Av.Bahattin Özcan Acar başkanlığında düzenlenen bir basın toplantısı ile bugün (Perşembe) kamuoyunun bilgisine sunulan çalışma raporu, Türkiye'de işkence ve kötü muamelenin, çocuk-yetişkin, kadın-erkek, siyasi-adli ayrımı yapmaksızın, ilgili güvenlik birimlerince, yaklaşık bütün gözaltı merkezlerinde, kimi zaman yasal bir gözaltı işlemine bile gerek duyulmaksızın uygulandığını ortaya koyuyor.
İzmir Barosu İşkenceyi Önleme Grubu raporunda, "işkence ve kötü muamele günümüz Türkiye'sinin, görece gelişmiş bir yöresi olan İzmir'de dahi sistematik ve yaygın biçimde uygulanan bir olgu" deniliyor.
Rapor Ocak 2002 ile Aralık 2003 arasında İzmir ve ilçelerinde meydana gelen işkence ve kötü muamele başvurularını değişik kategorilerde inceliyor:
* Ocak 2002 ile Aralık 2003 arasında İÖG'ye yapılan mağdur başvuruları için açılan dosya sayısı 229. Her dosyada bir veya birden fazla kişi bulunabilmesi nedeniyle, adı geçen iki yıl süresince 229 dosya kapsamında İÖG'ye başvuran mağdurlar toplam 423 kişi.
* Başvurulardan bir kişi beş kez, iki kişi üç kez, on iki kişi de ikişer kez farklı olaylar nedeniyle başvuru yaptı.
* Başvuruların dörtte birini çocuklar oluşturdu.
* Başvuruların beşte birinde herhangi bir suç isnadı yapılmadı.
* Başvuruların bir kısmı kolluk kuvvetleri tarafından herhangi bir gözaltı birimine dahi götürülmeden, işkence ve kötü muameleye maruz kalıp serbest bırakılmış kişiler.
* İşkence ve kötü muamelenin yalnızca siyasi suçlarda başvurulan bir yöntem olmayıp, tam tersine, adli suçlarda da sık olarak kullanıldı.
* Başvuruların çoğu işkence ve kötü muameleye polis birimleri tarafından maruz bırakıldı.
Yaşa göre dağılım
İzmir Barosu İşkenceyi Önleme Grubu raporunda, başvuruların yaşa göre dağılımı incelendiğinde, 18 yaşın altında 109 başvuru (yüzde 26), 18 yaşın üstünde 314 başvuru (yüzde 74)* olduğu, bir başka deyişle başvuruların dörtte birini çocukların oluşturduğu görülüyor.
Mağdurlara yönelik suç isnadı
Mağdurların yüzde 79'una (333 başvuru) bir suç isnat edilmiş, buna karşın başvuruların yüzde 21'ine (90 başvuru)* herhangi bir suç isnat edilmeksizin işkence ve kötü muameleye maruz kalmışlar.
Bir başka deyişle, başvuruların beşte birinde herhangi bir suç isnadı yok. Gözaltına alınmadığı halde işkence ve kötü muameleye maruz kalanlardan bir kısmı, gözaltındaki bir yakını hakkında bilgi almak için veya başkaca bir nedenle, karakola başvurmuş veya kolluk kuvvetleri tarafından herhangi bir gözaltı birimine dahi götürülmeden, işkence ve kötü muameleye maruz kalıp serbest bırakılmış kişiler.
Bazı mağdurlar ise, daha önce de kötü muamele gördükleri iddiasıyla güvenlik güçleri hakkında şikayette bulunmuş ve bu şikayetlerinden vazgeçmeleri için tehdit edilmiş veya baskı amacıyla göz altına alınmışlar.
Çoğunluğa adli suç isnadı
İzmir Barosu İşkenceyi Önleme Grubu raporunda yer alan diğer veri ve görüşler şöyle:
* Mağdurlara yönelik 333 suç isnadının 91'inde siyasi ( yüzde 27), 242'sinde adli suç isnadı (yüzde 73) yapılmış.
* Toplam 91 siyasi suç isnadının 70'i, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet.
* Kamuoyunda oluşturulmuş, işkence ve kötü muamelenin çoğunlukla siyasi suçlarda başvurulan bir yöntem olduğu inanışının doğru olmadığı, tam tersine, adli suçlarda da sık olarak kullanıldığı görülmekte.
* Oranlardaki farklılık, genel olarak siyasi vaka sayısının adli vaka sayısına göre az olmasından kaynaklanmaktadır.
