O görkemli topluluk kalmadı
İsrail'deki barış cephesi gittikçe güçlendiğini varsaya dursun Tel-Aviv'de düzenlenen Batı Şeria'nın askerî işgaline karşı büyük gösteri sadece 50.000 kişiyi toplayabilmişti. 11 Mayıs'taki bu mitingin hazırlığı da iki ay sürmüştü. Oysa, yirmi yıl önce o zaman Savunma Bakanı olan aynı Ariel Sharon'un istifasını isteyen, bunu da sağlayan kitlelerin yürüyüşüne bazı gazetelere göre üç-dört, hatta altı-sekiz kat fazla katılım olmuştu. Gerçi genel durum farklı. Yirmi yıl öncesi görkemli topluluk Sabra ve Şatila Filistin kamplarında yapılan katliam sonrası bir araya gelmişti. Günümüz İsrail başbakanının bu katliamdaki sorumluluğu bir İsrail parlamento komisyonunda kabul edilmişti.
"Terör vururken, gösteri düzenlemek güç"
Ariel Sharon'la Yasser Arafat bugün de karşı karşıya. Ancak barış cephesi seyrekleşti ve pek seferber olamıyor. İsrailliler, Oslo anlaşmalarının başarısız olması, Yasser Arafat'ın "ihaneti" ve son iki yılın İntifada'sında İsrail şehirlerinin merkezlerini kana bulayan intihar saldırıları üzerine radikalleştiler. Uzun süredir barışçı mücadele içinde yer alan bir entelektüel Dan Bitan, "Barış hareketi bugün küçük gruplardan oluşuyor olsa da, daima aktif, coşkulu ve motive (Kadir İnanır'la birlikte sözcüğü dilimize kazandık). Fakat terör şehirlerimizi vururken büyük gösteriler düzenlemek güç" diyor ve ekliyor: "Sol, zaten karşıtlarınca yurtsever olmamakla suçlanıyordu. Şimdiyse, kendi çocukları için de kaygılı. Arafat tarafından aldatılmış olduğunu düşünüyor, İntifada'nın 2000 Eylül'ünde Filistinlilerle bir barış süreci içine girilmişken yeniden başladığını hatırlıyor. Bu nedenlerle, aynı zamanda siyasal bir süreç içine girmeden terörün intikamını almanın boşuna olduğu fikrini geniş sol kamuoyuna kabul ettiremiyoruz."
"Hala solcuyum, ama sağa itiliyorum"
Kudüs İbrani Üniversitesi'nde siyasal bilimler profesörü Yaron Haezrachi, barış cephesinin İsrail'de her zaman büyükçe bir azınlık olarak kalmış olduğunu söylüyor: "Parçalanmış vücutlar çok büyük korkuya yol açıyor. Masum sivillerin öldürülmesi Holocauste'u (Yahudilerin kitle halinde öldürüldüğü İkinci Dünya Savaşı günlerini) çağrıştırıyor." Jean Pisante bir psikolog, daha önce "Barış, Şimdi" hareketinin dînî kolunda çalışmış, şimdiyse Avrupa'da Ariel Sharon'un "şeytanlaştırılmasına" karşı çıkıyor. "Hala soldayım, ancak onunla hemfikir olduğumu fark ettim. Gitgide sağa itiliyoruz. Bize karşı açılan savaşa barış önerileriyle yanıt verilemez. Soldan birçok kişi bugün müzakerelerden ve "barış karşılığı toprak"tan söz etmenin uygun olmayacağını düşünüyor. Bu nedenle de barış hareketi uykuda."
"Arafat, trajik bir yanlış yaptı"
"Barış, Şimdi"nin icra direktörü Noam Hoffsteter cephelerinin günümüzdeki zayıflığını kabul ediyor." Durumu anlamak için Camp David'e, zirveye değil de, Camp David mitosuna geri dönmek gerekiyor. Camp David'in başarısızlığı birçok gerekçeyle izah ediliyor. İsraillilerin "satın almış" olduğu versiyona (satın alma, tam da bir borsa terimi) göre, Ehoud Barak Filistinlilere her tür ödünü verdi, onlarsa bunu reddettiler ve savaş başladı. Oysa bu doğru değil. Arafat'ın ne kendisi, ne de başka bir lider o şartları kabul edemezdi" Fakat diye ekliyor: "Arafat trajik bir yanlış yaptı. Sunulan şartları reddedebilir, fakat müzakerelere devam edebilirdi. Oysa İntifada'nın hareket halinde ilk vagonlarına atladı. Sonuç: İsraillilerle Filistinliler arasında günümüzde kırılan güven ortamı ancak iki-üç kuşakta yeniden kurulabilir."
İsrail'in savaşı savunmaya dönük
Kudüs çevresindeki Gilo Yahudi yerleşiminde oturan emlakçı, uzun süredir işçi Partisi üyesi Uzi Nagar, yüzde 80'i sağ görüşlü bu mahallede küçük bir gazete yayınlıyor. "Bütün savaşlarımız savunmaya dönük oldu. Güvenliğimiz için tepeleri işgal etmemiz gerekti" diyor. Son seçimlerde Barak'la Sharon arasında tercih yapamadığı için oy vermemiş. Sharon'a oy verenlerin, onu sevdiklerinden değil ülkelerini savunmak için böyle davrandıkları kanısında. Nagar, bir Filistin devletinden yana, ancak İsrail'in pozisyonunu da zayıflatmak istemiyor. Partisinin ön seçimlerinde şu anki Savunma Bakanı, İşçi Partisi'nin şahini Benyamin Ben Eliezer'i destekleyecek.
10 bin Filistinli Ramallah'ta yürürse...
Pisante, "eski başkan Benyamin Netanyahou'yla bu iş yürümezdi, yalancı ve yolsuzluklara bulaşmıştı, o nedenle İsrailliler Sharon'u seçti" diyor. Hoffsteter, Sharon'un merkezde görünmeyi iyi becerdiğini söylüyor. Barış hareketi İsrail-Filistin karşıtlığını aşmaktan yana. "10.000 Filistinli Ramallah'ta barış için yürürse İsrailliler de buna inanabilir" diyorlar. Haezrachi, "Filistinliler hiç barış hareketi kurmadı. Bu ağır bir yanlış. Oysa bu ahlaki çözüm Enver Sedat'ın Kudüs'ü ziyareti gibi temelli bir değişikliğe yol açabilirdi" görüşünde. İsrail'deki barış cephesinin haleti ruhiyesi böyle. (NA/NH/BB)