İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'de düzenlenen "Turpun Büyüğü" başlıklı basın toplantısında konuştu.
İmamoğlu, yargının siyasallaşmasına yönelik eleştirilerini dile getirdiği basın toplantısında, bilirkişi S.B'nin kendisine ve CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalarda görevlendirildiğini belirtti.
İmamoğlu, bilirkişi S.B'nin hazırladığı raporları kamuoyuyla paylaştı.
Raporlardan öne çıkanlar
İmamoğlu, "heybedeki turpun büyüğünü açıklıyorum" diyerek, CHP’li belediyelerle ilgili soruşturmalarda sürekli olarak S.B'nin, bilirkişi olarak atandığını ve bu ismin aleyhte raporlar hazırladığını açıkladı.
İmamoğlu, sanık olarak yargılandığı Beylikdüzü Belediyesi davası, İBB şirketleri İETT ve İSFALT ile Esenyurt ve Beşiktaş Belediyesi soruşturmalarında aynı bilirkişinin görevlendirildiğini duyurdu.
İmamoğlu'ndan eleştiriler
“Bu ismi sakın unutmayın” diyen İmamoğlu, “Danıştay'ın beş üyesinin imzasını olduğu raporda diyorlar ki, 'Ekrem İmamoğlu'nun bir sorumluluğu olmadığı gibi kurumu kara geçirmiştir.' Bu beye verilen tüm görevler de hep bizimle alakalı” diye konuştu.
İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"İETT ile ilgili yapılan soruşturmada da bu bey bilirkişi yapıldı. Savcıdan uzun süre yanıt gelmedi, bu beyefendide ısrarcı olundu. Bu bey İETT aleyhine asılsız bilgilerle dolu bir rapor hazırladı. S. Bey çok pratik, kısa sürede hazırlıyor raporları. Danıştay denetçileri, bu beyefendinin tespitlerinin yanlış olduğunu bildiren bir yazı da yolladı.
İktidardakiler gerçekten edeplerini de utanma duygularını kaybetmişler. Bizim işlerimizde bilirkişi hep aynı. İstanbul'da 8806 bilirkişi var ama bizim şansımıza hep bu bey. Ne tesadüf ama... 2019'un sonbaharında göreve geldikten hemen sonra teftiş kurulumuza yetki verdim. Usulsüzlüklerle ilgiliydi bunlar ama hep döndü yargıdan nedense. Bir ihaleyle ilgili usulsüzlük konusunda mahkeme yine ne tesadüf ki bilirkişi yine S. Bey olarak seçildi. S. Bey 2019'a kadar son derece uslu biriyken, nedense biz geldikten sonra cengaver oldu."
"Neden aynı kişi?"
Ekrem İmamoğlu, S.B'nin hep CHP'li belediyelerin dosyasına atandığını belirterek şöyle konuştu:
"Nedir bu S. Bey sevdası. Hayatımıza S. Bey isimli kişi, bu kadar nüfuz ettirilince, araştırmaya başladık, ‘Kimdir bu’ diye. Bir baktık ki bu arkadaşa, nedense hep CHP’li belediyelerin dosyaları düşüyor. Hayri İnönü zamanında Şişli, Şükrü Genç döneminde Sarıyer, Ali Kılıç döneminde Maltepe, Küçükçekmece… Liste uzayıp gidiyor. Peki 8 binden fazla bilirkişisi olan İstanbul’da, neden hep S. Bey tercih ediliyor”.
"Bu S. Bey bilirkişisi kim, anlatalım" diyen İmamoğlu, S.B'yi şöyle anlattı: Kendisi emekli bir vatandaş. Nereden emekli? Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan. Bakanlıktaki görevi ne? Ayniyat saymanı. Sonra bilirkişiliğe başlamış. Kooperatif davalarına bakıyor. Daha sonra Çorlu, Tekirdağ, Çerkezköy’deki davalarda bilirkişilik yapıyor. Çerkezköy kısmı arkadaşların dikkatini çekmiş. İsmini vermeyelim, soruşturma başlıyor sonra. 2014-2016 yılları arasında ünlü bir yargı mensubumuz, Çerkezköy’de hakim. Acaba hiç karşılaştılar mı, tanışırlar mı? Yoksa sadece tesadüf mü? Bir soru daha sorayım. İstanbul’un bu çok ünlü bilirkişisi S. Bey’in, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘sahte bilirkişi raporu yazmak’ iddiasıyla yargılandığı bir dava oldu mu? S. Bey sevdalısı savcılar herhalde biliyordur bunu."
