Açık Radyo'da Gürhan Ertür bu hafta boyunca 1999 Marmara ve Düzce depremlerinin ardından gelinen noktayı, yapılması gerekenleri, etkiliklerive eleştirileri uzmanlar, aktivistler ve depremi yaşayanlarla konuşuyor. Her sabah 09.00-10.30 arasında 94.9 frekansında dinlenebilecek yayına katılan konuklarla yapılan görüşmelerin çözümlerini aktarıyoruz.
10 Ağustos'ta başlayan programın ilk konuklarından biri İstanbul Valiliği İl Özel İdaresi İstanbul proje koordinasyon birimi direktörü Gökhan Elgin'di. Elgin, İstanbul'da beklenen depreme yönelik hazırlıkları anlattı.
Gökhan Bey hoş geldiniz.
Hoş bulduk Gürhan Bey.
Biz bugünkü programımızda özellikle de yapılanlar üzerinde durmayı tercih ettiğimiz için ilk konuk olarak sizi davet ettik. İstanbul sismik riskin azaltılması ve acil durum hazırlık projesi çerçevesinde yaptığınız birçok faaliyet var. Bunları bize özetleyebilir misiniz lütfen?
İstanbul sismik riskin azaltılması ve acil durum hazırlık projesi, kısa adı İSMEP olan proje, 2006'da başladı ve hedeflenen bitirme tarihi 2014. Şu an biz Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası'ndan aldığımız kaynaklarla yürütüyoruz. Hazine müsteşarlığı bu bankalarla yapılan anlaşmalar sonucu bize 610 milyon avroluk bir kaynak sağladı. Bu kaynağı da İstanbul Valiliği İl Özel İdaresi proje koordinasyon birimi emrine verdi. O günden bu yana koordinasyon birimimiz yoğun bir şekilde risk azaltma faaliyetleri üzerine çalışmakta. Çok geniş bir yelpaze aslında, amaçları, hedefleri.
Afet yönetim sisteminin iyileştirilmesinden, kurumsal kapasitenin artırılmasından, afette ilk müdahaleci grupların teçhizatlarının teminine odaklanıyor. Bunun yanında eğitim ve kampanyalarla halkın depreme karşı bilinçlendirilmesi. İstanbul'daki kültürel tarihi ve miras konusunda depreme karşı neler yapılabilir diye,özellikle tarihi binalarla ilgili, çalışmalar yapıldı. Ayrıca okul ve hastane başta olmak üzere İstanbul da kamu binalarının güçlendirilmesi, güçlendirilmesi ekonomik olarak olmuyorsa da yıkılıp yeniden yapılmasını planlayan bir proje. Bütçemizin çoğu miktarını da buna ayırmış durumdayız zaten. Ayrıca, yeni yapılan binaların da sağlam olması lazım. iki pilot belediyemiz var: bağcılar ve Pendik. bunları da kurallarımız inşaat yapımını ruhsat verme süreçlerini nasıl daha etkin yapabiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca 2007 martta yeni bir talimatnamemiz çıktı inşaat yapımına ilişkin. Bunun hakkında inşaat mühendislerinin eğitimine öncelik verdik. Bayındırlık ve iskan bakanlığının protokol kapsamında 3000 inşaat mühendisinin eğitimine başladık. İlk 300 kişilik bölümünü Ankara ve İstanbul'da eğitimini tam almadık. Projenin genel amaç ve hedefleri bunlar. Ayrıca afet bilgi sistemi şu an kuruluyor. Onun yazılımı da bir yazılım firması tarafından gerçekleştiriyor. Altı ay sonra kullanmaya başlayacağız. Bu yazılım programıyla iyi bir kaynak yönetimi yapacağımızı umuyoruz. Böylece de iyi bir afet ve kriz yönetiminin yapılacağı da malumunuz.
Bilgi sistemi derken biraz açabilir miyiz lütfen?
Bu bir kurumların entegrasyonunu sağlayan, standartları koyan, kurumlar arası bilgi alışverişlerini daha rahat gerçekleştiren dolayısıyla her kurumun evlinde neler var, deprem anında hangi kurum devreye girecek. Krizin boyutuna göre hangi kurumların görevi olacak. Kaynak paylaşımı, kaynak kullanımı ve dolayısıyla afet yönetimini bilgisayar tabanlı bir bilgi sisteminden gerçekleştirecek bir yazılım.
Herhangi bir afet anında başvurulacak bir bilgi deposu yani?
Evet aynen öyle.
Şimdi 2006 yılında başladık dediniz 2014'e kadar proje devam edecek. 620 milyon avro kullanacağız dediniz. Yapacaklarınızı sıraladınız. Yapılanlar arasında inşaat mühendislerinin eğitimi ve eğitim faaliyetleri hala devam ediyor. Bunun dışlında kamu binalarının güçlendirilmesi konusunda rakamlarınız nelerdir? Hedef neydi?
