Üç yıl önce oluşturulan TCK Kadın Platformu'nun Meclis'e sunduğu 35 maddelik "TCK Tasarısı Değişiklik Talepleri"nden 30'u, kadınların önerileri doğrultusunda kabul edildi.
Kadınlar, yeni TCK'nın en önemli kazanımını, kadınlara karşı işlenen cinsel suçların "topluma" ya da "aileye karşı işlenen suçlar" değil, "bireye karşı işlenen suçlar" kapsamında değerlendirilmesi olarak görüyor.
Evlilik içi şiddetin "işkence" sayılması, evlilik içi tecavüzün "suç" kapsamına alınması, "ırz" kavramının TCK'dan çıkartılması, namus cinayetlerinin "töre saikiyle" şeklinde de ifade edilse, "nitelikli insan öldürme" maddesine dahil edilmesi yasanın kadınlara sağladığı önemli kazanımlardan...
Kanunda yer alan düzenlemeler şöyle:
Kazanımlar
* Cinsel suçların, "kişilere karşı suçlar" bölümünde düzenlenmesi;
* Cinsel tecavüz ve cinsel bütünlüğe tasaddi suçlarının açıkça adlandırılarak "ırz" kavramının TCK'dan çıkartılması;
* Cinsel tecavüzün vajinal, oral ya da anal nitelikte olabileceği veya herhangi bir alet aracılığıyla gerçekleştirilebileceğinin açıkça belirtilmesi;
* Evlilik içi tecavüzün cezalandırılması;
* Süreklilik kazandığı hallerde, evlilik içi şiddetin işkence olarak tanımlanması;
* Evli ve bekar kadınlar, bakire olan ve olmayan kadınlar arasında ayrımcılık yapan düzenlemelerin TCK'dan çıkartılması;
* Kadınların tecavüzcüleri ya da kendilerini kaçıranlarla zorla evlendirilmelerine ilişkin düzenlemenin kaldırılması;
* Çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda, çocukların rızasının olduğu savıyla indirim getirilmesi uygulamasından vazgeçilmesi;
* "İşyerinde cinsel taciz"in suç kapsamına alınması.
"Haksız tahrik"te uygulamaya dikkat
TCK'nın "haksız tahrik"e ilişkin 29. maddesinde, "haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisiyle suç işleyen kimseye" indirim öngörülüyor.
Buna göre, ceza indirimi için kişiye karşı "haksız bir fiilin gerçekleşmiş olması" şartı aranacak. Bir kadın, tecavüze uğradığı ya da cinsel özgürlüğünü kullandığı için öldürüldüğünde, bu haksız tahrik gerekçesi sayılamayacak.
Hükümetin "kadınların onurunu korumak" gerekçesiyle gündeme getirdiği "zina" suç kapsamına alınsaydı, TCK'da düzenlenmiş bir haksız fiil sayılacaktı. Zina yapanı öldüren kişi de haksız tahrik indiriminde faydalanabilecekti. Zinanın TCK kapsamına alınmamış olması, bu açıdan çok önemli.
Ancak, "haksız tahrik" maddesinin gerekçelerinde "namus cinayeti failleri, haksız fiil hükmünden yararlanamaz" şeklinde bir ifadeye açıkça yer verilmediğinden, kadın örgütlerinin uygulamayı izlemesi çok önemli.
Töre cinayetleri, namus cinayetleridir
Namus cinayetleri, "töre saikiyle" ifadesiyle de olsa, "nitelikli insan öldürme" kapsamında değerlendirildi ve ağırlaştırılış hapis cezasıyla cezalandırıldı.
Kadın örgütleri, "töre cinayeti" kavramına karşı çıktılar ve "nitelikli insan öldürme" maddesine alınan "töre saiki" ifadesinin "namus saiki" olarak değiştirilmesini istediler.
Ancak, haksız tahrik indirimine ilişkin maddede, "töre-namus cinayeti" ifadesi yer aldı. Bu, törenin namus anlamında da kullanıldığına dair bir düzenleme. Yasa, içtihatlarla doğru biçimlenebilecek.
Kabul edilmeyen talepler
Bekaret kontrolleri:
* Yeni TCK, bekaret testlerini yetkili hakim ya da savcının kararına bağlarken, tasarıya eklenen "Reşit Olmayanla Cinsel İlişki" maddesi, yeni bekaret kontrollerine zemin hazırlıyor.
* Bu yeni madde sayesinde, bekaret testi için hakim ya da savcı kararı çıkartmak kolaylaşıyor.
* Madde, bekaret kontrolü için mağdurun onayını gerekli görmüyor ve bekaret testini uygulayan sağlık personeline hiçbir yaptırım getirmiyor.
* Kadın örgütleri TCK'daki "Genital Muayene" maddesinin bekaret kontrollerini açıkça yasaklayacak şekilde açıkça düzenlenmesini istiyordu.
Reşit olmayanla cinsel ilişki:
* Bu yeni madde, 15-18 yaş arası gençlerin kendi rızalarıyla girdikleri ilişkilere hapis cezası getiriyor.
* Bu uygulama, Türkiye'nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'yle de çelişiyor.
Kadın örgütleri, maddenin TCK'dan çıkartılmasını istiyordu.
Ayrımcılık:
Ayrımcılık maddesi, kişilerin bazı ekonomik haklarını korurken, eşcinsellere yönelik ayrımcılığa yaptırım getirmiyor.
Kadın örgütleri, bu maddeye "cinsel yönelim" maddesinin eklenmesini; maddenin kişilerin "siyasi, ekonomik ve sosyal" haklarını kapsayacak şekilde düzeltilmesini istiyordu.
Müstehcenlik:
Kadın örgütleri, "müstehcenlik" maddesine, "hiçbir tanımı olmayan, belirsiz ifadeler içerdiği" gerekçesiyle karşı çıkıyor.
TCK Kadın Platformu, bu belirsizlik nedeniyle, örneğin, aile içi cinsel taciz konusundaki yayınlara ya da cinsel eğitim amacıyla kullanılan kitapçıklara bile yasak getirilebileceğine dikkat çekiyor.
Platformun talebi, "İfade, yayın, eğitim ve basın özgürlüğünün keyfi olarak engellenmesine zemin hazırlayan bu maddenin, ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak şekilde, yeniden düzenlenmesi". (BB/EÜ)