"Gözlerim için yıllardır uğraşıyor, sonuç alamıyorum. Behçet'in yanı sıra, tüberküloz veya başka bir hastalıkla başa çıkmam hepten olanaksız.
"Hastaneye götürüldüğümde doktor beni ve şikâyetlerimi dinlemeden, muayene etmeden ilaç yazıp gönderiyor, derdimi anlatmama bile fırsat verilmiyor. Behçet nedeniyle vücudumda ki birçok organ bozuluyor. Her bölüm için ayrı sevk yazılıyor.
Hastaneye götürüldüğümde aynı gün içinde diğer birimlere gitmem mümkünken, her birim için ayrı günlerde götürülüyorum. Tabi her hastane sevki için aylarca bekliyorum. Oysa hastalıklarımın tümü Behçet kaynaklı olduğu için tüm birimlerin uygulanacak tedavi için ortaklaşa karar vermesi gerekiyor."
Tekirdağ 1 No'lu Cezaevi'nde tutulan hasta mahpus Adnan Öztel İnsan Hakları Derneği'ne gönderdiği mektubunda sağlık koşullarını böyle anlatıyor.
Bunu, İnsan Hakları Derneği Hapishaneler Komisyonunun 374. F Oturması'nda okunan basın açıklamasında öğreniyoruz.
İnsan Hakları Derneği Hapishane Komisyonu hasta mahpuslar için gerçekleştiği F oturmasının 374.'sünü derneğin bulunduğu sokakta yaptı. Açıklamayı, insan hakları savunucuları adına Mehmet Acettin okudu. Acettin, Öztel'i şöyle anlattı:
"Adnan Öztel 1970 Samsun doğumlu. 2004 yılında tutuklanıyor. İstanbul, Erzurum, Amasya, Bafra hapishanelerinde kalır ve 2 yıl önce Tekirdağ 1 No'lu Hapishanesi'nde getirilir. 2004 yılından beri gözlerinde rahatsızlık olan Adnan Öztel, 6 yıl boyunca hiç hastaneye götürülmedi. 2010 yılında sevk edildiği Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi, 16 ay boyunca kendisine tanı koymadan, gözündeki ödem için ilaç vermekle yetindi.
"2011 yılı sonunda, Behçet hastalığı şüphesiyle tetkikler yapılması için, iki ay sonra hastaneye gelmesi istendi. Hapishane yönetimi onu ancak 5 ay sonra yeniden hastaneye götürdü. Dolayısıyla Adnan Öztel'in tedavisine, ancak 2012 Nisan ayında, şüpheye dayalı tanıdan 5 ay sonra başlanabildi.
'Yaşam hakkı koşulsuz sağlanmalı'
"Tedavide kullanılan ilaç 2013 yılı Eylül ayına dek hiçbir iyileşme sağlamadığı halde, hasta mahpusa kullandırmaya devam edildi. Hastanın görme kaybı ve daha başka birçok yakınması üzerine ailesi, sağlık dosyasını, Behçet konusunda uzman olan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir doktora götürdü.
"Doktor, hastaya acilen 'İnterferon' tedavisi denenmesi gerektiğini bildirdi ve söz konusu tedavi, 2013 Eylül'ünden bu yana uygulandı. 2014 yılının sonlarında, hastanın tedavi öncesindeki yakınmaları yeniden ortaya çıktı, tüm kan değerleri bozuldu, bunun üzerine tedavisi asgari düzeye indirildi."
Acettin son olarak şunları söyledi:
"Hasta mahpuslar bilinçli olarak, hapishanelerde ölüme terk ediliyor. Hapishanelerde hasta mahpusların cenazelerinin çıkmaması için; Tedavilerinin önündeki engeller kaldırılmalı ve Ağır hasta mahpuslar serbest bırakılmalıdır. Yaşam hakkı ve
sağlığa erişim hakkı koşulsuz sağlanmalıdır. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu olarak, hükümeti anayasal, yasal ve insani zorunluluklara uygun davranmaya, Adnan Öztel ve diğer tüm hasta mahpusları hemen serbest bırakmaya çağırıyoruz" (EMK)