Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bayrampaşa Cezaevine 19 Aralık 2000’de “Tufan” planı kapsamında düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu’yla ilgili davanın 42. duruşması dün Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, Jandarma Genel Komutanlığı ve İstanbul İl Jandarma Komutanlığından istenilen belgelerin halen iletilmediğini açıkladı.
Telsiz kayıtları ve rapor gönderilmedi
Dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Şube Müdürü Kubilay Aktaş, 39. Duruşmada tanık olarak dinlendiği sırada, “kendisinin operasyon boyunca Balmumcu’daki İstanbul Bölge Komutanlığında olduğunu ve operasyonda olanlar hakkında Metris, Ümraniye ve Bayrampaşa’daki hapishanelerden faks ve teleks yoluyla sürekli bilgi akışı olduğunu söylemişti.
Ayrıca, operasyonun bir sonuç raporu olduğunu bu raporun da Jandarma Genel Komutanlığına gönderildiğini anlatmıştı.
TIKLAYIN - “Madem Öldürmeye Geldiler, Siz Niye Ölmediniz?”
Mahkeme de ara kararında, Aktaş’ın bahsettiği faks ve teleks yoluyla iletilen bilgilerin ve sonuç raporunun hem Jandarma Genel Komutanlığına hem de İstanbul İl Jandarma Komutanlığına müzekkere yazılarak istenmesine hükmetti.
Ancak aradan aylar geçmesine rağmen belgeler mahkemeye gönderilmedi.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dünkü duruşmada verdiği ara kararında tekrar müzekkere yazılarak bu belgelerin istenmesine hükmetti.
TIKLAYIN - “Hayata Dönüş”ün Gerçek Planı: Medyada Psikolojik Harekat
TIKLAYIN - "Tufan"ın Tutanağı Sahte Çıktı
TIKLAYIN - "Tufan"ın Görüntüleri de Kayıp!
“Operasyondaydım ama hiçbir şey görmedim”
Ordudan atılmış olan, operasyon döneminde ise Üstteğmen olan sanık Kamil Ögül, duruşmaya SEGBİS ile bağlanarak ifade verdi.
İfadesinde hem hapishanenin içerisinde, olayın gerçekleştiği koridorda bulunduğunu hem de “hiçbir şey görmediğini” söyledi.
Sanık Ögül, Bayrampaşa Cezaevi’nde operasyonun düzenlendiği ikici kat C Blok’taki maltada bulunduğunu kabul edince müşteki avukatlarından Güçlü Sevimli bu yerin operasyonun gerçekleştiği yer olduğunu söyleyerek sanığa soru sordu ancak Ögül, “maltada sadece durduklarını, başka bir şey yapmadıklarını, gürültü, gaz bombası, yangın gibi hiçbir şeyi duymadığını ve görmediğini” anlattı.
Ayrıca, operasyon sırasında kendi tabancasının belinde olduğunu ama kullanmadığını, başka silah da görmediğini söyledi.
Bir sonraki duruşma 8 Temmuz 2021’de görülecek.
Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda, beş kadının yanarak, bir kadının da gazdan zehirlenerek hayatını kaybettiği koğuşlara nasıl müdahale edildiğini gösteren fotoğraflar dava dosyasına 11 yıl sonra girmişti. bianet'in foto galerisine buradan ulaşabilirsiniz.
Ne olmuştu? |
"Hayata Dönüş Operasyonu"nun Bayrampaşa Cezaevi'yle ilgili ilk davası, olaydan 10 yıl sonra 2010'da açıdı. Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'nın 37 er ve 2 astsubay hakkında hazırladığı iddianameyle, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama sürüyor. Davada o dönem Bayrampaşa Cezaevi Jandarma Bölük Komutanı olan Zeki Bingöl, ifadesinde, operasyonun tamamen İstanbul Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş'un yazılı verdiği "Tufan Harekât Emri"ne göre gerçekleştirildiğini söylemişti. İfadenin ardından operasyonun planlamasının yer aldığı "Tufan Harekât Planı" adlı belge mahkemeye sunuldu ve operasyonu yöneten rütbeli askerlerin adı ilk kez yargıya sunulmuş oldu. Mağdur avukatları, "Tufan" belgesinin ortaya çıkmasının ardından, 2012 yılında hayatını kaybeden Hoş, İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı İbrahim Tüysüz, dönemin Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanı Yarbay Yusuf Burhan Ergin'in de aralarında bulunduğu askerler hakkında suç duyurusunda bulundu. “Tufan” planıyla ilgili 157 jandarma mensubuna “öldürme” ve yaralılarla ilgili “öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla, Mart 2015’te ikinci dava açıldı. Sanıklar arasında üst düzey komutanlar da var. |
(AS)