Biz 620 milyonun bugüne kadar 250 milyonunu sözleşmeye bağladık. 2014'e kadar da bütçeyi kullanacağız. Şu ana kadar 230 okulun güçlendirilmesini tamamladık ve eğitime açtık. Şu an 80 okulun güçlendirilmesi devam ediyor. Tabi burada ekonomik rasyonalite çok önemli. Ekonomik değilse,yani güçlendirme maliyeti yeniden yapım faaliyetinin yüzde 40'ını aşıyorsa yıkım ve yeniden yapım kararları da alıyoruz. Böyle de 45 okulun yıkım ve yapımına karar verdik. 12'si gerçekleşti 33'ü devam ediyor. 2009 sonuna doğru 350 civarı okulun güçlendirme ve yeniden yapım faaliyetini tamamlayacağız.
360 mıdır hedeflenen riskli okul?
Bütün okullar boşaltılıp yapılamıyor. İki üç ay bir okulu boşaltıp başka bir okula koymak zorunda kalıyoruz. Milli eğitim müdürlüğünün yaptığı planlamaya göre yapabiliyoruz. Bu yıl temmuzun başında başladık ve kadım ayında çoğunu teslim edeceğiz. 5 aylık bir süre içinde bitiriyoruz. Bir de güçlendirme içinde yeniden yapımda söz konusu. Çatısı, tuvaleti... Ayrıca enerji tasarrufuyla ilgili çalışmalarımız da var. dış mantolama yaparak ısı izolasyonu sağlanıyor. Bütün ampuller enerji tasarruflu oluyor. Okul bir manada yenileniyor. Ümidimiz hem güçlendirilmiş hem de daha güzel bir okula kavuşması çocukların.
Toplam risk belirlemiş olduğunuz okul sayısı var mı?
İSMEP'e başlarken milli eğitim müdürlüğüyle çalışma yapmıştık ve 1290 okulun ismi gelmişti. Bu okulların arasında tarihi binalar, bir iki katlı binalar vardı. Ayrıca il özel idaresi kendi bütçesiyle 175 binanın yıkım yapımını yapmıştı. Bu sayı 1000 civarına geriliyor. Biz bu sayının 450 civarını bu yıl sonu bitireceğiz. Rakamlar yüzde 50 civarına gelmiş olacak.
Gördüğüm kadarıyla rakam 610 milyon avro, bunun 250 milyon avrosu sözleşmeye bağlandı. Bu şu demek: kasa çıkışı yok ama ihaleler imzalanmış. Bunun dışında hastaneler ilişkin projeleriniz var?
15 civarı hastane ve polikliniğinin güçlendirilmesi. Bir kısmı yapıldı, bir kısmı devam ediyor. 2009 itibarıyla 13 civarı sağlık binasını bitirmiş olacağız. Tabi hastaneler meşakkatli, okullar gibi değil. Hizmetin aksamaması lazım. o nedenle yeni hastaneler planladık. Koşuyolu çocuk hastanesi. Okmeydanı ve Kartal'da iki hastaneye hastaları nakletmek ve ilgili hastanelerde güçlendirme yapmak hedefimiz. Yurtlarda ise 2 yıla kadar devlete bağlı, kredi yurtlara bağlı tüm yurtları güçlendirmiş olacağız. Şu ana kadar Edirnekapı yurdu fatih avcılar kadırga bunlar güçlendirildi. Marmara üniversitesi Kız yurduna da başlayacağız. Şu an güçlendirmede olan Sosyal hizmet binalarımız var.
Sosyal hizmet binaları derken?
Huzur evleri, bakım evleri bunları da 2 yıl içinde bitireceğiz.
Hedeflediğiniz tüm bu binaların toplam maliyeti konusunda hesaplama var mı?
Belki 1 milyar avroya daha ihtiyacımız olacak gibi görünüyor. Proje geliştikçe hazine müsteşarlığı bize temin edecek gibi görünüyor.
Zaten başlangıç 610 milyon avro değildi, değil mi?
Başlangıç 310 milyondu. Burada projenin yapıldığı görülünce 300 milyon daha kaynak sağlandı.
Eğitimler konusuna değinmiştiniz. Eğitimlerde hedefiniz nedir?
3000 inşaat mühendisinin eğitimini 2010 yılı içinde tamamlamayı düşünüyoruz. Bunun dışında İstanbul'da düzenleyeceğimiz kampanyalar var. 14-15 Ağustos'ta güvenli yaşam güvenli şehir buluşması diye bir konferans olacak. Orada da depreme 10. yılında neler yapıldı? Bardağın dolu tarafına da bakalım istedik. Yerel belediyeleri de toplayarak neler yapıldı onları başkanların ağzından duyacağız. Cuma, cumartesi Cemal Reşit Rey'de olacak. Herkesi bekleriz. Pazar da Taksim'de valinin açılışı yapacağı standı olacak.
Körfez depreminin onuncu yılı özel yayınımıza devam ediyoruz.14-15 Ağustos Cuma- Cumartesi günleri Cemal Reşit Rey salonunda güvenli şehirler başlıklı bir etkinliğiniz olduğunu söylemiştiniz. Saat kaçta başlıyor?
