"Aslında sanat kadından gelmiş. Dengbejlik kadından gelmiş. Kadınlar söylemiş erkeklere mahal olmuş."
Dengbej Gazin, böyle anlatıyor sanatını. "Gözümü açtığımdan beri söylüyorum" diyor. 15 senedir sahneye çıkıyor. Onlarca albümü var.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü için Van'dan İstanbul'a gelen Komela Jinên Hünermendu u Dengbêj'den (Kadın Sanatçılar Yardımlaşma ve Dayanışma Merkezi) Gazin, Mukaddes, Elif ve Saide, "Kürt kültürü zaten kayboluyor. Bugün ne kaldıysa dengbejlerden kalmış. O da kaybolursa hiçbir şey kalmaz. Biz kadınları toplayıp bu kültüre sahip çıkıyoruz" diyorlar.
Van'ın ilk kadın dengbeji olan Gazin, derneği açıp diğer kadınlarla tanışana kadar tek başına olduğunu sanıyormuş. Ailesi albümlerinden uzun süre haberdar olmamış. "Dengbej Gazin" gerçek ismi değil, sanatçı ismi. Gazin kimdir, kimse bilmiyormuş. "Yedi sene gizli kaldım. Benim kasetlerim çalıyordu ama diyemiyordum o benim diye".
Mukaddes'in 12 yaşından beri evde tek başınayken doldurduğu onlarca kasedi var. "Bizde kadınlara şarkı söylemek eskiden yasaktı. Ama yasağı çiğnedik" diyor gülerek. Okuma yazması olmadığı için yaptığı besteler hep ezberinde.
"Müzik için tek başıma mücadele verdim. Gizli gizli ahırlarda söylerdim, evde tek başıma kaldığımda söylerdim."
Hatta bir keresinde bir beste yapmış, evde yalnız kalamadığından kaydetmek için üç sene beklemiş.
Gazin de "Eskiden kadınlar için yasak çoktu. Gelenekler vardı. Bırakmazlardı kadın şarkı söylesin" diyor, "Şimdi ise bir şeyler yoluna girmiş ki şu an İstanbul'dayız."
Elif ise grubun en genci. Grubun diğer üyeleri kadın oldukları için mücadele vermiş, 28 yaşındaki Elif ise Kürtçe söyleyebilmek için.
10 yaşında müziğe heves etmiş. "O zaman Kürtçe müzik yoktu. Ben 16 yaşıma geldiğimde yavaş yavaş duyulur olmaya başladı" diye anlatıyor. Sonra bir grup kurmuşlar. Albümleri çıkmış. 2009'da Kuzey Irak'a giden Elif, burada 35 kişilik bir grupla çalışmış. Kültür Bakanlığı desteğiyle albüm kaydedip, klip çekmişler.
"Bu albümle beraber Kürtlerin olduğu yerlerde belirli bir kitle edindim" diyor. 2010'da Gazin'le tanışmış ve kadın dengbejlerin arasına katılmış.
Sanatçı kadınları ortaya çıkarmak, kadın olarak ayakta kalıp Kürt kültürünü yaşatmak için kurdukları derneğin ilk konserlerini de 8 Mart'ta Van merkezde vermişler.
"Derneği açtık ama ilk başta kimse gelmedi" diye yakınıyor Gazin. Mukaddes hemen araya giriyor, "Bırakmadılar ki gelelim". Sonra hep birlikte bir şekilde aşmışlar engelleri ama bu sefer de deprem olmuş. Dernek binası hasar görmüş, herkes farklı bir şehire taşınmış...
Şimdi yeni bir projeleri var. Türkiye'de farklı illerdeki kadınları biraraya getirmek. "Herkes kendi diliyle okusun. Birbirimiz tanıyalım. Kürtçe, Türkçe, Ermeni, Arapça..."
Eskiden bu kadar gizli saklı yaparken işlerini, şimdi ne değişti de her yerde konserler verebiliyorsunuz diye soruyorum.
"Biraz Kürt mücadelesiyle alakalı oldu biz kadınların böyle oluşu. Bugün burada rahatça kültürümüzü konuşuyorsak bunun bir bedeli vardı. Ona borçluyuz yani" diyorlar. "Eğer zamanında kültürümüzü böyle sıkıntılarla karşılaştırmasalardı biz şu an daha da ilerde olurduk."
"Kürt, Türk, Arap, Azeri hepimiz kardeşiz. Bu dünya hepimize yeter. Yaşamak istiyoruz" diyen Gazin, Kürt kadınlarının barış şiarını bir kez daha dillendiriyor.
Kadın dengbejler bağımsızlıklarını kazanıp, sanatlarını özgürce icra etmeye başladıktan sonra bu kazanımlarını diğer kadınlarla da paylaşmayı hedeflemişler.
"Bizim köylerde kadınlarımız konserlere pek gelmiyor. Biz de köylerdeki dengbej kadınlarına ulaşmak istiyoruz. Mesela yaşlı kadın dengbejlerimiz var. Onlara bir şey olmadan ezgilerine, bestelerine ulaşmak, onları kitap haline getirip arşivlemek istiyoruz."
Tabii bu dengbejlik macerası pek kolay olmamış. Gazin, 8 Mart'ta Tatvan'da bir gerilla annesinin istediği bir ağıtı söylediği için 10 ay ceza almış. Newroz'da Erciş'te verdikleri konserin davası devam ediyor. Elif 2005'te bir düğünde Kürtçe şarkı söylerken gözaltına alınmış, siyasi yasaklı. Ve böyle devam ediyor...
Gazin'in "Aslında ben sana içimi dökmek istiyorum ama rahat değilim. Dilim tutuluyor sanki başıma bir şey gelecekmiş gibi hissediyorum" demesi, söyleyemediklerini anlamamı sağlıyor bir nebze de olsa.
Dengbejler stranlarda aslında hayatı anlatıyor. Mukaddes "Dertlerimi üzüntülerimi müzikle ifade ediyordum. Ablam öldü üstüne beste yaptım. Abim hastalandı üstüne beste yapıp söyledim. Nevroz, Halepçe, 8 Martta kadınlar için söyledim" diyor.
Röportajın sonunda bana da bir stran yazıyor hemen, Kürtçe bilmediğim için anlamıyorum ama aradaki "Çiçek" kelimelerini yakalıyorum. Çok güzel söylüyor. Tekrar ağzına sağlık.
Son olarak 8 Mart'ta kadınlara ne söylemek istersiniz diyorum. Cevapları şöyle:
* İlk önce 8 Mart Kadınlar Gününüzü kutlarım. İnşallah bu yılki 8 Mart kadınlar için iyi bir süreç olur. Kadınların artık sayılmalarını ve kadınlara saygı gösterilmesini istiyoruz. Töreler ve namus nedenleriyle öldürülmemelerini istiyoruz. Kadınlara özgürlük istiyoruz. (ÇT)
----
* Komela Jinên Hünermendu u Dengbej (Kadın Sanatçılar Yardımlaşma ve Dayanışma Merkezi) depremden sonra herkesin desteğini bekliyor.
İletişim için: [email protected]