Sendikalar ve meslek odalarının çağrısıyla düzenlenen “Taşeron Ölüm Demektir, Yasaklansın” mitingi Kadıköy’de düzenlendi. Mitinge konuşan Somalı maden işçileri, yetkilileri, sendikayı, hükümeti eleştirdi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Diş Hekimleri Odası’nın çağrısıyla düzenlenen miting için Haydarpaşa ve Natilus önünde toplanan işçiler Kadıköy meydanına yürüdü.
“Soma Kaza Değil, Cinayet” pankartıyla yürüyen işçiler ellerinde, “Soma’yı unutma”, “”Taşeron köleliktir, yasaklansın”, “Taşeron cinayettir” yazılı dövizler taşıdı.
Mitingin düzenlendiği meydana kurulan sinevizyon ekranında da Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetiyle ilgili görüntüler var.
Tersane işçileri, siyah tabutlarla iş cinayetlerini protesto ediyor. Tabutların üzerine "tekstil atölyesinde öldürüldüm", "Davutpaşa'da öldürüldüm", "OSTİM'de öldürüldüm", "Soma'da öldürüldüm" yazıyor.
“Üretim, üretim, üretim...”
Mitingde ilk olarak Somalı madenci Hidayet Merdan söz aldı:
“Emekçi ve çalışanların ailelerinin başı sağolsun. 12 yıldır çalışıyorum. Her şeye kader denmez bu bir katliam. Sağlığımıza zaten değer vermiyorlar, zaten köleyiz. Ocakta arkadaşlarım 10 dakika içinde öldü, ölenlere yaşıyor göstermek için maske taktılar.”
“Üretim, üretim, üretim... ocakta bir yıldır olay olacak dedim, onlar düşünmezdi. Eski malzamelerle çalışıyorduk.”
“Türkiye’de her yerde taşeron var, benim ocağımda 14 taşeron var. İki yeğenimi, 14 adamımı kaybettim. Yetkili kimse gelmedi. İki yaşam bacası yapılsaydı kimse ölmezdi.”
“Taner Yıldız ocağa geldi ama dokuz ay önce başka ocağa iftar açmaya geldi. Beni de zorla götürdüler. Gelmezsen çıkışını veririz dediler. Maden Martta denetlenmiş, öncesinde haber geliyor, ara yolları temizleyin denetçi gelecek, diye.”
“Gerçek denetleme olsaydı bu olaylar başımıza gelmezdi.”
“Patron diyorki kulaklarım duymuyor. Beyefendi gökdelende yaşıyor, ben yerin altındayım. Nasıl duyacak sesimi. Göz göre göre katledildik.”
“Sendika var Soma’da, beş yönetici var, ikisi şirketin. Böyle sendika olur mu. Delegeyim, seçimden önce elimize kağıt verdiler, çarpı koydular. Buna oy vereceksin dediler. O sendikayı yıkacağız.”
Somalı işçi Selçuk Çetin de şunları söyledi:
“Sendikacıların buraya madencilerin adını yazdırmış. Arkadaşlarım sanki sen ne yapıyorsun diye bana bakıyor, kusura bakmayın konuşamayacağım.”
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da şunları söyledi:
“Kim üstünü örtmek istediyse Soma’nın failleri odur. Çalışma Bakanlığı taşerona hak deyip yeni yasal düzenleme hazırlıyor. Taşeron yasasını ağzınıza bile almayın.”
Çerkezoğlu, taleplerini şöyle sıraladı:
* Taşeron bütünüyle yasaklansın.
* Madenler kamulaştırılsın.
* İşçi sağlığı yasası çöpe atılsın.
* İş güvenliği denetimi meslek örgütlerine verilsin.
* Çalışma ve Enerji bakanları ile hükümet istifa etsin.
Mitingde KESK adına konuşan Hüseyin Enver "bize düşen mücadele etmek" derken şu talepleri sıraladı:
* Ocakların sahibi denetçiler ve siyasi iktidar hesap vermeli, hükümet istifa etmeli,
* Sorumlular hakkında soruşturma başlatılmalı,
* Özelleştirilme durdurulmalı. Başta madenler olmak üzere özelleştirilen yerler kamulaştırılmalı.
* Sağlık yasası değişmeli. İşçinin sağlığını tehdit eden yerlere gerçek denetim yapılmalı, uymayanlar cezanlandırılmalı,
* Çocuk işçi sağlayanlara ağır yaptırımlar getirilmeli. Sanayi bölgelerine işçi hastaneleri kurulmalı.
Mitingde TMMOB adına Süleyman Solmaz ve İstanbul Tabip Odası adına Selçuk Erez de konuşma yaptı.
Eylem, "Sendikalar göreve, genel greve" ve "Kahrolsun sendika ağaları" sloganlarıyla bitti. (AS)