOW-TO belgesi yazmış olan Val Henson'ın bu konudaki fikri ise gayet çarpıcı, bu usta programcıya göre programlama dünyası siz ne kadar isterseniz o kadar sosyal ve kadınlara da gayet kolayca yakıştırılabilen edebiyat, roman yazmak, vs. gibi işler programlamaya kıyasla çok daha anti-sosyal, bir odaya kapanıp gerçekten de uzunc a süre yoğunlaşarak ve insanlarla iletişim kurmadan sayfalarca kitap yazmanız gerekiyor ancak kimse kadınlara yazarlığı yakıştırmamazlık etmiyor. Kültürel şartlanmışlıkların mantığı nasıl bükebileceğine dair güzel bir örnek.
Eğer daha medeni, uygar, gelişmiş bir toplum istiyorsak, daha yaratıcı, canlı bir dünya istiyorsak hemen her alanda kadınları desteklemek zorundayız, kadınlar ve erkekler olarak buna mecburuz, Einstein'ın belirttiği gibi gerçekten de önyargıları parçalamak bir atomu parçalamaktan zor ancak yavaş yavaş bunu gerçekleştirmeye başladık. Eğer siz de bilgisayarla uğraşıyorsanız ve daha güzel bir dünya istiyorsanız kadınları kendi alanınızda destekleyerek, özellikle genç öğrencilerin hevesini yönlendirerek ciddi bir fark yaratabilirsiniz. Yapmanız gereken çok fazla bir şey değil, cinsiyetçi bir dil kullanmamak, her yaştan, ırktan, görünümden kadına öncelikle insan, sonra da kadın oluşundan ötürü saygı duymak dikkat edilmesi gereken en temel şeyler. Bunun yanı sıra, medyanın ayrımcılık yaptığının farkında olmanız, bilgisayar reklamlarında ve özellikle bilgisayar oyunlarında ağırlıklı olarak erkeklerin hedeflendiğinin farkına varmanız, kadınların genellikle erkeklerin dikkatini çekecek bir cinsel meta olarak kullanıldığını görmeniz de önemlidir.
Önyargılar kırıldıktan sonra daha somut şeyler de yapmak mümkündür, mesela bilgisayarla ilgili kadınların birbirlerini destekledikleri, bilgi paylaşımında bulundukları organizasyonlar kurmak, seminerler, kurslar, vs. düzenlemek. Bu amaç doğrultusunda kurulmuş ve açık kodlu projeler etrafında bir araya gelen kadın geliştiricileri ve kullanıcıları hedefleyen iki uluslararası organizasyon bir örnek teşkil edebilir: LinuxChix.org, women.kde.org ve debian-women.opensource-knowhow.com.
Dilerim bu yazı bilgisayar dünyasında kadınlara karşı oluşmuş önyargıları kırmada bir nebze dahi olsa faydalı olur.
Ben bu yazıyı hazırlarken yazmış olduğu "How to encourage women" belgesi ile bana yardımcı olan Val Henson 'a ve Dr. Dobb's Journal yazılım dergisinde tüm zamanların en eğlenceli programlama yazılarını yazan Verity Stob'a teşekkür ederim. Ben şimdi gidip biraz kitap okuyacağım. Ellen Ullman tarafından yazılmış "The Bug" isimli romanı, bir bilgisayarcının zorluklarla ve maceralarla dolu öyküsünü okuyacağım. Bakalım bizim programcı zorlu hatayı giderebilecek mi ve bakalım yetenekli bir kadın programcı aynı zamanda iyi edebiyat yapabilmiş mi ;-)
* Emre Sevinç; İstanbul Bilgi Üniversitesi, eMBA Yazılım Geliştirme Bölümü
Kaynaklar
http://infohost.nmt.edu/~val/tcpip.html
http://www.shallowsky.com/moto.html
http://www.shallowsky.com/resume.html
http://people.debian.org/~amaya/
http://www.cs.yale.edu/homes/tap/Files/ada-bio.html
http://cs-www.cs.yale.edu/homes/tap/Files/hopper-medal.html
http://www.cs.yale.edu/homes/tap/Files/hopper-story.html
http://www.cs.umd.edu/hcil/muiseum/goldberg/goldberg_page.htm
http://sourceforge.net/projects/gnu-tr/
http://tldp.org/HOWTO/Encourage-Women-Linux-HOWTO/
http://www.amazon.com/exec/obidos/tg/detail/-/0385508603/103-1671367-5846248
http://debian-women.opensource-knowhow.com/
* Bu yazı http://ileriseviye.org sitesinden alınmıştır. Bu konu üzerine dolu dolu bir tartışmayı fazlamesai.net'ten takip edebilirsiniz.