"Esenyurt"ta da "Beşiktaş"ta da aynı...
"Bu maharetli bilirkişi S. Bey, son olarak nerede karşımıza çıktı biliyor musunuz? Geçtiğimiz haftalarda yapılan Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında. Eğer bir konu İBB’yi ve Ekrem İmamoğlu’nu ilgilendiriyorsa, savcıların konuyu bize bağlama arzusu varsa, bilin ki maharetli bilirkişi S. Bey de o dosyaya eklemleniyor. Adeta ‘Alo S. Bey’ Hemen imdada yetişiyor. ‘Şak’ diyorlar, ‘tak’ diye rapor çıkıyor. Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları ile İBB şirketlerinin bağı şöyle: Savcılığın, son Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları, 236-201 no’lu dosya üzerinden yürüyor. Bildiğiniz gibi bu gizli bir dosya. Bu dosya, aynı zamanda İETT, İSFALT VE İGDAŞ’ı da ilgilendiriyor. Çünkü bu dosya, aslında bu 3 kurumumuzdan savcılıkça alınan 16 ihale dosyasıyla ilgili. Düşünün, savcı, yeni bir soruşturma numarası bile almadı. Bizim dosyadan hareket etti. İlinti kuruyor."
“Sayın bakan, iyi dinleyin burayı; yanıt bekleyeceğim sizden”
İmamoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a seslenerek, "Sayın Bakan, iyi dinleyin burayı. Yanıt bekleyeceğim sizden" dedi ve ekledi:
"Bakalım sizin bahsettiğiniz o yargı ne kadar bağımsız? Ne diyor? İşte burada yazılı: ‘Bilirkişilerin, kurul halinde görevlendirmeleri halinde, bir araya gelerek toplantılar yapmak suretiyle müzakerede bulunmaları ve bilirkişi raporunu birlikte hazırlamalarının kurul halinde görevlendirmenin bir gereği olduğu göz ardı edilmemelidir. Kurul halinde bilirkişi görevlendirmelerinde, muhalefette kalan bilirkişi, aralarında yaptıkları müzakere sonrasında bilirkişi raporuna karşı oyunu belirten imzayı attıktan sonra ayrı bir rapor verebilir.’ Aynı şekilde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 67/2. maddesine göre de ‘Birden çok atanmış bilirkişiler, değişik görüşleri yansıtmışlarsa veya bunların ortak sonuçlar üzerinde ayrık görüşleri varsa, bu durumu gerekçeleri ile rapora yazarlar.’
Şimdi size 3 Ocak tarihli bilirkişi raporunun alametifarikasını söyleyeyim mi? Asıl büyük skandala gelelim. Bu raporda, diğer 2 bilirkişinin imzası yok. Sadece S. Bey bilirkişisinin imzası var. Raporu hazırlayan da o. Yani yazılı tüm yasalara ve teamüllere aykırı bir durum var. Kuralları okudum sizlere. 3’ünün de imzası olması lazım. Bilirkişi S. Bey, bu raporu diğer 2 bilirkişiye götürüyor ama onlar imzalamıyor. ‘Burada belediye başkanı suçlanamaz’ diyorlar. Peki, heyet olarak bilirkişi atayan savcılık ne yapıyor? Her şeyi bildiği halde, bu geçerliliği olmayan raporu baz alıyor. 13 Ocak günü de Beşiktaş ve Esenyurt operasyonu yapılıyor. Altını çizelim; salt bilirkişi raporu ile operasyon yapılmasa da tek kelime ile hiçbir hükmü olmayan rapor, Ahmet Özer’i şüpheli yapıyor."
İmamoğlu, diğer 2 bilirkişinin adliyeye giderek, kendi hazırladıkları ve imzaları bulunan bilirkişi raporunu savcıya sunduklarını belirterek, savcının ‘Sorun yok, herkes ayrı rapor vermiş sayılır’ dediğini ekledi. İmamoğlu, "Savcı gerçeklerle hareket etmiyor. Kurallar, yasalar ‘Herkes ayrı ayrı rapor verebilir’ demiyor. ‘Çoklu bilirkişi kararı ya ortak çıkar, ayrılık varsa, aynı rapora gerekçeleriyle yazarlar’ diyor. ‘Bilirkişi heyetse, tek imzayla gelen raporu kabul edemezsin’ diyor" diye konuştu.
(AD)