İstanbul Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü'nün Gezi Parkı direnişinde yaralılar için kullanılan ilaçların hastane envanterinde çıktığını belirtip doktorları itibarsızlaştıran açıklamalarının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Oda açıklamasında, direniş boyunca çok ciddi bir afet tablosu oluştuğunu ancak Sağlık Bakanlığı'nın üstüne düşen görevi yerine getirmediğini belirtti.
"Bu açıklamaları yapan yetkililere bir kez daha hekim olduklarını; hekimliğin ve sağlık hizmetinin önceliğinin hasta yararı olduğunu hatırlatırız.
"Kamu hastaneleri de, bu hastanelerdeki 'devlet malı' ilaç ve tıbbi malzemeler de yurttaşların vergilerinden sağlanmakta ve yine yurttaşların sağlık hizmetine sunulmak üzere alınmaktadır. Eğer yurttaşlar hastanelere erişmekte zorluk yaşıyorsa, aynı ilaca ve tıbbi malzemeye sokakta, parkta acil olarak ihtiyaç duyuyorsa aynı ilacın hastanede mi, parkta mı kullanıldığının bir önemi yoktur.
"Sadece kamu hastanelerindeki değil, kamu- özel yeryüzündeki tüm ilaçlar ve tıbbi malzemeler o an için acil ihtiyacı olan insanlar içindir. Acil hasta için kullanıldığı sürece işlem meşrudur."
Açıklamada, bu ilaçlar üzerinden para kazanan varsa bunlar hakkında tüm hukuki işlemler yapılması ve en ağır cezaya çarptırılması gerektiği de belirtildi.
Tür Tabipleri Birliği'nin raporuna göre, Gezi Parkı direnişi sırasında 5 kişi hayatını kaybetti. 106 kişi kafa travması geçirdi. 11 kişi gözünü kaybetti.
Sağlık Bakanlığı, Gezi Parkı olayları sırasında doktorların izinsiz revir kurması nedeniyle soruşturma başlatmış ve bu doktorların ismini TTB'den yazılı olarak istemesini istemişti. TTB gönderdiği yazıda, doktorların normlara uygun davrandığını ve insanlara yardım eden tüm sağlık görevlilerine Bakanlığın teşekkür etmesi gerektiğini belirtmişti. (NV)