Hükümetin "Kürt Açılımı" politikalarının PKK örgütündeki yansımalarını haberleştiren Express dergisi yazarı İrfan Aktan ve sorumlu müdürü Merve Erol, avukatları aracılığıyla haklarında verilen mahkumiyet kararını temyiz ettiler.
Avukatları Tora Pekin ve Bülent Utku, bugün, dosyayla ilgili hazırladıkları süre tutum dilekçelerini mahkemeye sundular; gerekçeli kararın açıklanmasından sonra da itiraz gerekçelerini bildirecekler.
4 Haziran'da İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Ekim 2009'da yayımlanan "Bölgede ve Kandil'de Hava durumu/ Mücadele Olmazsa Çözüm Olmaz" başlıklı yazı nedeniyle Aktan'ı 1 yıl 3 ay hapis, Merve Erol'u da 16 bin TL idari para cezasına mahkum etmişti.
FIJ: Ceza öc alıcı ve toleranstan yoksun
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün kararı "hayal ürünü ve keyfi" olarak eleştirmesinden sonra şimdi de Brüksel merkezli Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ) mahkumiyet kararını "öc alıcı ve toleranstan yoksun" buldu.
125 ülkede 600 bin gazeteciyi temsil eden FIJ'nin Genel Sekreteri Aidan White yaptığı açıklamada "Öç alıcı ve toleranstan yoksun olan bu cüretkâr karar Türkiyeli gazetecileri korkutmayı amaçlamaktadır" dedi.
White, "Bu dava, anti-terör yasalarının ifade özgürlüğünü engellemek için nasıl kullanıldığını açıkça ortaya koymuştur" diye konuştu.
"Karar AB isteğine gölge düşürüyor"
Hapis kararının, Türkiye'deki Ceza Yasası (TCK) ve Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) yeniden düzenlenmesi için bir kampanya yürüten basın camiasınca oldukça sert şekilde eleştirildiğine dikkat çekilen açıklamada, "Basın özgürlüğü anlamında yaşanan bu durum, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik isteğine gölge düşürüyor" denildi.
Türkiye'nin demokratik ve çoğulcu bir toplum için gerekli ehliyeti sergilemesi gerektiğini vurgulayan genel sekreter Aidan White, "Israrla basın özgürlüğünü güvence altına alamaması ülkenin AB gibi bir topluluğa katılmaya hazır olmadığını göstermektedir" yorumunda bulundu.
TGS: Yasa Damokles'in Kılıcı gibi
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) başkanı Ercan İpekçi de Aktan ile ilgili kararı hukukun genel ilkelerine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına aykırı buldukları için eleştirdiklerini kaydetti: "Ceza yasasındaki belirli hükümler ve anti-terör yasası gazetecilerin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanmaktadır."
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi de, eski öğrencisi gazeteci Aktan'a sahip çıktı:
"TMY, Kürt meselesiyle ilgili haberciliğin bedelini açıkça gazetecilere ödetiyor. Karar, Türkiye'de sadece etik ilkelere dayalı, adil ve çok sesli bir haberciliğin değil, haber alma özgürlüğünün de tehlikede olduğunu bir kez daha göstermiştir. Her demokratik toplumda olduğu gibi Türkiye'de de yasaların gazetecilik mesleğini hakkıyla yerine getirenleri, gazetecileri değil, medyada savaş çığırtkanlığı yapanları ve ayrımcılığın türlü biçimini sıradanlaştıranları engellemesi gerektiğine inanıyoruz." (EÖ/TK)