Tel Aviv'deki hükümet karşıtı protestolardan. (Foto: Mostafa Alkharouf / AA)
İsrail'de yeni kurulan sağ koalisyon hükümetinin yargının bazı yetkilerini meclise devretme planlarına karşı protestolar devam ederken, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog konuyla ilgili açıklama yaptı.
Herzog, sosyal medya hesabından dün (15 Ocak) yaptığı açıklamada, ülkesinin derin bir çatışmanın içinde olduğunu, "toplumun daha fazla parçalanmaması ve anayasal bir kriz yaşanmaması" için çalıştığını söyledi.
Başbakan Benjamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin yargının bazı yetkilerini meclise devretme hamlelerine karşı net bir tavır almadığı eleştirilerine yanıt veren Herzog, video mesajında özetle şöyle dedi:
Ülkeyi parçalayan derin bir çatışmanın içindeyiz. Bu kutuplaşma beni ve İsrail ile yurt dışındaki halkın büyük kısmını çok endişelendiriyor. Bana yöneltilen eleştirilere saygı duyuyorum ama şu an iki kritik noktaya odaklanıyorum, tarihi anayasal bir krizin ve toplumun daha fazla parçalanmasını engellemek.
Cumhurbaşkanının makamının, tüm tarafların güvendiği ve herkesin kabul edeceği şekilde meselenin ele alınabileceği "belki de tek yer olduğunu" dile getiren Isaac Herzog, geçen hafta krizin taraflarıyla, bir diyalog ortamı oluşturmak adına görüşmelerde bulunduğunu hatırlattı
Bu görüşmelerin başarılı olup olmayacağından emin olmadığını, tarafların bu konuda "iyi niyetli" olsa da yolun uzun ve ayrılık noktalarının çok olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Herzog, "Tüm gücümle çalışmaya devam edeceğim. Umuyorum bu krizden çıkış yolunu buluruz" dedi.
Yasa teklifinde ne var?
Likud Partisi lideri Benjamin Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini meclise devretmeye yönelik hamleleri, başta Yüksek Mahkeme olmak üzere yargı makamları ile yeni kurulan sağ koalisyon hükümeti arasında gerilime yol açıyor.
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak 2023'te İsrail Yüksek Mahkemesi'nin yetkilerini sınırlandıran, yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan ve meclisin mahkeme kararlarını geçersiz kılmasına izin veren bir yasal düzenleme hazırlığında olduklarını duyurmuştu.
Yeni yargı planına göre, koalisyon hükümeti, yargı mensuplarını atama komitesinde şu an dokuz olan üye sayısını 11'e çıkaracak ve bu üyelerin yedisini kendisi seçecek. Bu üye çoğunluğu, hükümetin, yargıçların atanmasında tek söz sahibi olacağı anlamına geliyor.
Netanyahu ne dedi?
Öte yandan, yapılması planlanan düzenleme hakkında açıklama yapan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, yargıda yapılması planlanan söz konusu düzenlemenin "seçmenin iradesini temsil ettiğini" söyledi.
İsrail hükümetinin haftalık kabine toplantısında konuşan Netanyahu, Adalet Bakanı Levin'in yargı sistemine getirmeyi planladığı düzenlemeye yönelik protesto ve yoğun eleştiriler üzerine açıklamalarda bulundu.
Halkın seçimlerde "yargı sisteminde reform yapılması için oy verdiğini" ifade eden Netanyahu, "İşin aslı, bizim yapmaya çalıştığımız şey, İsrail'de otoriteler arasındaki dengeyi yeniden tesis edecek" dedi.
Netanyahu, yargı düzenlemesine karşı muhalefetin "darbe ve iç savaş tehdidi" gibi eleştirilerine cevaben, "İç savaş ve devletin yıkılması gibi tahrik edici sloganlara kapılıp gidemeyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Mecliste ve ilgili hukuk komisyonlarında derinlemesine diyaloğa ihtiyaç olduğunu kaydeden Netanyahu, şöyle konuştu:
Reform mevzuatını gerekli düzenlemeleri yapacak, bireysel hakları tam olarak koruyacak ve halkın ülkeye olan güvenini yeniden tesis edecek şekilde tamamlayacağımıza inanıyorum. Yargı sisteminin bu reforma çok ihtiyacı var.
80 bin kişi düzenlemeyi protesto etmişti
İsrail'in başkenti Tel Aviv'de 14 Ocak'ta yaklaşık 80 bin yurttaş söz konusu "yargı reformunu" protesto etmişti.
İki haftadır cumartesi günleri Tel Aviv'in merkezindeki Habima Meydanı'nda toplanarak hükümetin "yargıyı zayıflatma" girişimlerini ve aşırı sağcı politikalarını protesto eden İsrailli yurttaşlar, bu cumartesi günü de meydanda toplanarak meşaleler yaktı, Netanyahu karşıtı sloganlar attı.
Batı Kudüs'teki gösteriye katılan İsraillilerden soyadını açıklamak istemeyen 24 yaşındaki Michael, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı değerlendirmede, hükümetin yeni yargı düzenlemesiyle "Yüksek Mahkeme'nin otoritesini yok etmeye çalıştığını" söyledi.
Protestocu, "Hükümetin geçirmeye çalıştığı yargı reformunun tamamen absürt olduğunu düşünüyorum. Demokrasinin yargıçlara ve herkesin hakkını savunacak Yüksek Mahkeme üyelerine ihtiyacı var" dedi.
Göstericilerden 25 yaşındaki Şaron da yüksek yargının "koalisyon hükümetinin elinde olmaması ve tarafsız kalması" gerektiğini aktardı.
Şaron, "(Yargı) Önyargılara sahip kişilerden oluşmamalı. Hükümet, yargı sistemini kontrol etmek için kendi seçtiği kişileri buraya getirmek istiyor. Biz buna karşı susmayacağız" açıklamasında bulundu. (SD)