Sosyal Demokrasi Derneği tarafından düzenlenen, Alternatif Bilişim Derneği'nin de katkı sunduğu "E-Devlet, Yeni medya ve Siber Vatandaş" paneli 29 Eylül günü Taxim Hill Otel'de gerçekleşti. Panelin açılış konuşmasını yapan SDD Başkanı Nihat Boztepe "Bugün hepimizi çok ilgilendiren bir konuyu konuşacağız. Katılım sağlayan herkese teşekkürler" dedi, hayvan hakları için yapılacak yürüyüş için yapılan çağrıyı yineledi.
Prof. Dr. Nilüfer Timisi moderatörlüğünde yapılan panelde Prof. Dr Mustafa Akgül, Doç. Dr Atilla Sandıklı, Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Ali Rıza Keleş ve bilişim hukuk uzmanı avukat Gökhan Ahi konuşmacı oldu. Yapılan konuşmalarda devletlerin güvenlik adına vatandaşlarını sürekli izleyip, fişlediğine dikkat çekildi.
Timisi: Vatandaş ile devlet arasındaki dönüştü
Panel Moderatörü Prof. Dr. Nilüfer Timisi ise "Teknolojide meydana gelen radikal değişimlerle birlikte enformasyon hayatımızın temeli haline geldi. Teknoloji devriminin ortaya çıkardığı olanakların sonuçları tek tek bireyler olarak bizlerin de hem özel alanını hem de kamusal alanını dönüştürdü" dedi.
1970'lerden sonra gelişen sürecin teknoloji devrimi olarak nitelendiğini belirten Timisi, "Kamuyu temsil eden otoritenin sorgulanmaya başladığı bir sürece tanıklık ettik. Gelişen teknolojiyle birlikte vatandaş ile devlet arasındaki ilişkileri dönüştürmeye başladı. Artık yurttaş sadece beş yılda bir oy veren yurttaş olmaktan çıktı. Teknoloji özgürlüklerin önünü açıyor, ancak siyasi ve ekonomi otoriteleri baskı aracı kurmaya çalışıyor. Bugün bunları tartışacağız" dedi.
Akgül: Trilyonu aşan sayfa var
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İnet-D başkanı Prof. Dr. Mustafa Akgül, internetin gelişimi üzerine bilgi verdi. İnternetin ABD ordusunun isteği üzerine geliştirildiği bilgisinin tam doğru olmadığını belirten Akgül, "Çıkış noktalarından biridir, ancak ağ teknolojisinin çıkışı başkadır. Çıkışı üniversiteler arasında bağ kurulmasıyla olmuştur" dedi.
Akgül 'Güvenli İnternet' uygulamasını da eleştirdi; "2,4 milyar insan internete bağlı, kaç tane video var kimse bilmiyor, trilyonu aşan sayfa var. Bizdeyse birileri kara liste - beyaz liste oluşturmaya kalkıyor. Hangi insan gücüne ve neye dayanarak yapıyorlar bilmiyoruz" dedi.
İnternete sansür politikalarına da dikkat çeken Akgül, çocuk pornosu korkusuyla 5651 sayılı yasanın geçirildiğini belirtti. "Bu yasaya dayanarak şikâyetçi olan Adnan Oktar'ın yaptığı şikayet üzerine 20 milyon bloğun olduğu Wordpress'e biz 3 ay ulaşamadık. 20 milyon bloğun içindeki bir bloğun bir paragrafında geçen sözler yüzünden" şeklinde konuştu.
İnternet sanayi devrimi kadar önemli
İnternetin en az sanayi devrimi kadar önemli bir gelişme olduğunu belirten Akgül, "Hiyerarşik yapılar yıkılıyor, birey öne çıkıyor, ağ ekonomisi ağ toplumu üzerine hala çalışılıyor. İnternet bir katılım ve saydamlık ortamıdır" dedi. "Sanayi devriminde kol gücü vardı şimdi olan ise bilginin çoklanması" diyen Akgül, "Bu yeni yapıyı anlamayanlar, başta müzik ve film endüstrisi yasaklardan medet umuyorlar. Kendileri internetin olanaklarını kullanırken bunları yasaklamaya çalışıyor" vurgusunu yaptı.
İnternet ve demokrasi
İnternetin geniş kitlelere ulaşmak ve örgütlenmek için önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Akgül, dört ülkede internete erişimin anayasaya girdiğini belirtti. Akgül, Bilgi ekonomisi ve bilgi toplumu olmanın öneminin altını çizdi.
Akgül, e-devlet hakkında ise "Devlet öncelikle içteki mekanizmalarını yenilemeli, demokrasi gelişmeli. E-devlet bu biçimde tanımlanmalı. Bilgi toplumu artık bir tercih meselesi değil, zorunluluk. Çok ciddi bir devrim söz konusu ancak biz 'aya değil de ayı gösteren parmağa' bakan durumdayız. Genel potansiyele değil küçük zararlara odaklanan bir anlayış var kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz"
Sandıklı: Bilinçsiz kullanım büyük tehlike
BİLGESAM Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı ise siber güvenlik üzerine konuştu. Siber uzayda gelişmelerin çok hızlı yaşandığına dikkat çeken Sandıklı, "Hükümetler bu gelişmeye kayıtsız kalamıyor" dedi.