* Yukarıdaki verilerle birlikte ele alındığında, işkence ve kötü muamelenin, güvenlik güçleri tarafından soruşturma sırasında, hemen herkese ayrımsız bir şekilde uygulanan, yaygın bir yöntem olduğu açıkça görülüyor.
* Ayrıca, mağdurlara yönelik 333 suç isnadında "memura mukavemet, tehdit, hakaret" suçlaması 83, "icra-i rezalet, mütecaviz sarhoşluk" suçlaması 14 adettir.
* Bazı vakalarda, aslında kişiye yönelik bir isnat olmaksızın, kişi kötü muameleye maruz kalabilmekte, ancak daha sonra memurlar, olası şikayetlerin önünü kesebilmek için bu kişilere yönelik " görevli memura mukavemet" suçlamasında bulunabilmektedir. Gruba yapılan başvuruların bir kısmında, mağdurların beyanı bu yöndedir.
* Toplumun genelinde, kendiliğinden oluşmuş veya oluşturulmuş olan "suçlulara veya suçlu olduğu kabul edilen kişilere kötü muamele yapılabileceği" yönünde bir anlayışın varlığı göz ardı edilemez.
* Ancak görülmektedir ki; bu genel kabulün de ötesinde, güvenlik güçleri tarafından, suçlu - suçsuz ayrımı yapılmaksızın ve yaygın bir şekilde işkence ve kötü muameleye başvurulmaktadır.
Yakalama ve Gözaltı İşleminin Yapılıp Yapılmamasına Göre Dağılım
* Başvurulardan 324'ü (yüzde 76) için yakalama ve gözaltı işlemi yapılmış, ancak 99 başvuruya (yüzde 24)* yapılmamıştır.
* İki kişi gözaltına alma işlemi yapılmaksızın fiili olarak karakolda alıkonulduğunu; 2 kişi de kaçırıldığını beyan etmektedir.
* Bu veriler, mağdurların dörtte birinin herhangi bir gözaltı işlemine tabii tutulmadan, keyfi şekilde, güvenlik güçleri tarafından alıkonulduğunu ve işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığını göstermektedir.
Başvuruların Gruba Nereden Yönlendirildiği
Başvuruların İÖG'ye nereden yönlendirildiğine bakıldığında, başvuruların önemli bir bölümünü İzmir Barosu Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) Uygulamaları Servisindeki avukatların görevlerini yaptıkları sırada tespit ettikleri ve yargıya yansıtılmasını sağladıkları başvurulardan oluştuğu görülüyor.
Buna göre, İÖG'ye yönlendirilenlerden Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na göre gelen 131 kişi (yüzde 31), kendi kendine yönelen 114 kişi (yüzde 27), avukatı tarafından yönlendirilen 78 kişi (yüzde 18,5), yakınları tarafından yönlendirilen 49 kişi (yüzde 11,5) olduğu görülüyor. Ayrıca İnsan Hakları Derneği (İHD)28 kişi (yüzde 7), İnsan Hakları ve Mazlumlarla Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) 18 (yüzde 4), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV)3, (yüzde 0,5), Adli Yardım 2 (yüzde 0,5) kişiyi İÖG'ye sevk etmiş.
Dolayısıyla, İÖG'ye yapılan başvuruların yüzde 11.5'lik kısmı İHD, TİHV, Mazlum-Der gibi insan hakları alanında çalışan kurumlar aracılığıyla, yüzde 88,5 gibi ağırlıklı kısmı ise İzmir Barosu bünyesi ya da mağdurların doğrudan kendileri ve yakınları tarafından ulaşmaktadır.
Şikayete Konu Güvenlik Birimlerinin Dağılımı **
* Şikayete konu olan birimlerin yüzde 88'ini (208 başvuru) Polis, yüzde 5'ini (12 kişi) Jandarma, yüzde 2'sini (4 kişi)Asker, yüzde 13'ünü (5 kişi) Diğer kurumlar oluşturmakta.
Dosyaların Mevcut Hukuki Durumları
İki yıl boyunca İÖG'na yapılan başvuru dosyalarının hukuki durumuna bakıldığında yargılama aşamasında 84 (yüzde 35), hazırlık aşamasında 106 (yüzde 45), takipsizlik kararı kesinleşen dosyalar 14 (yüzde 6), vazgeçme 19 (yüzde 8), işlemden kaldırılanlar 18 (yüzde 7) olmak üzere toplam 241 dosya görünmekte.
* Sayılar başvuru sayısı üzerinden hesaplanmıştır.
** Dosya Sayısı üzerinden hesaplanmıştır. Bazı dosyalarda şikayete konu birim birden fazla olduğu için, toplam sayı İÖG dosya ve mağdur sayısından farklılık gösterebilmektedir. (YS/BB)