Saat 10'da başlıyor
Kaça kadar devam eder?
Saat beşe kadar eder. Bir de pazar günü Taksim meydanında İstanbul valisinin katıldığı, açılışını yapacağı bir stant olacak. Bu standa yine gönüllü teşvik edici, eğitimleri teşvik edici bir standımız olacak bütün İstanbullulara paylaşacağız. Zira biz 2009-2010'u eğitim yılı olarak görüyoruz eğitim alın güvenli yaşam gönülleri arasına katılın diyeceğiz. Çünkü İstanbul'da diğer ülkelere göre maalesef çok büyük bir artış sağlanamadı. Hatta bu on yıl önceki depremde kazanılan gönüllüler belki bir miktarda azalışa geçmeye başladı.
Yalnız biz biliyoruz ki profesyonel ekipler gelene kadar mahallemize büyük bir depremde gönüllülerin, ilk yardım becerisi olan insanların, bunun eğitimin alan insanların çok büyük yardımı oluyor, ama ne yapacağını bilmeyen insanlarda bu tür yardımlaşma kurtarma faaliyetlerine yararı bırakın zararı olabiliyor o nedenle biz İstanbul'da bu gönüllülük faaliyetleri artmasını daha fazla gönüllü oluşturmayı hedefleyen programlar yaptık. Biliyorsunuz 15 tane modül hazırlamıştık bireyden başlıyor bunlar okullar, sağlık, eğitim modüllerimiz var sağlık yapıları, işyerleri, özürlüler için neler yapılması gerekiyor, DASK'ın önemi, olağanüstü koşullarda nasıl yaşanır, yapısal bilinç gibi konularda çeşitli eğitim modülleri hazırladık.
Biz bunları bütün halkımızla bu yıl içerisinde paylaşacağız. Milli eğitim müdürümüz de bir protokol imzalayıp orada moderatör öğretmenler yetiştirerek bunların eğitimini verecek şekilde öğretmenler yetiştirerek, eğitmen eğitimleri, bunu İstanbul'da yaygın bir şekilde gerçekleştireceğiz. Bu da eğitim projeleri kapsamında gerçekleşecek.
Çok kısaca bir de haberleşme üzerinde durabilir miyiz?
Haberleşme kriz ve afet yönetiminin olmazsa olmazlarından. Biliyorsunuz biz Marmara depreminde haberleşmeyi sağlayamamıştık bu da müthiş bir kaos ortamı oluşturuyor hatta yardımlar iyi şekilde organize olamıyor, kurtarıcı ekipler bir mahalleye üç kere beş kere giderken bazı mahallere hiç uğrayamıyor. O nedenle iyi bir haberleşme ve kesintisiz bir haberleşme olması lazım. Biz de İstanbul ilinde şuan mevcut analog sistemde yapılan haberleşmeyi iyileştirme yoluna gittik, ilk fazını bitirdik bunun. Ve kurumlar arası haberleşmeyi de daha etkinleştirmek için bir telsiz bütünleştirici sistem kurduk afet ve acil durum müdürlüğümüz altında. Bu şekilde gsmden telsize telsizden uydu telefonuna gibi çeşitli kurumlar arası haberleşme sağlanabiliyor ayrıca uydudan haberleşmeyi de Turksat'la beraber çalışıyoruz bu da bizim sistemimizi yedekleyen bir sistem olacak. Ayrıca yine afet yönetim merkezlerimizi emniyet binalarımız bağlayan bağlar fiberoptik yapılarda Telekom tarafından çekildi. Şuan onlarında trafik görüntüleri belediyemizde afet ve acil durum müdürlüğümüze geliyor. Bunlarda haberleşmenin olmazsa olmaz olduğunu gösteren şeyler.
Bu sefer de hızla tamamladık programı, son birkaç şey alabilir miyim sizden?
Ben deprem hazırlık çalışmalarını risk azaltma faaliyetlerinin her zaman orta ve uzun vadede olduğunun bir kere bilincinde olmamız gerektiğini söylüyorum her yerde, her platformda, her sunumda. Biz İstanbul'u bugünden yarına risklerini sıfırlayacak şeyler tabii ki yapamayız. Bunlar bir plan dahilinde bir hedef dahilinde olursa, şayet orta ve uzun vadede ben bunu gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Bakın İSMEP projesi 2006'dan beri var ve biz şu an 300, 400 tane okulun biteceğini düşünüyoruz. Demek ki hedefler belirlenirse risk azaltma stratejileri belirlenirse belli bir kaynak ve belli bir sürede belli hedeflere ulaşılabilineceğini düşünüyorum. Ve ben ümitsizliğe yer olmadığını düşünüyorum.
Yeter ki böyle bir yola girelim.(GÜ/GK-EÜ)
* Programın çözümünü bianet'ten Gözde Kazaz gerçekleştirdi.