Son yıllarda giderek tırmanan, kadın örgütlerinin çabalarıyla çetelesi tutulan kadına yönelik şiddet ve cinayetler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde çeşitli etkinliklerde ele alınacak.
KA.DER bu yıl Türkiye'nin çeşitli illerindeki caddeleri konuya dikkat çekmeyi amaçlayan billboard'larla donattı.
"Dur demedikçe şiddet tırmanır', 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır', 'Yaşasın Kadınlar' sloganlarını içeren görseller billboard'larda yerini aldı, 30 Kasım tarihine kadar kamuoyunun ve sorunu çözmesi beklenen yöneticilerin dikkatine sunulacak.
Herkes göreve!
Sinema oyuncusu Nur Sürer, tiyatro oyuncusu Emre Kınay, gazeteci-yazar Tuluhan Tekelioğlu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav da KA.DER'in bu farkındalık kampanyasına kısa videolarla destek verdi.
Videolarda, Türkiye'nin imzaladığı ve uygulamak zorunda olduğu İstanbul Sözleşmesi'ne göre devletin, kadınların şiddetten uzak bir hayat yaşama hakkını sağlamak ve korumak üzere tedbir almakla yükümlü olduğu belirtildi ve sorumlular göreve çağırıldı:
"Bizler sizden, kadınları şiddetten koruyan maddeler içeren 6284 sayılı yasanın aileyi parçalamadığını; kadınların şiddetten korunması için devletlerin yapması gerekenleri anlatan İstanbul Sözleşmesi'nin topluma ahlaksızlığı yaymadığını; tersine her ikisinin de şiddetsiz bir aile ortamı yaratmayı amaçladığını, vatandaşlarınıza anlatmanızı istiyoruz" denildi.
10 Kadından 4'ü hayatı boyunca şiddet görüyor
Bağımsız İletişim Ağı bianet'in yıllardır tuttuğu kadına yönelik şiddet çetelesine göre erkekler, 1 Ocak 2019 – 20 Kasım 2019 tarihleri arasındaki 324 günde, 302 kadını öldürdü, 532 kadına şiddet uyguladı.
'Yaşamak ve eşitlik istiyoruz'
KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, yapılan araştırmalara göre Türkiye'de kadınların yarısının bile kendi banka hesabına sahip olmadığını, her 100 kadından 6'sının okuma yazma bilmediğini ortaya koyarken, kadınların 1923'ten bu yana kazandığı hakların dahi geri alınmaya çalışıldığına dikkat çekerken, şunları söylüyor:
"Kadınların işgücüne katılımı giderek düşüyor. Siyasette eşit temsilden çok uzağız. Şiddet verileri ortada. Buna rağmen yoksulluk nafakası hakkının geri alınması gündemde.
"Kadınları şiddetten koruyacak yöntemleri gösteren İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa da hedefte. Ayrıca 2. Yargı Paketi'nde çocuk istismarcılarına af, çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesi gibi maddeler hala konuşuluyor.
"Biz bu tartışmaların bitmesini ve kadınlara yönelik şiddete son verecek uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Kadınlar yaşamalı. Fırsat eşitliğinden yararlanmalı, iyi eğitim almalı, meslek sahibi olmalı ve iş dünyasında yükselebilmeli, siyasette eşit koşullarda yarışabilmeli.
"Bunun için kadınların en temel insan hakkı olarak önce hayatta ve özgür olmaları gerekiyor. Yaşasın kadınlar." (PT)