Yaşam savunucuları “İklim için ses ver” sloganıyla, iptal kararlarına rağmen çalışmaya devam eden İzmir, Aliağa’daki İzdemir Kömürlü Termik Santrali’ne karşı mücadeleye çağırıyor.
Yıllardır sanayi bölgesi olan ve aşırı kirlilikle mücadele eden Aliağa’da hali hazırda bir adet kömürlü termik santral, demir çelik fabrikaları, petro-kimya tesisleri, gemi söküm tesisi, haddehaneler ve diğer endüstriyel tesisler var.
Yaşam savunucuları, giderek yoğunlaşan santrallerin Aliağa’nın sadece havasını, suyunu, toprağını değil bölgedeki 3500 yıllık Kyme Antik Liman Kenti'ni de tehdit ettiğini söylüyor.
İklim adaleti için çalışan 350.org sitesinde yer alan videoda Foça Çevre ve Kültür Platformu’ndan (FOÇEP) Bahadır Doğutürk ve avukat Arif Ali Cangı Aliağa’daki mücadeleyi şöyle anlatıyor:
Bilirkişi raporu santralin aleyhine
İthal kömürle çalışan İzdemir termik santraline karşı açılan davalar kazanıldı. Ancak santralin işlemeye devam etmesi üzerine yeni bir dava daha açıldı.
Davadaki bilirkişi raporunda “kümülatif etkinin göz ardı edildiği” ve “Aliağa’da halihazırdaki kirleticiler üzerine artık yeni tesis kurulmaması gerektiği” ifade edildi.
Raporda ayrıca bölgedeki antik limanın korunması gerektiği de ifade edildi. Kazı heyeti bölgedeki antik kentin büyüklük bakımından Efes ve Bergama’yı geçebileceğini de söyledi.
Mahkeme ise, davacıların talep ettiği, şirket ve bakanlık yetkililerinin karşı çıktığı baca tozu numunesinin incelenmesi isteğini son ara kararında reddetti.
Santralin 1 yıllık zararı
350 MW’lik İzdemir Termik Santrali’nin bir yıl içerisinde yaşam üzerinde bıraktığı tahribat şöyle:
* Atmosfere 2,5 milyon ton karbondioksit (CO2) salındı.
* 1060 milyon ton kömür yakıldı.
* Çevreye 150 bin ton kömür külü salındı.
* Kül barajlarında 160 bin ton kömür külü depolandı.
* Denizden 400 bin metreküp su çekildi.
* Hayatlı deresine 160 bin metreküp kirli su bırakıldı.
Aliağa’nın termik santral mücadelesi
Aliağa’da 1989’da başlayan termik santral karşıtı mücadele, Mayıs 1990’da İzmir Konak Meydanı’ndan Gencelli’ye kadar oluşturulan 50 kilometrelik insan zinciri ile devam etti.
Dönemin ANAP hükümetinin Japonya’ya yaptırmayı düşündüğü, Aliağa termik santrali, bu eylem ardından dönemin Enerji Bakanı Fahrettin Kurt’un yaptığı açıklamayla askıya alındı. Bakan açıklamasında “Santralin yapımından çevrecilerin baskısı nedeniyle vazgeçilmiştir” dedi.
2010’lardan itibaren bölgede termik santral projeleri tekrar başladı. Aynı dönemde Kyme Antik Liman Kenti de kademeli olarak 1. derece arkeolojik sit statüsünden 3. dereceye düşürüldü.
Yaşam savunucularının mücadelesi sonucu bugüne kadar iki termik santral ve çimento fabrikası projesinden vazgeçildi.
15 Mayıs 2016’da gerçekleşen Kömürden Kurtul Eylemi’nin de merkez noktası Aliağa oldu. Aynı yıl, ENKA ve Azerbaycan Devlet Enerji Şirketi SOCAR’ın birer projesi rafa kaldırıldı. (TP)
* 8 Eylül'de gerçekleşecek "İklim İçin Ses Ver" etkinliklerine ulaşmak için tıklayın.