Siber suçlar hakkında bilgi veren Sandıklı, gizliliğinin ihlali, sahtekarlık ve dolandırıcılık, çocuk pornografisi ve telif konularında suçlar işlendiğini belirtti. Bunların tanımını yaptı. Devlet destekli siber saldırıların ve siber savaşların yaşandığını hatırlatan Sandıklı, Estonya, Gürcistan ve İran örneklerini hatırlattı. Devletlerin ve bireylerin teknolojiye daha bağımlı hale geldiğini ve bu hizmetlerin merkezileştiğine dikkat çeken Sandıklı, "Olası saldırılar temel sistemleri, güvenlik ağlarını tek bir hamleyle çökertebilir hale gelmiştir" dedi.
Siber savaş kavramının artık devletlerin güvenlik stratejilerinde yer aldığını vurgulayan Sandıklı, "Bizim için çok daha vahim bir durum var. Bu teknolojilere bu kadar bağımlı bir ülkede bilinçsiz kullanım çok büyük tehlikeleri beraberinde getirir" uyarısında bulundu.
Keleş: İnternet bir hak olarak tanınmalı
Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Ali Rıza Keleş ise konuya yurttaşlar cephesinden baktıklarını vurguladı. İnternete erişimin temel bir hak olarak tanımlanması gerektiğini düşündüklerini belirten Keleş, "İnternet kamusal bir alan, yeni bir agora. İnternet gayri merkezi, tarafsız, ulus ötesi ve etkileşimli bir ağ. Böyle bir ağda kendi fikirlerinizi ifade etmeniz, bilgi edinme ve haber almanın asli parçası. İnternetin temel bir hak olarak tanınması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Yeni medyayı internetin ruhu olarak tanımlayan Keleş, sorunlara dikkat çekti. İnternete ve bilgi teknolojilerine erişimde kır-kent, kadın-erkek ve engelli yurttaşlar bakımından ciddi bir sayısal uçurum olduğunu vurgulayan Keleş, birçok e-devlet uygulamasının sadece Microsoft şirketinin ürünlerinde çalışmasının ise kabul edilemez olduğunu söyledi.
Yurttaşların kişisel verilerinin doğumdan ölüme kadar her anda devlet tarafından kaydedildiğini belirten Keleş, "Merkezileşen ve birbirleri ile ilişkilendirilen bilgiler bireyi sayısal birer beden gibi tanımlıyor. Hakkımızdaki her türlü ayrıntının yer aldığı bu bilgilere erişimin kimler tarafından ve hangi yetkilerle yapıldığı, bunların tutulduğu sistemlerin güvenli olup olmadığı ise bir başka tartışma konusu" dedi. Bu tartışmaları "Türkiye'de Dijital Gözetim: T.C. Kimlik Numarasından E-kimlik Kartlarına Yurttaşın Sayısal Bedenlenişi" kitabında topladıklarını, kitaba ekitap.alternatifbilisim.org adresinden ulaşılabileceğini ekledi.
Devletler tarafından güvenlik bahanesiyle vatandaşların her anının gözetlendiğine dikkat çeken Keleş, "Gözetim olgusu gelişiyor, devlet ve ticari kuruluşlar bilgi topluyor, bu bilgileri istedikleri gibi kullanıyor" dedi. Bireylerin kendi haklarındaki bilgilerin geleceğini belirleme ve unutulma hakkı olması gerektiğini vurguladı.
Yeni medya ve e-devlet
Ali Rıza Keleş yeni medya ve e-devleti de karşılaştırdı. Şu tespitlerde bulundu:
Yurttaş yeni medya ortamlarında güçlü olmadan, e-devlet karşısında güçsüzdür. Sosyal sorunların çözümü ve politikaya yurttaş katılımı için yeni medyanın etkin kullanılması şarttır. Genel olarak internette ve yeni medya ortamlarında ifade özgürlüğünün sınırlandırılması, yurttaşı otosansüre zorlayan yasal / yasadışı yaptırımlar ve psikolojik baskılar, otorite karşısında eleştiri/itiraz hakkının elinden alınmasıdır. E-devlet konusundaki sorunlarının azaltılması ve yurttaşlar için faydalı hale gelmesi ancak İnternet ve yeni medyanın sağladığı olanakların maksimum düzeyde kullanılmasıyla mümkündür.
Keleş, "Şeffaflaşmak istemeyen, istifa geleneği olmayan bir devletle karşı karşıyaysanız e-devlet ne işe yarayabilir ki? diye sordu. Öğretmenlere imzalatılan taahhütnameden bahseden Keleş, "Bu taahhütnamede "devlet büyüklerine hakaret etmem ve gazete, forum ve benzeri sitelerde 'kurumu küçük düşürücü ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik yorumlar yapmam' ifadesi var. Yani eleştiri hakları ellerinden alınıyor" dedi.
Keleş bildirge.org'da bulunan Kullanıcı Hakları bildirgesini de hatırlattı. (HK)
* Panelin ikinci bölümündeki konuşma için tıklayın.